Kastamonu Çatalzeytin'de bir erik ağacı meyve verdi. Çatalzeytin Merkez Mahallesi muhtarı Yasin Korkmaz ise açıklamasında 48 yaşında olduğunu ilk kez bu durum ile karşılaştığını dile getirdi. Korkmaz, "Eskiden bu dönemlerde 50-60 santimetreye kadar kar olurdu. Son 4 yıldır eskisi kadar kar olmuyor. Normalde kar olması gereken şu dönemde erik ağacının bir yanı meyve bir yanı çiçek. Bir sabah baktık erik ağacı meyve vermiş. İlk defa oluyor. Yaşlılara sordum, daha önce oldu mu diye? 'Biz de ilk kez görüyoruz' dediler. Ağaçta şu anda 10 tane erik var. Bir tarafından açıyor bir tarafından da meyve veriyor." diye konuştu

Erik ağacını 4 yıl önce kayınvalidesinin aşılattığını söyleyen Özlem Korkmaz ise, "Ayağım kırık olduğu için pek dışarı çıkamıyorum. Dün biraz hava alayım diye çıktım ve eriği gördüm. Normalde bu erikler diğerlerine göre en son olur. Temmuz sonu, ağustos başı gibi olurlar. Hava şartları nedeniyle bu sene erken oldu. Normalde en son olan erik bu sene en erken oldu, şaşkınız." dedi. 

Söz konusu erik ağacına "Dana eriği" dendiğini söyleyen mahalle sakini Ergun Usta ise şunları söyledi: 

"Eskilerin deyimiyle zemheri ayındayız. Zemheri kara kışın en sert geçtiği dönemdir. Bu mevsimde ağaçların çiçek açması, meyve vermesi bir yana kış uykusunda olurlardı. Ocak ayında 23 dereceyi bulan sıcaklık oldu. Ağacımız yalancı bahara kandı, çiçek açtı, meyve verdi. 65 yaşındayım, bu mahallede doğdum büyüdüm, böyle bir şey görmedim. Havalar böyle giderse fındık büyüklüğündeki erikler mart ayının sonuna doğru ceviz büyüklüğünde olur ve yenilecek hale gelir."

Ağacın meyve vermesindeki faktörün küresel ısınma olduğunu söyleyen Kastamonu Ziraat Odası Başkanı Mehmet Butur ise "Kış, yaz gibi geçiyor, kuraklık devam ediyor. Bazı ağaçlar yalancı bahara inanıp erken uyanıyor, çiçek açıyor hatta zaman zaman bu çiçekler meyveye dönüşüyor. Eskiden dört mevsim yaşanırdı. Şimdi kış ve yaz olarak ikiye düştü. Hatta kışı da tam manasıyla yaşayamıyoruz. İnşallah önümüzdeki yıllarda her şey tekrar normale döner yeniden baharımız, sonbaharımız, yazımız, kışımız olur." dedi.