ABD Merkez Bankası'nın faiz kararı için geri sayım başladı. Politika faizinin yüzde 0-0,25 aralığında sabit tutulduğu son toplantının ardından yatırımcıların gözü Fed Başkanı Jerome Powell'ın yapacağı açıklamada. 2-3 Kasım'da yapılacak olan kritik toplantı öncesinde Yeditepe Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Veysel Ulusoy, varlık alımlarını azaltarak küresel faiz oranlarını etkileyen Fed'in yeni kararına dair sinyaller verdiğini belirtti. Ulusoy, Yatırım maliyetini artıracak yaklaşımın Türkiye'de enflasyonu da artıracağını hatta kontrol edilemeyecek bir yapıya dönüştürebileceğini ifade etti.

'Bu yaklaşım enflasyonu tetikleyecek'

"Küresel finansal piyasalardaki gelişmeler Fed'in attığı adımlardan son dönemde oldukça derinden etkilenmektedir. Varlık alımlarını azaltarak küresel faiz oranlarını etkileyen Fed, buna gelecek dönemde de devam edeceğinin sinyallerini verdi" diyen Prof. Dr. Veysel Ulusoy, "Bu karar doğal olarak Türkiye'de faiz oranlarını ve döviz kurunu yukarıya taşıyacak sonuçlar doğurarak ekonomimizi olumsuz bir şekilde etkileyecektir. Yatırım maliyetini artıracak bu yaklaşım temel olarak enflasyonu da artıracak ve belki de kontrol edilemeyecek bir yapıya eriştirecektir" dedi.

Küresel piyasalarda yaşananlara rağmen TCMB Başkanı Kavcıoğlu 29 Ekim'de yaptığı toplantıda , "Cari fazlanın sürdürülmesiyle uzun soluklu fiyat istikrarını yakalamanın mümkün olacağını" belirtti. Prof. Dr. Ulusoy, "Tüm bunlar olurken, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nınn ne olduğu ekonomik teoride açıklanmayan tarzda bir "cari denge" politikası uygulayacağını ima etmiş, bu belirsizlik faizin kısa ve uzun dönemde yukarı yönlü hareketine katkı yapmıştır. Tüm bu finansal gelişmeler ekonomimizdeki reel piyasalara da olumsuz tanımış ve tanımaya da devam edecektir.

Kısa dönemde Türkiye ekonomisini derinden etkileyecek

Bu gerçekle, döviz arzında yaşanan sıkıntıların kısa dönemde Türkiye ekonomisini derinden etkileyeceğini söylemek yanlış olmaz. Bunu aşmanın temel yolu ekonomiye öncelikle güven verecek bir yöntemin uygulanması ya da yönetimin değişimi olacaktır. Bu öncelikle dış finansal yatırımcıların davranışını değiştireceği gibi, doğrudan yabancı sermaye yatırımları yönlendirmede başarılı olacaktır" dedi.