Timothy Ash'in Seçim Sonrası Türkiye Yorumu Çok Konuşulacak
Ekonomistler, yerel seçim sonrasında vergi artışlarıyla birlikte bazı ürünlerde zorlu bir döneme girileceğini ve Türk Lirası'ndaki değer kaybının devam edeceğini öngörüyor.
31 Mart'ta gerçekleşecek olan yerel seçimlere, enflasyon krizinin zirve yaptığı bir dönemde gidiliyor.
Seçim sonrasında dikkatlerin, para politikasının yanı sıra döviz kurlarının nasıl bir seyir izleyeceğine odaklanacağı tahmin ediliyor.
Ekonomide alınacak kemer sıkma önlemlerinin başında vergi artışları gelmektedir.
TÜRKİYE'NİN SEÇİM SONRASI BEKLENTİLERİ
Ekonomistler, seçim sonrasında para ve özellikle maliye politikasında sıkı önlemler alınacağını düşünmektedir. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, iç talebin kontrol altına alınması gerektiğini ve enflasyonun düşürülmesi gerektiğini uzun bir süredir dile getirmektedir.
Ekonomist Güldem Atabay'a göre, yerel seçimlerin ardından Türkiye'yi ekonomik olarak "çok zor" bir dönem beklemektedir:
"Türkiye, ekonomik olarak çok zor bir döneme giriyor. Maliye politikasında daha sıkı bir duruş ve vergi artışları önümüzdeki dönemde öne çıkabilir."
Bakan Şimşek, yeni vergiler getirilmeyeceğini belirtmiş, ancak KDV oranları gibi vergi düzenlemelerinde değişikliklerin olabileceğini ifade etmiştir.
Atabay, bu açıklamaları temel tüketim maddelerinin vergilendirilmesinin artırılacağı şeklinde yorumlamaktadır.
Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), enflasyonun ana göstergesi olarak kabul edilmektedir. Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre, tüketici enflasyonu Şubat ayında yıllık yüzde 67,07'ye ulaşmıştır. Gıda ve alkolsüz içeceklerdeki enflasyon oranı yıllık yüzde 71,12'ye yükselmiştir. Enflasyonun yılın ilerleyen dönemlerinde yüzde 70'in üzerine çıkması beklenmektedir.
"MERKEZ BANKASI'NIN FAİZ ARTIŞLARI ETKİLİ OLACAK"
Londra merkezli Capital Economics'te gelişmekte olan piyasalar kıdemli ekonomisti Liam Peach, Merkez Bankası'nın faiz artışlarının etkili olacağını ve en az bir faiz artışı daha beklediğini belirtmektedir. Maliye politikasında daha fazla önlem alınmasının beklendiğini ifade etmiştir:
"Mali sıkılaştırma şu ana kadar sınırlı kaldı ve seçim sonrasında daha fazlasının yapılması gerekecek. Maliye Bakanı Şimşek, büyük vergi artışlarını reddetse de, KDV oranlarında artışlar muhtemel. Büyük mali değişiklikler, hükümet harcamalarının ve altyapı projelerinin kısıtlanması yoluyla olabilir."
Türkiye ekonomisinin geçen yıl aşırı ısındığını belirten Peach, "Hükümetin bütçe açığını kapatması ve Merkez Bankası'nın faiz oranlarını yüksek tutması beklenmektedir" ifadelerini kullanmıştır.
"HAYATIMIZ ZORLAŞACAK"
Atabay'a göre, daha düşük gelir grubuna mensup insanlar bu önlemleri daha fazla hissedeceklerdir:
"Kredi kartı kullanımının sınırlandırılması gibi önlemler alınacak. Maaş artışlarının enflasyona göre ayarlanmaması nedeniyle, insanlar geçim sıkıntısı yaşayacaklar. Bu, özellikle yaz aylarında daha belirgin hale gelebilir. Yılın son çeyreğinde yüksek enflasyon ve durgun bir ekonomi ile karşılaşabiliriz, bu da yaşamı daha da zorlaştıracak."
Geçen Temmuz ayında genel KDV oranı yüzde 18'den yüzde 20'ye yükseltilmişti. Ancak, temel gıda ürünlerinde KDV oranında değişiklik yapılmamıştı.
TL'DE DEĞER KAYBI BEKLENİYOR
Ekonomistler, Türk Lirasında (TL) değer kaybının da sürebileceği görüşünde birleşiyor.
Peach, faiz artışı geçici bir destek sağlasa da TL'de daha fazla değer kaybı beklediğini belirterek "Seçim sonrasında Merkez Bankası'nın rezervlerini yeniden inşa etmesiyle TL'nin değer kaybı biraz daha hızlanabilir.
Liranın önümüzdeki yıl içinde dolara karşı 40 seviyesine doğru değer kaybetmesini bekliyoruz, bu da dış rekabet gücünün korunmasına ve yatırımcıların politik iyimserliğinin sürdürülmesine yardımcı olacak" dedi.
Güldem Atabay sene sonu kurda 38 seviyesindeki beklentisini değiştirmediğini söylerken TL'nin seyrinden ve döviz rezerv kaybından endişe duyduğunu belirten Timothy Ash de Türklerin yerel seçimlerin ardından büyük bir devalüasyonun daha yaşanacağı söylemine inanıyor gibi göründüğünü söyledi.