Enerji sektöründe faiz, enflasyon ve resesyon endişesi

Enerji sektöründe faiz, enflasyon ve resesyon endişesi
Türkiye’de yapılan “2022 Küresel Enerji Sektörü CEO Araştırması”na göre, enerji sektöründeki CEO'ların yüzde 87’si 12 ay içinde faiz oranları, enflasyon ve resesyondan endişe duyuyor.

Türkiye’de yapılan “2022 Küresel Enerji Sektörü CEO Araştırması”na göre enerji sektöründeki CEO'lar faiz oranları, enflasyon ve resesyondan endişe duyuyor. Petrol, gaz, enerji, yenilenebilir enerji ve kamu hizmetleri alanlarında 138 enerji CEO'sunun katılımı ile yapılan anketin sonuçları, KPMG Türkiye tarafından ekonomik görünüm, teknoloji, yetenek ve ESG (çevre, sosyal, yönetişim) olmak üzere 4 ana başlık altında yayınlandı.

Anket sonuçlarına göre, enerji sektörü CEO'larının yüzde 87'si gelecek 12 ay içinde bir resesyon yaşanabileceğini söylüyor. CEO'ların yüzde 59'u bu resesyonun hafif ve kısa süreli olacağını düşünürken yüzde 75'i gelecek 3 yılda yaşanması beklenen büyümeyi tersine çevireceğine inanıyor. Enerji CEO'ları bir resesyona hazırlanıyor olsalar da birçoğu gelecek 3 yıl içinde ekonominin geneli, enerji sektörü ve kendi şirketleri için büyüme beklentileri konusunda iyimserler. CEO'ların yüzde 71'i küresel ekonominin büyüme potansiyeli konusunda kendilerine güvendiklerini ya da çok güvendiklerini belirtirken yüzde 85'i de enerji sektörü ve kendi kuruluşları hakkında kendilerine güvendiklerini ya da çok güvendiklerini söyledi.

6 ayda çalışan sayılarını düşürmeyi planlıyorlar

Ekonomik durgunluğun etkilerini hafifletmek için önlemler alan CEO'ların yüzde 41'i tedarik zincirindeki bozulmalara karşı tedarik zincirlerini çeşitlendireceklerini, yüzde 36'sı ise bunu 6 ay içinde yapmayı planladıklarını söylüyor. CEO'ların yüzde 49'u gelecek 6 ay içinde çalışan sayılarını düşürmeyi planladıklarını belirtiyor.

Teknoloji alanında ise 2022'de enerji CEO'larının yüzde 16'sı gelişmekte olan/yıkıcı teknoloji riskini, şirketlerinin 3 yıllık büyüme beklentisinin önündeki en öncelikli risk olarak belirliyor. 2021'de bu oran yüzde 8 seviyesindeydi. CEO'ların yüzde 37'si jeopolitik zorlukları neden göstererek dijital dönüşümlerine ara verdiklerini söyledi. Yüzde 47'si ise gelecek 6 içinde dijital dönüşümlerine ara vereceklerini belirtiyor.

Savaş siber saldırıya ilişkin endişeleri artırdı

Enerji CEO'larının yüzde 75'i sağlam bir siber stratejinin paydaşlarla güven oluşturmak için kritik önem taşıdığına inanıyor. Yüzde 73'ü de jeopolitik belirsizliğin, özellikle de Ukrayna'da devam eden savaşın, kurumlarında bir siber saldırıya ilişkin endişeleri artırdığı konusunda hemfikir. Bununla birlikte, enerji CEO'larının yarısından azı (yüzde 44) kurumlarının bir siber saldırıya karşı hazırlıklı olduğunu düşünürken yüzde 31'i hazırlıksız olduğunu düşünüyor. Saldırıya karşı çok hazırlıklı olduğunu düşünenlerin oranı sadece yüzde 2. Bu oran iki yıl önce yüzde 22 seviyesindeydi.

Ankete katılan enerji CEO'larının yüzde 50'si beklenen resesyon nedeniyle gelecek 6 ay içinde Çevresel, Sosyal ve Kurumsal Yönetim (ESG) aktivitelerini duraklatacaklarını veya gözden geçirmek zorunda kalacaklarını belirtti. Yüzde 36'sı ise hâlihazırda ESG aktivitelerini durdurduklarını belirtiyor.

Ankete göre, ayrıca Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik devam eden saldırısı nedeniyle elektrik ve altyapı sektörü CEO'larının yüzde 75'i ve petrol ve doğal gaz CEO'larının yüzde 80'i Rusya ile iş ilişkilerini sonlandırma kararı aldı. Her iki sektörden de ankete katılan CEO'ların yüzde 20'si gelecek 3 yıllık büyüme hedeflerine ulaşabilmek için jeopolitik riskleri yönetmenin kritik öneme sahip olduğunu söylüyor.

Sonuçlar hakkında değerlendirmede bulunan KPMG Türkiye Elektrik ve Altyapı Sektör Lideri Orhan Turan da şu değerlendirmeleri yaptı:

“Bu ankette CEO'ların iş ve ekonomik duruma dair önümüzdeki 3 yılı kapsayan görüşlerini ve perspektiflerini topladık. CEO'lara endişe ettikleri en büyük riskler sorulduğunda; faiz oranları, enflasyon ve resesyon ilk 3 sırayı alıyor. Bununla birlikte CEO'lar şirketlerinin büyüme beklentileri konusunda iyimser olduklarını da ifade etti. 2020 ve 2021 yıllarında çevresel/iklim değişikliği riski kuruluşlarının büyümesine yönelik en büyük tehdit olarak görülüyordu. 2022 anketimizde ise iklim değişikliği, ilk riskler arasında yer almadı ve sadece yüzde 9'luk bir kesim bunun en önemli risk olduğunu söyledi, 2021'de bu oran yüzde 35 seviyesindeydi. Bu sonuç da anketimizden çıkan diğer çarpıcı bir sonuç oldu.”