Dokunulamayan iş adamına bir kıyak daha
İmzalanan protokolle öğrencilerin emeği ‘sermaye’ye emanet edildi. Öğrenciler, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy ve iş insanı Fettah Tamince’nin otellerinde ‘ucuz emek’le çalışacaklar. 17-25 Aralık sonrasında ABD'de Gülen'le görüşen Tamince'nin FETÖ davasında beraat edilmesi tepkilere neden olmuştu.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) Kültür ve Turizm Bakanlığı ile “iş garantili lise” adı altında imzaladığı “Mesleki Eğitimde İşbirliği Protokolü”nün ayrıntılarına Cumhuriyet ulaştı. Protokol listesinde, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy ve FETÖ’den yargılanıp beraat ettirilen iş insanı Fettah Tamince’nin otellerinin de yer aldığı ortaya çıktı.
Protokol kapsamında, 5 otel ile Ankara, İzmir, Balıkesir, Aydın, Muğla ve Antalya’da 11 mesleki ve teknik Anadolu lisesini eşleştiren alt protokoller de imzalandı. Otellerde staj uygulamalarının nisan ayından itibaren başlaması öngörüldü. Bakanlığın “istihdam garantisi” ile duyurduğu staj ve çalışma protokolü öğrencilerin ucuz iş gücüne dönüştürülmesi esasına dayandı. Bu kapsamda, otellere mesleki eğitime giden öğrencilerin asgari ücretin brüt tutarı üzerinden yüzde 60’ı olan 1535 lira aylık ücret alması ve burs desteği öngörüldü. Mezun öğrencilerin protokol imzalayan oteller tarafından istihdam edilmesi planlandı. Ayrıca lise eğitimini tamamlayan öğrenciler için üniversite kazanmaları halinde yükseköğretimleri bitinceye kadar burs almaya devam etmesi öngörüldü.
11 okulun 6’sı tanıdık
İlk bakışta meslek liselerinin istihdamı gibi görünen protokollerin 11 okulun 6’sından kamuoyunun yakından tanıdığı isimlerin çıkması dikkat çekti. Protokollerle belirlenen otellerin yarısından çoğunun FETÖ’den yargılanıp tartışmalı olarak “beraat ettirilen” iş insanı Fettah Tamince’nin farklı şehirlerdeki Rixos’u, Turizm Bakanı’nın Maxx Royal ve Voyage otellerinin olması dikkat çekti.
‘Okulları piyasa belirleyecek’
Eğitim Sen Genel Yükseköğretim ve Eğitim Sekreteri Özgür Bozdoğan, “Kültür ve Turizm Bakanlığı ve TOBB ile imzalanan protokollerle hem MEB yetkilerini devretmiş hem de piyasanın okullarda belirleyici olacağı bir dönemin önünü açmıştır. Bir kamu hizmeti olarak eğitimin “sürekli, düzenli ve toplumsal fayda üretmesi” esas olmalıdır. İmzalanan protokoller eğitimi kamu hizmeti olmaktan çıkarmaktadır. Üstelik bu konu ile ilgili Danıştay tarafından farklı protokollere dönük verdiği bağlayıcı kararlar ortadadır: Eğitim kamu hizmetidir ve MEB yetkilerini devredemez. MEB’e çağrımız acilen bu protokolleri fes etmesi ve bu işbirliklerinden vazgeçmesidir” ifadelerini kullandı.