Çiftçinin hali perişan! Beş kilo domates bir bardak çay ediyor
Geçtiğimiz gün Bursa-İzmir karayolunu kapatarak dört saat eylem yapan çiftçilere kolluk kuvvetlerinin saldırması gündeme bomba gibi oturmuştu. 22 yıllık AKP iktidarının bitme noktasına getirdiği tarım işçileri ve çiftçiler son yıllarda artık yaşanmaz hale gelen yüksek masraflar ve geçim sıkıntısına isyan ediyor. Bursa Karacabey Ziraat Odası 2. Başkanı Ramazan Düzen yaşanan sürece dair açıklamalarda bulundu.
"KAHVEDE BİR ÇAY İÇMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ"
Düzen şunları söyledi
'Bugün beş kilo domatesten köy kahvesinden bir tane çay içiyorsan bunun mantık neresinde diye yorumu size, tüketici arkadaşlara bırakıyorum. Yorumu devlete bırakıyorum, devlet büyüklerine bırakıyorum, mantığını onlar yürütsünler. Beş kilo domatesten köy kahvesinde bir çay içebiliyorsun. Sahilde içmiyorsun, kafeteryada içmiyoruz sadece köy kahvesinde beş kilo domatesten bir tane çay içiyoruz. Beş kilo domatesten bir çay, bunu bir aile aldığı zaman bir hafta yiyebilir üç kişilik dört kişilik aile bir hafta tüketim yapabilir. Ama maalesef biz sadece ürettiğimiz malı sattığımız fiyattan bir çay içiyoruz. Sen bir hafta yiyorsun, ben bir çay içebiliyorum. Durumların bu kadar vahim olduğu, bu kadar kötü olduğu ortadadır.
''DEVLET TEDBİRİNİ ALMADI''
Eylemin sonucu şuydu. Bayramın geleceği arefeden belliydi. Son iki yıldan beri devletimizin buğdayda, mısırda, ayçiçeğinde, pamukta, şeker pancarında yeterli fiyat vermedi. Çünkü buğday, mısır, şeker pancarı para kazandırmıyor. İşte Ege Bölgesi'nde, Güneydoğu’da Çukurova'da pamuk para kazandırmıyor. İnsanlar sebzeye yönelmiştir. Bu sebze maliyetlerinin artması sebze ekimini arttırdı ve bu sebze ekimi çok bol oldu Türkiye'de. Ve bol olmasının sebebini de burada devlet tedbirini almadı. Bunu görüyordu ve dedi ki işte bayramın geleceği arefeden belliydi. Devletin tedbir alması lazımdı.
''8, 10 MİLYON LİRA ZARARA RAZI OLDUM ŞU ANDA''
Bursa-İzmir Karayolu'ndaki çiftçi eyleminde yaşananları da anlatan Ramazan Düzen, şöyle devam etti:
"Çok borçluyuz. Ben şu anda 500 yüz, 600 yüz dekar sebze tarımı yapıyorum. Ben 8, 10 milyon lira zarara razı oldum şu anda. Malımı toplayıp teslim etsem bile şu anki fiyatlarda sekiz 10 milyon lira zarar edeceğim. Ben bu zararı neyle kapatacağım? Çok zor. Ben bir dahaki seneye gelip kiralayamam. Ben sermayemi tüketmiş olacağım. Ben nasıl bir dahaki seneye 500 yüz dönüm sebze ekebilirim ki? Ekemem. Bu şartlar altında bu maliyetlerde ekemeyiz. Devletimiz büyüktür, sayın Tarım Bakanlığımız bir önlem alır. Çiftçilerin dünkü sayın valimiz mitingde söz verdi. Dedi ki işte şu anda alımlarda biraz hızlandırmalar yapacağız. İşte fabrikalara baskı yapacağız. Büyük market zincirlere baskı yapacağız. Tabii ki bize güvendik. Devlet büyüğümüz. Eylemi sona erdirdik.
