Bütçe maratonu başladı: AKP'nin 2022 hedefi yüzde 9,8 işsizlik
Oktay, 2020 yılı bütçesinin, 11. Kalkınma Planı ile Yeni Ekonomi Programı'nın hedeflerini merkeze aldığını belirtti, 82 milyonun bütçesi olduğunu savundu.
Konuşmasında son 17 yılda gerçekleştirilen temel icraat ve hizmetlere değinen Oktay, "Ekonomideki başarılarımızın arkasında bütçe disiplinindeki istikrarlı duruşumuz bulunmaktadır" iddiasında bulundu.
Türkiye ekonomisine ilişkin gelişmeleri aktaran Oktay, Türkiye'nin son 17 yılda yalnızca ekonomik değil, siyasi anlamda da dünyada ağırlığını hissettirmeye başladığını ve dünyanın bölgesel güç merkezlerinden biri haline geldiğini öne sürdü.
Bu durumun Türkiye'nin siyasi ve iktisadi rakiplerinin dikkatinden kaçmadığını ve Türkiye'nin, yapılan bilinçli hamlelerle çok sayıda iç-dış siyasi ve iktisadi şoklarla karşı karşıya kaldığını ifade eden Oktay, bunların son örneğinin, 2018 Ağustos ayında başlayan spekülatif kur saldırıları olduğunu söyledi.
Oktay, "Şokların neticesinde yükselen enflasyonla oldukça kararlı bir mücadele ortaya konulmuş, halkımızın desteği alınarak beklentiler iyi yönetilmiş ve enflasyonda belirgin bir düşüş gerçekleştirilerek fiyat artışında katılaşmanın önüne geçilmiştir" dedi.
2020 yılında büyüme hedefi yüzde 5
Yeni Ekonomi Programı'nda öngörülen para ve maliye politikalarının, koordineli şekilde uygulanmayı sürdürüleceğini ifade eden Oktay, "Yargı reformu stratejisi ve vergi reformu gibi temel alanlarda öngörülebilirliği güçlendirecek adımlarla ekonomide yapısal dönüşüm, enflasyonu daha da aşağıya çekerken ekonominin sürdürülebilir bir büyüme patikasına oturmasına da yardımcı olacaktır. Bu kapsamda 2020 yılı büyüme hedefimiz yüzde 5 olarak belirlenmiştir" diye konuştu.
TBMM’de 2020 Yılı Bütçesi’nin görüşmeleri başladı TBMM’de 2020 Yılı Bütçesi’nin görüşmeleri başladı
2020 yılında enflasyon hedefi yüzde 4,9
YEP'te öngörülen politikaların hayata geçirilmesiyle enflasyonun kalıcı olarak düşük, tek haneli seviyelere indirilmesinin temel hedefleri olduğuna işaret eden Oktay, bu çerçevede enflasyonun 2020 yılında yüzde 8,5'e, 2022 yılında ise yüzde 4,9'a düşmesinin beklendiğini de vurguladı.
İşsizlik oranları ve beklentileri
Geçen yıl yaklaşık 550 bin kişilik ilave istihdamla işsizlik oranının yüzde 11 seviyesinde gerçekleştiğini anlatan Oktay, büyümedeki gelişmelerin istihdama da yansıdığını, işgücü piyasasının ekonomideki büyüme yönünden etkilendiğini ve 2018'in ikinci yarısında başlayan ekonomik yavaşlama neticesinde işsizlik oranının bu yıl sonunda yüzde 12,9 olarak gerçekleşmesinin öngörüldüğünü söyledi.
İstihdam teşviklerinin ihtiyaçlara göre yeniden tasarlanarak hayata geçirilmesi ve gençlerin iş dünyasının ihtiyaçlarına uygun mesleki eğitim programlarına dahil edilmesiyle genç işsizliğinin azaltılmasını sağlayacaklarını iddia eden Oktay, bu çerçevede 2020 yılında bu yıla göre istihdamın 1 milyon 52 bin kişi artmasının, işsizlik oranının ise yüzde 11,8’e gerilemesinin beklendiğini, YEP'e göre de gelecek üç yılda istihdamın 3,2 milyon kişi artırılarak 2022'de işsizliğin yüzde 9,8'e düşürülmesinin hedeflendiğini kaydetti.
Bütçe beklentileri
Geçen yıl bütçe giderlerinin 830,8 milyar, bütçe gelirlerinin 758 milyar lira olduğunu belirten Oktay, bütçe açığının 72,8 milyar, faiz dışı fazlanın 1,1 milyar lira olarak gerçekleştiğini anlattı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, 2019 yılı merkezi yönetim bütçe gerçekleşmelerine ilişkin yılsonu beklentilerine de değindi.
Bu yıl merkezi yönetim bütçe giderlerinin 992,4 milyar, merkezi yönetim bütçe gelirlerinin ise 867,4 milyar lira olmasının öngörüldüğünü vurgulayan Oktay, bu yıl sonunda bütçe açığının 125 milyar lira, faiz dışı açığın 21,9 milyar lira olarak gerçekleşmesini beklediklerini ifade etti.
Yerel yönetimler
Oktay, "Yerel yönetimlere verdiğimiz önem doğrultusunda iktidarımız döneminde yerel yönetimlere bütçeden ayrılan kaynak miktarı da artırılmıştır. Bu kapsamda büyükşehir ve diğer belediyelerimiz ile il özel idarelerimize ayırdığımız kaynağı 2019 yılı bütçesine göre yüzde 18,2 artırarak 97,3 milyar lira seviyesine ulaştırıyoruz" diye konuştu.
Kadına yönelik şiddet
Konuşmasında, “Kadına yönelik şiddete karşı mücadelemizi 'sıfır tolerans' anlayışıyla sürdürüyoruz” iddiasında bulunan Oktay, “Bu çerçevede, 'Mercan Seferberliği'ni başlatarak Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler, Adalet, İçişleri, Milli Eğitim, Sağlık Bakanlıklarımız ve Diyanet İşleri Başkanlığımız bir araya gelerek 2020-2021 Koordinasyon Planımızı hazırlamıştır” ifadelerini kullandı.
Yargı reformu
Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin 30 Mayıs'ta Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklandığını hatırlatan Oktay, belgenin, toplumsal taleplerin karşılanmasını, vatandaşların etkili ve daha kaliteli adalet hizmetini makul sürede alabilmelerini sağlamak amacıyla katılımcı bir anlayışla hazırlandığını söyledi.
Strateji Belgesi'ne yönelik yoğun toplumsal ilginin, doğru istikamette olunduğunun göstergesi olduğuna işaret eden Oktay, yasalaşan birinci yargı paketi kapsamında birçok yeniliğin getirildiğini vurguladı.
İfade özgürlüğünün güvencesinin artırılması, soruşturma aşamasında tutukluluk sürelerine azami sınır getirilmesi, hukuk mesleklerine giriş sınavının getirilmesi, yeni muhakeme ve yargılama usullerinin getirilmesi ve avukatlara hususi damgalı pasaport verilmesinin bu yeniliklerden bazıları olduğunu anlatan Oktay, "2020 yılında da yeni reform paketleriyle sistemimizi daha güçlü hale getirmeyi hedeflemekteyiz. Bu konudaki kararlığımız tamdır." diye konuştu.
Barış Pınarı Harekâtı
“Barış Pınarı Harekatı ile Türkiye'nin güvenlik endişelerinin giderilmesi, bölge halkının PKK-YPG-PYD ve DEAŞ baskısından kurtarılması ve Suriyeli sığınmacıların ülkelerine güven içerisinde dönmeleri için uygun ortamın oluşturulması, Suriye'nin toprak bütünlüğünün muhafazasına katkı verilmesinin hedeflendiğini” söyleyen Oktay, "Bu doğrultuda 4 bin kilometrekareyi aşkın alanı bilfiil terörden arındırdık ve sahadaki kararlı duruşumuzu diplomatik hamlelerle perçinledik. Aynı zamanda ABD ve Rusya ile sağlanan mutabakatlarla harekatın meşruiyetinin tescil edilmesini ve güvenli bölgenin tanınmasını sağladık. Barış Pınarı Harekatı bölgesinde terörle mücadelemiz bu alanda terör tamamıyla temizlenene kadar sürecektir" ifadelerini kullandı.
Doğu Akdeniz gerilimi
Oktay, "Dış politikada kararlı duruşumuzun bir diğer örneği, Doğu Akdeniz'de son dönemde tırmanan hidrokarbon kaynaklarının paylaşım sorununa karşı ülkemizin izlediği tavizsiz politikadır. Bu konudaki kararlılığımızı, etkin diplomatik girişimlerimiz yanında sahada arama faaliyetlerimiz dahil uygulamalarımızla da gösteriyoruz" yorumunu yaptı.
Oktay şöyle devam etti: "Libya ile imzaladığımız Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası ile karşılıklı iki kıyıyı dostluk köprüsüyle birbirine bağlamış durumdayız. Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilip Sayın Cumhurbaşkanımızın onayının ardından Resmi Gazete'de yayımlanan bu anlaşma, dün itibariyle Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi tarafından da onaylanmıştır. Türkiye ne Kıbrıs'ta ne Ege'de ne de Doğu Akdeniz'deki hak ve çıkarlarından en küçük bir taviz vermeyecektir. Ülkemiz, bölgede yaşanan belirsizliklerden yakından etkilenirken Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve NATO gibi kuruluşlar bu süreçte Türkiye'ye karşı üzerlerine düşen sorumluluklarını ne yazık ki yerine getirmemişlerdir. Tüm bunlara rağmen Cumhurbaşkanımızın liderliğinde devletimiz 'kendi göbeğini kendi kesmeyi' bilmiş, uluslararası alanda söz sahibi, güçlü bir aktör haline gelmiştir."