Açıklanacak ödeme sistemi doların geleceğini belirleyecek!

Sabah yazarı Emre Alkin, köşesinde "Finansal Soğuk Savaş ve doların geleceği" konusunu ele aldı. Alkin, ABD'nin doların uluslararası rezerv para statüsünü güçlendirmek amacıyla Bretton Woods sistemini oluşturduğunu hatırlattı. Bu süreçte, dolar merkez bankalarının rezervlerinde baskın bir yer edindi. Özellikle 1970’lerin başlarında dolar, küresel rezervlerin yüzde 85'ini oluşturdu.

Ancak, Vietnam Savaşı ve ardından gelen petrol krizleriyle birlikte doların değeri düşmeye başladı. Bu dönemde, altının fiyatı rekor seviyelere ulaştı ve büyük ekonomiler, doların aşırı değer kaybetmesinden rahatsız oldu. 1985'te imzalanan Plaza Anlaşması ile doların daha da zayıflamasının önü açıldı. 1991 yılında, doların merkez bankaları rezervlerindeki payı yüzde 45’e kadar geriledi.

Soğuk Savaş sonrası ABD, yeniden küresel ekonomi-politik sistemde ağırlığını artırdı. 2000'lerin başında dolar rezervlerde yeniden güçlendi. Fakat mortgage krizinin etkileri ve sonrasında yaşanan finansal dalgalanmalar, doların zayıflamasına yol açtı. Küresel salgın döneminde dalgalanan dolar, ABD Merkez Bankası FED'in faiz kararlarıyla yeniden değer kaybetme sinyalleri verdi.

Alkin, doların değer kaybını sadece krizlerde aramamak gerektiğini vurguladı. Asıl sorun, ABD'nin doları bir 'silah' olarak kullanma kararıyla başladı. Bu politika, özellikle Küresel Güney ülkelerinde büyük bir güvensizlik yarattı. Gelişmekte olan ülkeler, dolardan uzaklaşarak altına yönelmeye başladı. Bu durum, altının ons fiyatını rekor seviyelere taşıdı.

Öte yandan, BRICS+ zirvesinde açıklanması beklenen yeni uluslararası ödeme sisteminin, dolara duyulan güveni daha da sarsabileceği düşünülüyor.