Putin'in Yeni Dönemdeki İlk Yurt Dışı Ziyareti Çin'e: Putin-Şi Ortak Bildiri İmzalandı
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin yeniden devlet başkanı seçilmesinden sonra ilk yurt dışı ziyaretini Çin'e yaptı. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping de geçen yıl devlet başkanlığında yeni döneme başlamasının ardından ilk yurt dışı ziyareti için Rusya'yı tercih etmişti. İki günlük ziyaret kapsamında Çin’in başkenti Pekin’e giden Putin ile Şi Cinping'in, 2 buçuk saatlik görüşmesinde ikili ilişkiler masaya yatırıldı.
Sputnik'in aktardığına göre görüşmede, Rusya heyeti içinde Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Güvenlik Konseyi Sekreteri Sergey Şoygu, yeni Savunma Bakanı Andrey Belousov, Maliye Bakanı Anton Siluanov, Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina ve diğer yetkililer yer aldı. Çin heyetinde de Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Genel Sekreteri Cai Qi, Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ve diğer yetkililer bulundu.
'İŞ BİRLİĞİNİ GELİŞTİRMEYE KARARLIYIZ'
Rusya lideri Putin, görüşmede, iki ülke arasındaki ilişkilerin fırsatçı ve üçüncü taraflara karşı olmamasının önemine vurgu yaparak, “Bugün dünya meselelerindeki işbirliğimiz, uluslararası arenada istikrarı sağlayan ana faktörlerden biri” ifadesini kullandı. İki ülkenin birlikte adalet ilkelerini, çok kutuplu gerçekleri yansıtan ve uluslararası hukuka dayalı demokratik bir dünya düzenini savunduğunu kaydeden Putin şöyle devam etti:
"Rusya ve Çin başarılı bir şekilde Birleşmiş Milletler, BRICS, Şanghay İşbirliği Örgütü ve G20’de işbirliği yapıyor. Avrasya bölgesindeki entegrasyon süreçlerini daha da uyumlu hale getirmeye, Avrasya Ekonomi Topluluğu ve sevgili dostum sizin girişiminiz olan Kuşak-Yol Projesi’nin potansiyellerini birleştirmeye kararlıyız."
Bu ziyaretin ikili işbirliğine ek ivme kazandırması umudunu dile getiren Rus lider, “Altını çizmek istiyorum, Çin'e gelip sizinle görüştüğüm için çok mutluyum” dedi. Şi’nin, yeniden seçildikten hemen sonra Mart 2023’te Moskova’yı ziyaret ettiğini anımsatan Putin, sözlerini şöyle sürdürdü: "İlk yurt dışı ziyaretlerimizi birbirimize yapmak gibi güzel bir gelenek geliştirdik. Bu, Moskova ve Pekin’in ikili ilişkileri, kapsamlı ortaklığı ve stratejik işbirliğini tutarlı bir şekilde geliştirme politikasına verdiği önemin açık bir teyidi."
'RUSYA İLE GÜVENİLİR ORTAKLAR OLMAYI AMAÇLIYORUZ'
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping de son 75 yılda ağır koşullarda şekillenen ve değişen uluslararası durumun sınavlarını başarıyla geçen ikili ilişkilerin günümüzde, büyük güçler ve komşu ülkeler arasında karşılıklı saygı, güven, dostluk ve karşılıklı yarara dayalı ilişkilerin standardını belirleyen bir model haline geldiğini kaydetti.
Bugüne kadar Putin’le en az 40 kere görüştüğünü anımsatan Şi, “Bu tür yakın bağlar, Rusya-Çin ilişkilerinin istikrarlı ve hızlı büyüme dinamiklerini sürdürmek için stratejik yönelimlerin ana hatlarını çizme fırsatını veriyor. Bu ilişkiler hiç de kolay olmadı ve bu nedenle en dikkatli şekilde ele alınmayı hak ediyor” ifadesini kullandı. İlişkileri sürdürülebilecek şekilde geliştirmenin, iki ülke ve halkın temel çıkarlarını karşılamanın yanı sıra, bölgede ve dünya genelinde barış ve refah tesis etme çabalarına da faydalı olduğunu kaydeden Çin lideri sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yeni yaklaşımımızda da her zaman olduğu gibi Rusya ile iyi komşu, güvenilir dost ve güvenilir ortaklar olmayı, iki halk arasında asırlardır süregelen dostluğu istikrarlı bir şekilde güçlendirmeyi, çok uluslu kalkınma ve canlanma için ortak çaba göstermeyi, uluslararası eşitliği ve adaleti ortaklaşa savunmayı amaçlıyoruz."
ORTAK BİLDİRİ İMZALANDI
Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Pekin'de gerçekleştirdikleri görüşmelerin ardından kapsamlı ortaklık ve stratejik işbirliği ilişkilerinin derinleştirilmesine ilişkin ortak bir bildiri imzaladı. Ortak bildirinin metni henüz paylaşılmazken, daha önce bu bildiriyle ilgili konuşan Rusya Devlet Başkan Yardımcısı Yuriy Uşakov, belgenin iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 75. yıldönümüne denk getirildiğini söylemişti.
Uşakov, 30 sayfadan fazla detaylı bir belge olan bu belgenin içeriğini, “İkili ilişkilerimizin özel niteliğine dikkat çekecek, ikili ilişkilerin tüm yanlarını geliştirmenin daha ileri yollarını özetleyecek, adil ve demokratik bir dünya düzeninin oluşumunda Rusya ve Çin'in öncü rolünü vurgulayacak belge” olarak niteledi.