'Kalbi kırık Papa' tartışmalı törenle uğurlandı
31 Aralık’ta, 95 yaşında hayatını kaybeden eski Papa için San Pietro Meydanı’nda düzenlenen cenaze törenini şimdiki Papa Francesco yönetti. 16. Benedictus’un yüz yıllardır istifa eden ilk papa olması nedeniyle bugünkü cenaze töreninde de modern zamanlarda ilk kez görevdeki bir papa selefinin cenaze merasimine liderlik etmiş oldu.
BBC Türkiye'den Övgü Pınar'ın haberine göre, töreni meydanda toplanan on binlerce kişi izledi. Geçmişte papaların cenazelerine dünya çapından onlarca devlet lideri davet edilse de 16. Benedictus papalık makamından ayrıldıktan sonra hayatını kaybettiği için nispeten daha sade bir törenle uğurlandı.
Cenazeye devlet liderleri de katıldı
Cenazeye yalnızca Vatikan’ın içinde yer aldığı İtalya ile eski papanın memleketi Almanya’dan heyetler resmi olarak davet edildi. Öte yandan İspanya Kraliçesi Sofia, Belçika Kralı Philippe ve Kraliçesi Mathilde ile Macaristan, Polonya, Portekiz, Slovenya gibi ülkelerden devlet liderleri de özel sıfatla törene katıldı.
Naaşını 200 bin kişi ziyaret etti
16 Benedictus için devlet töreni düzenlenmese de cenaze ritüelinin bazı unsurları geleneksel bir papa cenazesiyle örtüşüyor. Eski Papa’nın naaşı tören sonrası Vatikan’daki San Pietro Bazilikası’nın alt katındaki mezar odalarından birine gömülecek. Eski papanın naaşı, geleneklere göre özel şerit ve mühürlerle kapatılacak olan iç içe 3 ayrı tabuta konulacak. Tabuta, 16. Benedictus döneminde basılan para ve madalyalar, eski papanın palyumları ve hayatını anlatan bir metin de yerleştirilecek.
16. Benedictus’un naaşı geçen Pazartesi gününden bugünkü cenazeye kadar bazilikada ziyarete açılmıştı. Vatikan’ın açıklamasına göre 3 gün içinde eski papayı katafalkta yaklaşık 200 bin kişi ziyaret etti.
Vatikan’da ‘İki papa’ dönemi
2005’te 78 yaşındayken papalığa seçilen 16. Benedictus, 2013’te ilerleyen yaşı nedeniyle yönetim kapasitesinin düştüğü gerekçesiyle istifa kararı almıştı. Bu kararla, papaların ölene kadar görevde kalma geleneğini 600 yıldır bozan ilk kişi olarak tarihe geçmişti. 16. Benedictus bu nedenle, geleneklere bağlı, katı bir muhafazakar lider olsa da Katolik Kilisesi’nde devrim yapan bir isim olarak da anılıyor.
16. Benedictus’un istifası sonrası da Vatikan’da yaşamayı ve papalara özel beyaz renklerde giyinmeyi tercih etmesi nedeniyle son yıllarda Katolik Kilisesi’nde olağanüstü bir dönem yaşanmıştı. Bir manastıra çekilen eski papa genel olarak sessiz kalsa da dönem dönem yaptığı çıkışlarla kilise yönetiminde bir çift başlılık görüntüsü oluşmasına da neden olmuştu.
Avrupa dışından seçilen nadir papalardan olan Arjantinli Papa Francesco 2013’te göreve geldikten sonra attığı bazı adımlarla kilise içindeki muhafazakar kanadın tepkisiyle karşılaşmış, bu kesim kendisine emekli Papa 16. Benedictus’u referans almayı sürdürmüştü.
Yeni Papa’nın ayinlerin Latince yapılmasına karşı adımları ve Amazonlarda rahiplere bekarlık şartının kaldırılmasını tartışmaya açması muhafazakar kanadın en net tepki verdiği girişimlerdendi. 16. Benedictus da şahsen bu meselelere müdahil olarak "İki papa" algısını güçlendirmişti.
16. Benedictus’a en yakın isimlerden şahsi sekreteri Monsenyör Georg Ganswein hafta başında Almanya’da yayımlanan Tagespost gazetesine yaptığı açıklamada, Papa Francesco’nun Latince ayinlere kısıtlama getirme kararının emekli papanın ‘kalbini kırdığını’ söyledi.
Papa Francesco için yeni dönem
Papa Francesco’nun kilisede reform girişimlerinin yanı sıra eşcinsellere ılımlı yaklaşımı, göçmenlere kapıların açılması mesajları ve İslam’la ilişkileri iyileştirme çabaları da muhafazakarların tepkisini çekiyordu. Aşırı sağcı siyasetçiler, bu gibi konulardaki tutumu nedeniyle de eski Papa 16. Benedictus’u referans almayı sürdürdüklerini açıklamaktan çekinmiyordu.
16. Benedictus’un ölümü ve bugünkü cenaze töreni sonrası Vatikan’da bu "İki papa" dönemi de resmen son buluyor. Ancak bazı yorumcular, 16. Benedictus ile Francesco’nun esasında şahsen iyi anlaştığını ve emekli Papa’nın aşırı muhafazakar kanadı dizginlemek konusunda bir nevi paratoner işlevi gördüğüne de dikkat çekiyor. Bugünden itibaren Papa Francesco’nun Vatikan’daki tek beyaz cüppeli figür olarak ‘ikinci dönemine’ başladığı söylenebilir.