Agrobay İşçileri Alman Market Lidl'ı Şikayet Edecek
İzmir'in Bergama ilçesinde Bayburt Grup'a bağlı Agrobay Seracılık'ta sendikalı oldukları gerekçesiyle işten çıkarıldıklarını belirten tarım işçileri yaklaşık sekiz aydır haklarını alabilmek için mücadele ediyor.
Kıdem ve ihbar tazminatları ödenmeyen ve yasal süreç dolayısıyla işsizlik ödeneğine de başvuramayan işçilerin aylardır yaşadığı hak ihlalleri, indirimli market zinciri Lidl üzerinden Almanya'yı da yakından ilgilendiriyor.
Almanya-Neckarsulm merkezli Lidl, Agrobay Seracılık’ın en önemli müşterilerinden biri.
Almanya'da geçen yıl yürürlüğe giren Alman Tedarik Zinciri Yasası, Alman şirketlerini tedarik zincirlerindeki insan hakları ihlalleri, çevreye verilen zarardan da sorumlu hale getiriyor. Ancak Alman Lidl, tedarik zincirinde var olan ihlallere rağmen yaklaşık sekiz ay boyunca Agrobay ile ticari ilişkisini sürdürdü.
DW Türkçe'ye konuşan Tarım İşçileri Sendikası'nda (Tarım-Sen) Başkanı Umut Kocagöz, Lidl yetkililerinden aldıkları bilgiye göre şirketin Agrobay ile ticareti Nisan ayı ortasında durduğunu, ancak ticareti durdurmasının aylardır süren mağduriyetteki sorumluluklarını azaltmayacağını söyledi.
Kocagöz, Lidl'ın yasanın gereklerine uymadığı ve gerekli önlemleri almadığı gerekçesiyle şirket hakkında Federal Ekonomi ve İhracat Kontrol Dairesi'ne (BAFA) başvuracaklarını söyledi.
Lidl, 2022-2023 mali rakamlarına göre dünya çapında 31 ülkede 12 bin 200'den fazla mağazası ve 114,8 milyar euro cirosuyla dünyanın en büyük indirimli marketlerinden biri. Dolayısıyla Agrobay için de önemli bir referans ve prestij kaynağı.
39 İŞÇİ İŞTEN ÇIKARILDI
Agrobay'da 22-25 Ağustos tarihleri arasında ikisi beyaz yakalı, 37'si işçi toplam 39 kişi işten çıkarıldı. İşten çıkarılan işçilerin 34'ü ise kadın. İşten çıkarılan işçiler ücretsiz izin dayatması, zorbalık ve hatta tuvalete gitme hakkından mahrum bırakılma gibi insanlık dışı çalışma koşullarından şikayetçi. DW Türkçe'ye konuşan işçiler, işten çıkarılmalarından kısa süre önce ise bu çalışma koşullarına karşı Tarım-Sen'de örgütlendiklerini söylüyor.
Tarım-Sen'in verdiği bilgiye göre işçilerin 34'ü ise Kod 46 maddesiyle işten çıkarıldı. Türkiye İş Kanunu'nun 25/2. Maddesi, işçinin ahlaka aykırı fiilleri nedeniyle işverene iş sözleşmesini haklı fesih imkânı veriyor.
Bu maddede belirtilen işten ayrılış kodlarından biri olan Kod 46'da belirtilen ahlaka aykırı fiiller arasında "işçinin, işverenin güvenini kötüye kullanması, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda" bulunmasının yanı sıra "hırsızlık yapmak" gibi yüz kızartıcı bir suç da bulunuyor.
AHLAKSIZLIKLA DAMGALANDILAR
Kod 46 ile fesih sonucunda işçi, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamazken işsizlik ödeneğinden de yararlanamıyor. İşyerinden alacağı varsa geçmişte elde etmiş olduğu bu hakkını da kaybediyor. Ayrıca Kod 46 ile işten çıkarılan bir işçi, ahlaksızlıkla da damgalandığı için daha sonra yeni bir iş bulabilme imkânı zorlaşıyor. Agrobay'da işten çıkarılan işçilerin kıdem ve ihbar tazminatlarını almak için açtıkları dava devam ediyor.
Ocak ayında DW Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Lidl Stiftung & Co. KG'nin kurumsal iletişim birimi, Agrobay işçilerinin karşılaştığı hak ihlallerine ilişkin Alman Tedarik Zinciri Yasası uyarınca soruşturma başlattıklarını ve bu soruşturmanın devam ettiğini söylemişti.
LİDL: SORUŞTURMA GİZLİ
Lidl, Agrobay ile ticari ilişkinin hangi gerekçelerle sonlandırıldığına ilişkin sorumuza yanıt olarak ise şirket olarak insan hakları ihlallerine ilişkin her türlü kanıtı çok ciddiye aldıklarını belirtti.
"Tedarik zincirlerimizdeki olumsuz etkileri en aza indirmek, yasal ihlalleri etkili bir şekilde gidermek ve olumlu değişim için etkimizi kullanmak için yoğun bir şekilde çalışıyoruz" diyen kurumsal iletişim birimi, "Bu nedenle, birkaç ay önce bir şikayet üzerine, dolaylı tedarikçimiz Agrobay'daki çalışanların korunan yasal konumlarının olası ihlallerine ilişkin olarak Tedarik Zinciri Yasası gerekliliklerine uygun olarak bir soruşturma başlattık. Olayla ilgili gerçekleri araştırdıktan ve ilgili taraflarla kapsamlı görüşmeler yaptıktan sonra, Agrobay ile olan iş ilişkimizi askıya almaya karar verdik" diye ekledi.
Lidl, soruşturmalarının tam içeriği ve prosedürü hakkında ise daha fazla bilgi veremeyeceğini belirtti.
"AZ MİKTARDA MAL SATIN ALDIK"
Şirket, Agrobay ile ticari ilişkilerinin boyutu hakkında ise "Şimdiye kadar Agrobay'den yalnızca nispeten az miktarda mal satın aldık. Ayrıca, bildiğimiz kadarıyla Lidl, tedarikçi Agrobay'in satın alma hacimleri açısından nispeten küçük bir müşterisidir" ifadelerini kullandı.
Avrupa Perakendecileri Tarım Ürünleri Çalışma Grubunun İyi Tarım Uygulamaları (EUREPGAP) sertifikasına sahip olan Agrobay, 2002'den bu yana faaliyette. Yıllık 20 bin ton üretim kapasitesiyle 600 dönümlük kapalı alanda üretim yapan Agrobay, kurumsal web sitesinde Avrupa'nın en büyük serası olduğunu ifade ediyor. Ana ürünleri salkım domates ve Kaliforniya biberi olan şirket, Almanya'nın yanı sıra İngiltere, İspanya, İsveç, Hollanda ve Rusya'ya da ihracat gerçekleştiriyor.
İÇERİDE KALAN MAAŞLAR ÖDENDİ
Ancak Agrobay, son dönemde ürünlerinin kalitesi ya da başarılı ekonomik performansı yerine işçi haklarına karşı uygulamalarla anılıyor.
Şirket yetkilileri toplu işten çıkarmaların sendikal faaliyetlerle ilgisi olmadığını savunurken Tarım Sen'in müzakere taleplerini de uzun süredir reddediyor. Agrobay yetkilileri, DW Türkçe'nin işçilerin işten çıkarılma süreciyle ilgili sorularını yanıtlamayı da reddetmişti.
Tarım Sen Başkanı Umut Kocagöz, Ankara'da hem Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı hem de İYİ Parti ve CHP yetkilileri ile görüştüklerini, milletvekillerinin Agrobay'la yaptıkları görüşmeler sonrası işten çıkarılan işçilerin içeride kalan maaşlarının ve yıllık izinlerinin yatırıldığını belirterek ancak tazminatların ödenmesi ve Kod 46 fesih kodunun değiştirilmesi noktasında halen şirket avukatlarıyla iletişime geçemediklerini aktardı.
"DAVALARDAN VAZGEÇME ŞARTI KOYDULAR"
Lidl ile yaptıkları görüşmelerle ilgili de bilgi veren Kocagöz, "Bize açtığımız davalardan vazgeçersek tazminatlarımızın ödeneceği söylendi. Onların da ticareti devam edecekti. Ancak sonra görüşmelerimizde bir kesinti oldu. Tazminat ödeme noktasından vazgeçildiğini öğrendik. En nihayetinde Lidl bize ticari ilişkilerini dondurduğunu söyledi" diye konuştu.
Lidl yetkilileri ise bu iddiayı reddediyor. Lidl kurumsal iletişim birimi, DW Türkçe’ye, Tarım-Sen ile altı ayı aşkın bir süredir diyalog halinde olduklarını belirterek, “Lidl'in sendika üyelerine protestoları sona erdirmeleri için bir anlaşma teklif ettiği iddiasına kesinlikle katılmıyoruz. Bu yanlış bir bilgidir. Bu yaklaşım Lidl'in politikasına uygun değildir ve bu vakada hiçbir zaman uygulanmamıştır. Sendikanın Agrobay karşısındaki çıkarlarını her zaman destekledik ve bu nedenle iddiaları öğrendikten hemen sonra harekete geçtik. Etkilenen herkes için tatmin edici bir çözüm bulmak için her zaman çaba gösterdik” dedi.
Agrobay'ın direnişin şirketin ticari faaliyetine zarar verdiği gerekçesiyle işçileri suçladığını, Almanya konsolosluğunun önüne gidip açıklamaya katılan işçilere manevi tazminat davası açtığını dile getiren Kocagöz, bu nedenle Lidl'dan Agrobay'ın yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle ticari ilişkinin dondurulduğuna dair kamuoyuna bir açıklama yapmalarını istediklerini, ancak Lidl yetkililerinin 'bunu basın yoluyla siz çözün' diyerek açıklama yapmayı reddettiğini söyledi.
ÖZLEM DEMİREL MEKTUP GÖNDERDİ
Kocagöz, Avrupa Parlamentosu (AP) Milletvekili Özlem Alev Demirel'in Lidl'a bir mektup gönderdiğini, ticareti durdurma kararında bu mektubun da etkili olabileceğini belirtirken, Lidl yetkilileri, Agrobay ile iş ilişkisinin askıya alınması kararının bu mektubun alınmasından önce gerçekleştiğini söyledi.
Yardım kuruluşu Oxfam Almanya'nın kendileriyle iletişime geçerek tecrübe aktarımı konusunda iş birliği teklif ettiğini ve Lidl hakkında BAFA'ya başvurma kararını bu şekilde verdiklerini de dile getiren Umut Kocagöz, "Lidl'ın Agrobay ile ilişkisi işçi arkadaşlarımızın direnişe başladıktan sonra aktardıkları koşullarda sürüyordu. Bu gerekli önlemleri zamanında almadıklarını gösteren bir durum. Şimdi 'ben ilişkiyi kestim' diyerek bir nevi bu sorumluluğu üstünden atmış oldu. Bizim açımızdan bu kabul edilemez. Çünkü sorunu çözmüyor. Aksine Agrobay'ın bizi suçlamasına zemin hazırlıyor. BAFA'ya başvurmak ve Almanya'nın kendi iç süreçlerini işletmek bize bu noktada bir kazanım getirebilir" ifadelerini kullandı.