CHP İstanbul Milletvekili ve hukukçu Sezgin Tanrıkulu Halk TV'de yayınlanan Can Coşkun'un sunduğu Haber Masası programının konuğu oldu. Gündemde yaşananlara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Tanrıkulu, erken seçim istediklerinin altını çizdi. "Sandık bugün gelse bu hükümet iktidarda olmayacak" dedi.

Tanrıkulu'nun açıklamalarından satır başları şu şekilde:

"AKP'nin 45 Milletvekilinin imzasıyla Meclis'e sunduğu ve İçişleri Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı'nın yetkilerini arttıracak yasayla ilgili olarak "Terörizmin finansmanına ilişkin Birleşmiş Milletler (BM) sözleşmesine Türkiye taraf. Geçmişte bununla ilgili tartışmalar oldu. Bunlar IŞİD’le bağlantılı kişilerin Türkiye’deki mal varlıklarına ilişkin kararnamelerdi. Hükümet o zaman o kararnameleri biz IŞİD’i terör örgütü olarak görüyoruz diyordu. Öyle olmadığı ortaya çıktı. Şimdi bir yasayla doğrudan doğruya BM’nin terör örgütü olarak gördüğü yapılarla ilgili olarak bir yasa olacak. Bu yasa daha da ağırlaşan düzenlemeleri kapsıyor. Doğrudan doğruya valilerin kayyum atamasına haklarında soruşturma başlatılan kişilerin görevden alınmasına cezalar getiren düzenlemeler var. Bu yasaya OHAL'de uygulanan hükümlerin sürekli bir hale getirilmesi diyebiliriz. İçişleri Bakanlığı’na verilen bu yetkiyle bir dernek gerekçesiz kapatılacak, bireyler hakkında hiçbir delil olmadan soruşturma başlatabilecek. AKP’liler tarafından Meclis’e sunuldu. Biz bu maddeleri mevcut derneklerin faaliyetlerini engellemeyecek bir biçimde olması için parlamentoda mücadele edeceğiz.

"Yargıtay kendi yapısına gölge düşürmüştür"

İrfan Fidan ve başka başsavcılar olağanüstü yetki kullanarak hukuksuz davaya imza attılar. Hukuku kötüye kullandılar. Birçok hukuksuz davada İrfan Fidan’ın imzası var. Önce Yargıtay üyesi yapıldı oradan da Anayasa Mahkemesi’ne aday olacağını açıkladı, üye oldu. Yargıtay üyelerine gölge düşüren bir seçim oldu. Yargıtay kendi kurumsal yapısına gölge düşürmüştür. Atamanın Erdoğan isteğiyle yapıldığı görülüyor. Bu, Türkiye’de yargının bağımsız ve açık olmadığını Yargıtay üyeleri göstermiştir. Yargıtay üyeleri ‘Aman buraya gelip burayı bozmasın bizden uzak dursun Anayasa Mahkemesi’ne gitsin’ demiş olabilirler bu da işin kinayesi tabii. İrfan Fidan'ın taraf olduğu bir çok dava Anayasa Mahkemesi'nde. Fidan’ın o davalardan çekilmesi lazım, o davalara bakamaz. İrfan Fidan Anayasa Mahkemesi’ne gittiği zaman başvurucular tarafsız olmadığı gerekçesiyle Fidan’ın davadan çekilmesini isteyecektir.

"Bahçeli'nin cümleleri nefret suçu içeriyor"

MHP’nin isteyip de yaptıramadığı bir şey yok. MHP Genel Başkan Yardımcısı da geçtiğimiz günlerde nefret suçu olabilecek cümlelerle çok ağır kelimeler kullandı. Bu Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde savaş suçu, nefret suçu olarak kabul ediliyor. Bahçeli’nin kullandığı cümleler TCK’da nefret suçu. HDP 6 milyon yurttaştan oy almış bir parti. Siyasi partiler kapatıldıkça büyürler. Siyasi parti kapatmakla hiçbir sorun çözülmez. Kutuplaşma siyaseti bu iktidarın tarzı haline gelmiştir. HDP büyük baskı altında. Yerelde temsil edilmeleri neredeyse yok sayıldı. 5 bin yöneticileri cezaevinde. Bu ağır koşullarda siyaset yapıyorlar. Buna rağmen de kamuoyu yoklamalarına göre oylarında düşüş yok. Türkiye’nin Kürt meselesini bu düşmanlaştırıcı ortamdan çıkarmalıyız."