Kanal İstanbul ve Kemer Country davasında tartışmalı karar: Mahalleli 'yetkisiz'miş!

Kanal İstanbul ve Kemer Country davasında tartışmalı karar: Mahalleli 'yetkisiz'miş!
Tartışmalı Kanal İstanbul projesinin Yenişehir 2. Etap planı ile Demirören'in borcuna karşılık Ziraat Bankası'na geçen Göktürk'teki arazileri imara açan planları hazırlayan şehir plancısı Ogün Çezik’in gerekli yeterlilik belgesine sahip olmamasına ilişkin davada ilginç bir karar çıktı. Mahkeme, davayı açan bölge sakinlerinin bir menfaatinin bulunmadığını belirterek davayı reddetti.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın gerekli yeterlilik belgesine sahip olmamasına karşın şehir plancısı Ogün Çezik’in imzası bulunan söz konusu iki planı da onaylayarak askıya çıkarmasını halktv.com.tr ortaya çıkarmıştı. Çezik’in 23 Haziran 2023 tarihine kadar F grubu yeterlilik belgesi bulunuyor. Bu belgeye sahip plancıların plan yapım alanı 25-300 hektar arası olan 10 bin ve 10 binden daha az nüfuslu olabilecek yerleşmeleri kapsıyor.

‘Şartları taşımıyor’

Göktürk’teki Kemer Country sakinleri, Çezik’in mevzuatta yer alan şartları taşımadığı gerekçesiyle rezerv yapı alanı olarak belirlenen söz konusu parsellerin büyük ve küçük ölçekli imar planlarının yetersiz olduğundan iptali istemiyle bakanlığa karşı dava açmıştı. Davaya Emlak Konut Gayrimenkul şirketi de müdahil oldu.

‘Dava açmak için yeterli görülüyor’

Davayı inceleyen İstanbul 10. İdare Mahkemesi, çevre, tarihi ve kültürel değerlerin korunması amacıyla kamu yararını yakından ilgilendiren konularda Danıştay içtihatları ile belde sakini olmak dava açmak için yeterli görüldüğünü kararında belirtti. Mahkeme “Bu kapsamda bulunmayan bir alanda imar planının iptali istemiyle dava açabilmek için komşu, bitişik parsel maliki olmak gibi daha dar kapsamlı ve işlemin taşınmaza olan etkilerinin ortaya konulduğu bir pozisyona sahip olmak gerekir” ifadelerine de yer verdi.

‘İddiaları bu kapsama girmiyor’

Mahkeme kararında şöyle devam edildi:

Olayda, davacılar tarafından ibraz edilen dava dilekçesi incelendiğinde, dava dilekçesinde yer verilen iddiaların tamamının plan müelliflerinin yetersiz yahut yetkisiz olduğuna ilişkin iddialardan oluştuğu, planlamanın nihai olarak uygulamasının, doğurduğu sonucunun etkisinin davacıların gerek taşınmazlarına olan etkisi ve gerekse komşuluk hukuku bakımından etkileri menfaat ihlali noktasında ele alınabilecekse de, davacıların hukuka aykırı iddialarının bu kapsama girmediği davacıların plan kararlarına yönelik olarak herhangi bir iddiasının bulunmadığı, davacıların ileri sürdüğü bu iddianın planlamanın muhatabı taşınmaz malikleri tarafından öne sürülebilecek bir iddia olduğu görülmektedir.

Mahkeme “İdarece hazırlanan planların iptalini istemesinde hukuken korunması gereken kişisel, güncel ve meşru bir menfaati bulunmadığı sonucuna varılmakla; davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır” ifadelerini kullanarak davayı reddetti.

‘Hukuka aykırı’

Bölge sakinleri kararı bir üst mahkemeye taşıdı. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’ne başvuran bölge sakinlerinin avukatı Koray Cengiz dilekçesinde “Söz konusu mahkeme kararı gerekçesi itibariyle ne yazık ki dava açma ehliyetinin ileri sürülen dava gerekçelerine göre değerlendirilebileceği yönünde belki de tek örnektir. Aynı zamanda ne yazık ki Anayasa’nın birçok maddesine ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne açıkça aykırı bir karar tesis edilmiştir. Sadece bu gerekçelerle dava açmış olduğumuz için Mahkemece müvekkillerin dava açma ehliyetine sahip olmadığının söylenmesi açıkça hukuka aykırı, dava açılmakla elde edilmek istenen hukuki menfaatin hiçbir şekilde dikkate alınmadığı son derece 'zorlama' bir gerekçedir” diye yazdı.

‘İdari işlem sakat’

Şekil yönünden sakat bir idari işlemin söz konusu olduğunu vurgulayan Cengiz, özetle şöyle şu ifadeleri kullandı:

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yeterliliği uygun olmayan bir plan müellifinin planını onaylamış ve planı 30 gün değil 29 gün askıda ilan etmiştir. Şekil yönünden sakat olduğu son derece açık olan bu idari işleme karşı komşu parselde oturan müvekkillerin sadece şekil şartlarının hukuka aykırılığına dayalı olarak bir dava açma hakkı bulunmamakta mıdır?

Hukuka son derece aykırı olan bu kararın istinaf incelemesinde sadece dosya üzerinde inceleme yaparak Dairenizin yürütmeyi durdurma kararı verebilmesi mümkündür. Aksi takdirde bu kadar yanlış bir karar, geri dönülemez bir şekilde hukuk sistemimize yerleşecek, emsal karar oluşturacak ve yargılamaları etkilemeye başlayacaktır.

Kaynak:halktv.com.tr