Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, AKP’den milletvekili aday adayı olan Melih Bulu’nun kayyum rektör olarak atanmasını günlerdir protesto ediyor. Protesto eden çok sayıda öğrenci gözaltına alındı.

Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Buğrahan Gönültaş, ANKA Haber Ajansı’na yaşananları anlattı. Gönültaş, Bulu’nun şahsına yönelik bir protesto olmadığını, rektörün belirlenme yöntemine karşı çıktıklarını dile getirerek, “Bizim üniversitemizin bir geleneği var. Rektörlerimizi hep akademisyenlerimiz seçti. Kırılma 2016 yılında yaşandı. Cumhurbaşkanı tarafından Mehmet Özkan atandı. Yine protestolar olmuştu ancak büyümedi. 5 yılın sonunda okulun geldiği durumu görebiliyoruz. Uluslararası kriterlerde okulumuz ilk 200’deyken, şu anda nerede olduğu belli olmayan bir yer oldu. Türkiye’deki bütün üniversitelerde benzer durum söz konusu. Bu akademinin özgürlüğüne vurulan bir darbe” dedi.

“Üniversite özgürlük demektir”

Sıralamalarda alta düşmelerinin kendilerinin geleceğini de etkilediğini kaydeden Gönültaş, üniversitelerinin bir marka olduğuna dikkat çekerek, “Genç işsizliğe Boğaziçililer’in de katılması durumu var” dedi. Hayalindeki üniversiteyi “Üniversite özgürlük demektir” diye açıklayan Gönültaş, kendilerinin iradesi dışında bir rektör atamasının üniversite hayalini etkilediğini söyledi.

“Boğaziçi’nin uluslararası saygınlığını korumasını istiyorum”

Gönültaş, hedefinin tarihçi akademisyen olmak istediğini aktararak, “Aslında kendim için de mücadele ediyorum. Boğaziçi’nin uluslararası saygınlığını korumasını istiyorum” dedi.

“Rektörlüğe uygun değil”

Bulu’nun akademik yönünü de eleştiren Gönültaş, hakkında intihal iddiaları olduğunu hatırlatarak, “Rektörlüğe uygun değil. Bizim okulumuzdaki rektörlerin çoğu en azından yurt dışında master yapmış. Karşımızdaki kişi de ODTÜ’de lisansını bitirmiş, Boğaziçi’nde yüksek lisansını ve doktorasını yapmış biri” dedi.

“CHP’li rektör ataması gerçekleşirse buna da karışı çıkacağız”

Gönültaş, Bulu’nun siyasi geçmişinin kendilerini ilgilendirmediğini vurgulayarak, “Yarın kamuoyunun çoğunun söylediği gibi bir CHP’li rektör ataması gerçekleşirse buna da karışı çıkacağız” diye konuştu.

“Dövülerek gözaltına alındım”

Ankara’da dün yapmak istedikleri eylemi de anlatan Gönültaş, Boğaziçili arkadaşlarıyla pasif bir eylem düzenlemek istediklerini, ancak polisin kendilerine karşı sert davrandığını ifade ederek, “Orada toplanmaya başladığımızda polis bizi doğrudan dağıtmak istedi. Biz de bunun anayasal hakkımız olduğunda direttik. Ardından polis amirlerinden birisinin ‘Alın bunları’ emri geldi, polis ‘Lan dağılın’ diyerek araya girdi. Ben de arada kaldım, dövülerek gözaltına alındım” diye konuştu.

“3 polis otobüsüyle gelmesi bir şeyler ifade ediyordu”

Gönültaş, polisin tavrını hoş karşılamazken, üniversitelerine takılan kelepçeyi ise “Bu imgesel olarak büyük anlam ifade ediyor. Bu sürecin ne olduğunu bize gayet iyi gösteriyor. Hele hele kayyum rektörün ilk mesai gününde bunun yaşanması, yine öğrencilerin gözaltına alınması, doğrudan giriş yaptığı sırada 3 polis otobüsüyle gelmesi, bizim 4 yılımıza ilişkin bir şeyler ifade ediyordu” sözleriyle değerlendirdi.