Boğaziçili akademisyenler kayyum rektör Bulu'ya cevap verdi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğüne atadığı Prof. Dr. Melih Bulu'ya yönelik protestolar devam ediyor. Kendisine yönelik protestolara katılan akademisyenlerin 20 kişi olduğunu öne süren Melih Bulu'ya akademisyenler ellerindeki dövizlerdeki sayılar ile yanıt verdi. Rektörlük önündeki eylemlerine bugün de devam eden akademisyenler, "Öğrencilerimize, haklı taleplerimize destek verenlere ve hocalarımıza uygulanan bu şiddet ve taciz derhal durdurulmalıdır." dedi.
Akademisyenler "Utanç kaynağı bir hafta" başlığı ile açıklama yaptı. Açıklama şöyle:
"Bugün 5 Şubat Cuma. Gayrimeşru rektör atamasının üzerinden 5 hafta geçti. Bu süreçte Boğaziçi Üniversitesi hocaları, öğrencileri, mezunları ve emekçileri olarak, çeşitli platformlarda bu atamayı kabul etmediğimizi nedenleriyle ifade ettik. Etmeye devam edeceğiz. Üzülerek ifade etmek isteriz ki, hem Boğaziçi Üniversitesi’nin hem de tüm akademinin tarihine utanç kaynağı olarak geçecek kara bir hafta yaşadık. Öncelikle, 29 Ocak Cuma akşamı yaşananlar sonrasında öğrencilerimiz hedef gösterildi ve ağır tehditlere maruz bırakıldı. 2 öğrencimiz tutuklandı, 2 öğrencimiz kelepçeyle ev hapsi cezası aldı. Bu konuda 1 Şubat Pazartesi günü burada bir açıklamada bulunduk ve öğrencilerimizi, devlet yetkililerini ve basın yayın organlarını sağduyulu olmaya, dışlayıcı söz ve eylemlerden kaçınarak mutedil davranmaya davet ettik. Rumeli Hisarüstü Mahallesindeki ve üniversite giriş kapılarındaki yoğun polis ablukasının kaldırılmasını ve öğrencilerimizin serbest bırakılmasını talep ettik.
Bunların hiçbirisi gerçekleşmediği gibi, 1 Şubat Pazartesi günü çeşitli şehirlerde Boğaziçi Üniversitesi’ne destek vermek isteyen kişilerin anayasayla güvence altına alınmış barışçıl protesto hakları ihlal edildi, yüzlerce kişi gözaltına alındı. Aynı günün akşamı, 50 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi güney kampüs içinde polisin müdahalesiyle gözaltına alındı. Takip eden günlerde öğrenciler ve hocalar tek tek ve açık olarak hedef gösterildi, pek çok kişi ve kurum tarafından haklarında asılsız iddialar ortaya atıldı. Öğrencilerimize, haklı taleplerimize destek verenlere ve hocalarımıza uygulanan bu şiddet ve taciz derhal durdurulmalıdır.
Bu hafta bültenimizi, süregiden karalama kampanyalarına karşı kamuoyunu bilgilendirmeye ayırıyoruz:
- Güney Kampüs meydanında 29 Ocak’ta açılan sergi, iddiaların aksine herhangi bir kulüp tarafından değil bir öğrenci inisiyatifi olan Sanat Kolektifi tarafından düzenlenmiştir.
Öğrencilerin pazartesi günü gerçekleştirdikleri protestonun LGBTİ+ Çalışmaları Aday Kulübünün kapatılması sebebiyle düzenlendiği iddiası doğru değildir. LGBTİ+ Kulübünün adaylık statüsünü kaldıran rektörlük kararının imzalanma ve sosyal medyada yayımlanma saatiyle, öğrenci eylemlerinin başlangıç saati arasındaki farka bakıldığında söz konusu iddianın gerçek olmadığı kolaylıkla görülmektedir. Ayrıca bu iptal kararı, Öğrenci Faaliyetleri Koordinasyon Kurulu’nun açıklamasında belirttiği gibi üniversitemizdeki komisyon, kurul, yönetmelik ve teamüllere tamamen aykırıdır.
- Pazartesi günü güney kampüsteki öğrenci protestosunun niteliği ve amacına dair öne sürülen iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Öğrencilerin Etiler kapıda yapmak istedikleri basın açıklaması güvenlik güçlerince engellenmiş ve öğrencilerin kampüsten ayrılmalarına izin verilmemiştir. Bunun üzerine öğrenciler atanmış rektöre görüşme taleplerini iletmişlerdir. Bu talep kabul edilmeyince kısa bir gerilim yaşanmış olsa da öğrenciler rektörlük önünde barışçıl oturma eylemlerini sürdürmüşlerdir. Bu barışçıl eylem, kampüs tarihinde görülmemiş sertlikte bir polis müdahalesi ile sonlandırılmıştır.
Atanmış rektör 3 Şubat tarihinde yayımlanan bir mülakatta gerçek dışı iddialar dile getirmiştir. 20 kişilik bir hoca grubunun kendisine verilecek desteği bloke ettiğini, görüştüğü pek çok hoca ve bir önceki rektörün ise arkasında olduğunu öne sürmüştür. Halbuki bizler 5 haftadır yüzlerce hoca olarak haksız rektör atamasını Güney Meydan’da ısrarla protesto ediyoruz. Dahası rektörün görüştüğü hocalarımızın hemen hepsi atanma şeklinin yanlış olduğunu kendisine iletmiş, yine hemen hepsi istifa etmesinin doğru olacağını bizzat yüzüne söylemiştir. Ayrıca, Sayın Mehmed Özkan atanmış rektörü desteklediğine dair iddiaları kamuoyu nezdinde açıkça yalanlamıştır.
- Bu basın açıklamasını polis ablukasında olan, basının alınmadığı bir kampüsten yaptığımızı yinelemek isteriz. Tüm kamuoyunu bu süreçte bizim ve öğrencilerimizin haklı mücadelemize yönelik karalama kampanyalarına, kurumumuzu ve öğretim üyelerimizi yıpratmaya çalışan söylemlere itibar etmemeye çağırıyoruz. Bugün de bu meydanda görüldüğü gibi yüzlerce hoca olarak atanmış rektörün istifasını talep ediyoruz.
# Kabul etmiyoruz, Vazgeçmiyoruz, Aşağıya bakmıyoruz"