Çin'de postmodern sansür: Devleti eleştiren meteliksiz kalıyor

Çin'de postmodern sansür: Devleti eleştiren meteliksiz kalıyor
Çin'de hizmet veren WeChat, demokrasi yanlısı bir gösteriden görüntüler paylaşan kullanıcıları yasakladı. Sözkonusu kullanıcılar, uygulamaya erişim sağlamak için "itiraf ve devletten özür mektupları" kaleme alıyor. Buna mecbur kalıyorlar çünkü sansürü ihlal etmek, halkın banka, maaş ve market ödemelerini bile aksatan internet hizmeti kısıtlamasına yol açan bir tür cezalandırmayla sonuçlanıyor.

Çin'in popüler sosyal medya platformu Weibo'da geçtiğimiz hafta yüzlerce kullanıcı "itiraf mektupları" yazdı. Bir kullanıcı, "Son pandemi tedbirlerinin yarattığı büyük baskı nedeniyle korkunç bir ruh hali içindeydim. Kontrolümü kaybettim ve altı kişinin bulunduğu bir grup sohbetinde hassas ifadeler gönderdim. Hatamı derinden fark ettim. Umarım Tencent bana temiz bir sayfa açmak için için bir şans verir. Partiyi ve ülkeyi hayal kırıklığına uğratmayacağım" diye yazdı. Mesaj, "Tencent Müşteri Hizmetleri"ne özel bir hashtag ile paylaşıldı.

Perşembe gününden itibaren bu tür mesajlar da artış görülmeye başlandı. Bu mesajlar içerik olarak farklılık gösterse de özünde aynı talebi taşıyor. Tencent'in sahibi olduğu WeChat uygulamasından yasaklanan kullanıcılar, Çin'de hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelen uygulamadaki hesaplarını geri almak için şirket temsilcilerine yolladıkları ricaları paylaşıyor. Bu durumdan etkilenenler, Çin'in başkenti Beijing'de nadir görülen siyasi protestoyu tartıştıkları için yasaklandıklarına inanıyor.

Şi'yi protesto: Tecride hayır, özgürlüğe evet

Her şey 13 Ekim günü öğleden sonra, 20. Komünist Parti Kongresi'nden iki gün önce, bir protestocunun başkentteki bir üst geçide, pandemi önlemlerinin kaldırılması ve demokratik reformların yapılması çağrısında bulunan pankartlar asmasıyla başladı. Sözkonusu pankartlarda, "Covid testine hayır, gıdaya evet! Tecride hayır, özgürlüğe evet!" ve "Greve gidin, diktatör ve vatan haini Şi Cinping'i görevden alın" ifadeleri yazılıydı.

Parti kongresi öncesinde Çin Devlet Başkanı'nın adının zikredildiği bu protesto, Weibo'da, etkinliğe ilişkin tartışmaların sıkı bir şekilde sansürlenmesine neden oldu. Sözkonusu uygulamada "Beijing", "köprü" ve "cesur" gibi kelimelerin aratılmasına kısıtlama getirildi. Apple Music'in Çin ayağında, protesotunun gerçekleştiği yere atıfta bulunduğu için "Sitong Bridge" adlı bir şarkı kaldırıldı.

Uygulanan bu sansürler, çoğunluğu Çin'de yaşayan 1,2 milyardan fazla global kullanıcısı olan mesajlaşma uygulaması WeChat'e kadar uzandı. Kullanıcılar çok geçmeden, kendi özel grup sohbetlerinde bile olsa, olayın fotoğrafını paylaşmanın, hesaplarının kalıcı olarak yasaklanmasına neden olabileceğini fark etti.

Hayatları bu uygulamayla iç içe

Beijing'de ikamet eden ve sadece soyadının açıklanmasını isteyen Chen, perşembe günü Beijing saatiyle 13.11'de bir grup sohbetine protestonun fotoğrafını gönderdiğini ve hesabının 17.35'te kalıcı olarak yasaklandığını söyledi. Chen, WeChat'ten gelen banlanma bildiriminde kararın, "ilgili İnternet politikalarının yanı sıra yasa ve yönetmeliklere göre" alındığının yazıldığını ifade etti.

Chen daha sonra grup sohbetindeki başka bir kişinin de olaydan fotoğraf göndermeye çalıştığını ve onun hesabının da yasaklandığını öğrendi. "Bunun bir askıya almaya neden olacağını biliyorduk ama kalıcı olmasını beklemiyorduk" diyen Chen, bunun sadece birkaç gün süreceğini düşündüğünü aktardı.

O gün kaç hesabın yasaklandığına dair resmi bir sayı olmasa da, Weibo ve diğer sosyal medya platformlarında WeChat kullanıcılarının protestolardan bu yana hesaplarını kaybettiklerine ve bazılarının neyi yanlış yaptıklarını bilmediklerine dair çok sayıda rapor bulunuyor. Tencent bu konuda MIT Technology Review'un yorum talebine yanıt vermedi.

WeChat'ten men edilmek, önemli bir sorun teşkil ediyor. Zira Çin'deki insanlar banka, market ödemeleri, sağlık QR kodlarından çevrimiçi aboneliklere kadar birçok dijital hizmeti bu uygulamalara bağlı olarak kullanıyor. Dijital bağlantılarını yeni bir hesapla tekrardan oluşturmaları haftalar olmasa bile günler alıyor.

WeChat'te gerçek zamanlı sansür

Çin'de hükümet, sosyal medya platformlarını, kullanıcı tarafından oluşturulan içeriği yakından izlemekle sorumlu tutuyor. Çin Siber Uzay İdaresi'nin 2017 tarihli bir yönetmeliği, çevrimiçi grup sohbetlerini hedef alıyor ve hem platformların hem de kullanıcıların "yasalar ve ilgili yönetmelikler tarafından yasaklanan içeriği yaymasını" engelliyor. 2021 yılında, popüler sosyal medya platformları Douban ve Weibo, platformlarında "yasadışı" içeriğin görüntülenmesine izin verdikleri için milyonlarca yuan para cezasına çarptırıldı.

WeChat'in hüküm ve koşullarında, hangi içeriklerin yasaklandığına dair uzun bir bölüm bulunsa da, bunlar sadece dolandırıcılık, spam, söylenti, kumar veya pornografi içeren örnekleri gösterirken spesifiklik taşıyor.

2019 yılında Toronto merkezli araştırma grubu Citizen Lab, WeChat'in metin tanıma, görsel tanıma ve çift dosyaları tespit etme araçlarının bir karışımı yoluyla sohbet görüntülerine gerçek zamanlı otomatik sansür uyguladığını tespit etti. Araştırmanın sonucu, sistem bir görüntüyü kısıtlanması gereken bir içerik olarak tanımladığında, diğer tüm kullanıcıların bu içeriği göndermesinden yasaklayabildiğini gösterdi. Bu durum bazen kullanıcıları, paylaşmak istediklerini maskelemek için kelime oyunları, çarpıtılmış görüntüler ya da anlaşılması zor diller kullanarak yaratıcı olmaya itiyor.

Yeni sansür yasası

Türkiye'de son yıllarda adaletin sosyal medyada aranmaya başladığı, siyasetin yaygın bir şekilde tartışıldığı sosyal medya platformları için Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan "dezenformasyon" adı altında "sansür yasası"nı gündeme getirmiş, TBMM de yaz tatilinden geri döndükten sonra ilk olarak bu yasayı değerlendirmeye almıştı.

Mecliste her gün maddeler ele alındı, her gün maddeler kabul edildi. Sansür Yasası'nın en çok tartışılan 29. maddesinde "kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimsenin, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacağı" yer alıyor. Ancak bu ifadeler "kesin çizgilerle belirtilmediği" ve "paylaşılan ya da yazılan şeylerin hangilerinin hapis cezasına neden olabileceği anlaşılmadığı" için eleştirildi ve seçim öncesine denk gelmesi nedeniyle de tepki topladı.

Sözkonusu maddenin tartışmalı yönü, Çin'deki sosyal medya kullanımı kurallarına yakından benzerlik gösteriyor. Zira Çin'de de hüküm ve koşullarda sadece belli konular spesifik olarak belirtilirken, bunun dışında kalan siyasi içerikler iktidarın takdirine bırakılıyor. İktidarın "kamu huzurunu bozduğunu" düşündüğü içerikler, sansüre tabi tutuluyor.

Resmi Gazete'de yayımlanan Sansür Yasası bugün itibarıyla yürürlüğe girdi.

Kaynak:halktv.com.tr Dış Haberler Servisi

Etiketler :