İrfan Fidan'ın AYM adaylığı bir mesaj mı?

İrfan Fidan'ın AYM adaylığı bir mesaj mı?
Avukat Celal Çelik, İrfan Fidan’ın Yargıtay üyesi olmasından hemen sonra AYM üyeliğine aday olduğu açıklamasını değerlendirdi.

Avukat Celal Çelik, İrfan Fidan’ın Yargıtay üyesi olmasından hemen sonra Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeliğine aday olduğu açıklamasını Halk TV’den Can Coşkun’un programında değerlendirdi.

Çelik'in konuşmasında şu ifadeler öne çıktı:

“Hukuken yorumlanacak bir şey yok. Hukuk sınırları içinde değerlendirme yapılacak bir durum değil. Türk yargı tarihinde böyle bir rezalet yaşanmadı. Türk yargı tarihinde, Yargıtay tarihinde böylesi bir olay yaşanmadı. Normal şartlar altında liyakat söz konusu olması gerekirken maalesef bilinçli bir şekilde adrese teslim yaklaşımı içinde AYM üyesi yapılmak üzere bu kişi Yargıtay üyeliğine seçilmiştir. Henüz Yargıtay koltuğuna oturmadan başvuru dilekçesini sunmuştur. Yargıtay’da Whatsapp grubu vardır, oraya aday olduğunu ifade etmiştir.

"O süreçten yararlanmasını sağlamak üzere Yargıtay Başkanı tarafından bugün yapılması gereken AYM üyelik seçimi sadece ve sadece İrfan Fidan seçime girebilsin diye ayın 17’sine ertelenmiş. Her ne kadar pandemi gerekçesi gösterilmişse de bu gerekçenin söz konusu olmadığı, 17’si ile bugünün pandemi açısından fark bulunmadığı, sadece İrfan Fidan’ı verilen talimat çerçevesinde AYM’ye taşımak üzere bu işlemin yapıldığı bilgisi bizde var.

"Acı olan şu Yargıtay’da birçok kişinin adaylık başvurur yaptığını biliyoruz 9 kişinin. Bu adayların çekilmesi durumu söz konusu olacak. Talimat gidecek onlara. Çekilmek durumunda kalacaklar.

"Daha önce yaşanmış mıydı derseniz AYM üyeliğine atanma açısından evet ama Yargıtay’dan seçilme yönünden asla böyle bir şey olmamıştı. Siz Yargıtay’ın üyelerinin, eski tarih itibariyle söylüyorum başlarına silah dayanış olsaydınız bile böylesine bir hukuksuzluğa geçmişte izin verilemezdi. Ama şu anki Yargıtay’ın karşı karşıya kaldığı acı tablo nedeniyle şu anki Yargıtay üyeleri bu hukuksuzluğa geçit vermek durumunda kalacaklar.

"Geçmişteki örneği hatırlatalım. Alparslan Altan eski AYM Başkan vekiliydi. Normal şartlar altında AYM üyesi olma şartına sahip değildi, FETÖ üyeliğinden ceza aldı 11 yıl civarında. 2010’da, Binali Yıldırım, Recep TAyyip Erdoğan ve Abdullah Gül’ün imzasıyla AYM raportörlüğünden denizcilik müsteşarlığında müsteşar yardımcısı kadrosuna atanarak, çünkü AYM’ye seçilmesinin yolu oradan geçiyordu, İrfan Fidan’da olduğu gibi oradaki koltuğuna oturmadan kısa süre içinde AYM üyesi yapıldı. AYM üyesi yapıldıktan sonra bir yıllık süre bile geçmeden başkan vekili yapıldı. 44 yaşında. Tarihte böyle bir şey görülmüş değildir.

"Bir anlamda FETÖ’nün o dönemde talebi üzerine, FETÖ’nün yönlendirmesiyle, FETÖ taktikleri kullanılarak  yapılan işlem, bugün itibariyle siyasi iktidar tarafından kullanılmak çalışıldığını görmekteyiz.

"Erdoğan'ın talimatı olduğu Yargıtay'da konuşuluyor. Deniyor ki, Erdoğan talimat verdi o talimat çerçevesinde yapıldı.

"İki olay var, bir; Erdoğan kendisine her şekilde destek olmuş her istediğini gerçekleştirmiş yargı mensuplarına da sahip çıktığını göstermiş oluyor. Hukuksuzlukları yapmış olması nedeniyle ödüllendirmiş oluyor.

"İki; AYM üyelerine mesaj vermiş olacak. AYM hukuksuzluklara dur deme iradesini oraya koydu. Enis Berberoğlu kararında yargılamanın yenilenmesine karar vermişti ama İstanbul Adliyesi buna direnmişti. 

"Nerede yargı reformu? AKP'nin siyasi iktidarın anlamış olduğu yargı reformu budur. İnsanlar tepki ortaya koymalı. Ciddi durumla karşı karşıyayız, yargının tamamen ele geçirilmesinin hedeflendi açığa çıkmış durumda ama beli direnç konması gerekiyor. İnsanların bu kadar Erdoğan'ın talimatlarına açık olmamalı. Yargı talimatla değil vicdanıyla hareket etmeli."