Türkiye'nin sağlık gündeminde önemli bir yer tutan Behçet hastalığı, özellikle 20-40 yaş arası genç nüfusu etkiliyor. İlk kez Türk dermatolog Prof. Dr. Hulusi Behçet tarafından tanımlanan bu hastalık, vücudun birçok sistemini etkileyerek ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor.

İPEK YOLU’NUN MİRASI: BEHÇET HASTALIĞI

Behçet hastalığı, İpek Yolu boyunca yayılarak günümüzde en çok Türkiye, Orta Doğu ve Uzak Doğu ülkelerinde görülüyor. Türk Oftalmoloji Derneği, bu hastalığın Türkiye'de oldukça yaygın olduğuna dikkat çekiyor. Prof. Dr. F. Nilüfer Yalçındağ, hastalığın kadın ve erkekleri eşit oranda etkilediğini, en sık 20-40 yaş grubunda görüldüğünü belirtiyor.

GÖZLERDE YAVAŞ AMA TEHLİKELİ BİR ETKİ

Behçet hastalığının en ciddi komplikasyonlarından biri gözleri etkileyen üveit. Bu durum, göz içi iltihaplanmalarına yol açarak kalıcı görme kayıplarına neden olabiliyor. Prof. Dr. Yalçındağ, Behçet hastalarının yaklaşık yüzde 25'inde üveit görüldüğünü ve erkeklerde daha şiddetli seyrettiğini ifade ediyor.

HIZLI TEDAVİ, KALICI HASARI ÖNLER

Üveit belirtileri genellikle gözde kızarıklık, bulanık görme ve ağrı olarak kendini gösteriyor. Tedaviye erken başlanmazsa bu belirtiler kalıcı hasara dönüşebilir. Yalçındağ, erken teşhis ve düzenli tedavi ile hastaların büyük kısmının görme yetisinin korunabileceğini vurguluyor. Ancak tedavi sürecinde stres, aşırı yorgunluk ve ateşli hastalıklara dikkat edilmesi gerektiği de ekleniyor.

Behçet hastalığına karşı düzenli göz muayenesi yaptırmak, özellikle risk altında olanlar için hayati önem taşıyor. Uzmanlar, üveitli hastaların tedavi süreçlerinde doktor önerilerine sıkı sıkıya bağlı kalmalarını tavsiye ediyor.