Araştırma: Kediler, sahiplerine kötü davrananlara karşı ne yapar?

Araştırma: Kediler, sahiplerine kötü davrananlara karşı ne yapar?
Japonya’da yapılan bir araştırma kedilerin, sahiplerini korumak konusunda hevesli olmadığını ortaya koydu.

Kediler üzerine yapılan kognitif araştırmalar, insanlarıyla duygusal bir bağ kurduğunu, ayrılık anksiyetesi yaşadığını, sahiplerinin sesine yabancıların sesine kıyasla daha duyarlı olduğunu ve korktukları zamanlarda sahiplerinde güven bulduklarını gösteriyor. Ancak iş, insanını korumaya gelince kedilerin o kadar da hevesli olmadığı biliniyor. Japonya’da yapılan bir araştırma kedi-insan ilişkisinde bu eksik parçayı tamamlıyor.

Daha önce köpekler üzerinde kullanılan bir yöntemi kedilere adapte eden Kyoto Üniversitesi’nden araştırmacılar, kedilerin, köpeklerin aksine, sahiplerine yardım etmeyen yabancılardan uzak durmadığını gösterdi. Deneyde kedi, sahibini şeffaf bir kutuyu açıp içindekini almaya çalışırken izledi. Bu esnada iki yabancı da kedi sahibinin yanında oturdu ve kedi sahibi birine dönüp yardım istedi.

İlk versiyonunda yabancı, kedi sahibine kutuyu açması için yardımcı oldu. İkinci denemede ise yabancı yardım etmedi. Diğer yabancı ise hiçbir şey yapmadan oturdu. Daha sonra her iki yabancı da kediye mama uzattı ve araştırmacılar kedinin hangisine önce ulaşacağını gözlemledi.

Kedinin yardımcı olandan mamayı almayı tercih etmesi pozitif önyargı göstergesi anlamına geliyor. Yani yardımcı etkileşim, kedinin yabancıya karşı daha sıcak davranmasına yol açmış oluyor. Yardım etmeyenden mama almaktan sakınması ise negatif önyargı yani kedinin güvensiz hissettiği anlamına geliyor.

Bu yöntemle köpekler denendiğinde bariz şekilde negatif önyargı gösterdi. Sahibine yardım etmeyen yabancıdan mama almamayı tercih etti. Kedilerin ise tamamen kayıtsız olduğu görüldü. Yardımcı olan kişiden yana bir tercih kullanmadıkları gibi yardımcı olmayan kişiden de uzak durmadılar.

Belli ki kediler için mama mamadır. Peki buradan nasıl bir sonuç çıkarılabilir. Kedilerin bencil olduğu ve sahiplerini umursamadığı sonucuna varmak cazip gelse de mesele o kadar basit değil. Bu tipik bir antropomorfik önyargı örneği olur. Kedileri anlamak için insan merkezli düşünce yapısından uzaklaşmak, onları küçük tüylü insanlar gibi görmemek gerekiyor. Kediler köpeklere kıyasla çok daha geç evcilleştirildi, dolayısıyla evcilleşme sürecinden daha az etkilendi. Köpekler sosyal sürülerden gelirken, kedilerin ataları daha çok yalnız avcılardı.

Evcilleşme, köpekleri var olan sosyal becerilerini daha da da geliştirirken, zaten sosyal olarak daha az farkındalığı olan kedilere aynısını yaptığını söylemek güç.

Dolayısıyla “Kedilerimiz bize kötü davranılmasını umursamıyor” sonucuna atlamak doğru değil. Aradaki farkı anlayamıyor olmaları çok daha yüksek bir ihtimal.