Son Dakika | TBMM'de Can Atalay krizi! AKP: Kararın okutulması korsan eylem
Meclis'te CHP'li TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, TİP'in seçilmiş vekili Can Atalay'ın tahliye edilmesine ilişkin AYM kararını okuttu. CHP Grup Başkanvekili Murat Emir de kararın okutulması ile kararın yok hükmünde olduğunu söyledi. Emir, "Hukuken şu hali ile düşme yok hükmündedir. Atalay'ın vekil olduğu okutulmuştur" dedi.
Karar okutulurken de AKP'li vekiller Meclis'i terk etti.
AKP, kararın okutulmasına ilişkin basın açıklaması yaptı. AKP'de kararın bağlayıcı olmadığını öne sürdü.
AKP'Lİ USTA: USULSÜZ
AKP Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, "Sayın Gülizar Biçer açıkça Meclis Başkan Vekilliği görevini kötüye kullanmış ve yetkisinin aşımı ile de hukuk aleminde hiçbir sonuç doğurmayan korsan bir eylem yapmıştır.
Meclis Genel Kurulu'nda daha önce görmediğimiz kadar bir kalabalıkla gelmişlerdi ve bir planlı şekilde bizim divan katip üyemizin kalkmasının arkasından, tutanaklarda da sabittir, kendisinin uyarmasına rağmen ara vermemiş. Aynı şekilde divanda görev yapan yasama uzmanlarının kendisini ikaz etmesine rağmen, Sayın Meclis Başkan Vekili "Katip üye kalkmıştır, divan teşekkülü bozulmuştur. Ara vermeniz gerekir." demesine rağmen hiçbir ikazı dinlememiştir. Katip üyenin yerine, boş kalan, belli bir süre boş kalan divan heyetine kendi katip üyelerini getirip oturtmuşlardır. Davet etmeden. Hem de davet etmeden. Neresinden bakarsanız tamamıyla usulsüz" dedi.
EMİR: USULE UYGUNDUR, VEKİLLİĞİN DÜŞMESİ YOK HÜKMÜNDEDİR
Usta'dan önce açıklama yapan Emir de katip üyesinin kalkmasının usulü bozmadığını şu sözle savunmuştu:
- Bir defa bu kararın okutulması yetkisi oturumu yöneten meclis başkan vekilindedir. Okutulmakla ilgili herhangi bir yetki ve usul sorunu yoktur. Ama arada AKP'li katip üye divandan kalkarak o sıradaki divan işleminin, yapılan işlemin yok hükmünde olması çabasına girdiler. Ama iç tüzüğe göre bu mümkün olmadığı gibi aynı zamanda Can Atalay'la ilgili biraz önce bahsettiğim o hukuksuz karar okunurken de Cumhuriyet Halk Partili katip üye o oturduğu yerden kalkmıştı. Buna rağmen karar okundu ve Can Atalay'ın milletvekilliği düşmüştür dendi. Dolayısıyla örneği de var. İç tüzükte açık. Oradan bir katip üye ayağa kalktı diye divan düşmez.
- Doğru anlıyorsunuz ama sembolik bir okuma değil bu vekilliği düşmesi yok hükmündedir.
Son Dakika | TBMM'de AYM'nin Can Atalay kararı okundu! Emir: Vekilliğinin düşmesi yok hükmünde
AKP'li Leyla Şahin Usta'nın konuşması şöyle:
- Başkanlığın Genel Kurul'a sunuşları kısmında yer alacak gündemi dair içerikler yine Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı tarafından belirlenir, karar verilir. Meclis Başkanı tarafından gündeme alınmayan herhangi bir husus Genel Kurul'a sunulamaz. Bu konuda Meclis Başkan Vekillerinin hiçbir takdir yetkisi de bulunmaz. Sayın Gülizar Biçer Karaca, Meclis Başkanı adına ve onun verdiği yetkiyle görev yaptığını çok iyi bilmektedir. Meclis Başkanının onayı olmadan gündeme ekleme yapamayacağını çok iyi bilmektedir. Buna rağmen çok açıkça bir şekilde iç tüzüğü yine ihlal etmiştir. Sayın Gülizar Biçer açıkça Meclis Başkan Vekilliği görevini kötüye kullanmış ve yetkisinin aşımı ile de hukuk aleminde hiçbir sonuç doğurmayan korsan bir eylem yapmıştır. Hem de bütün siyasi parti gruplarının Sayın Sırrı Süreyya Önder'e geçmiş olsun dileklerini bildirmek, arkasından da Meclis'in kapanması noktasındaki ortak iradesini hiçe sayarak en başta Sayın Sırrı Süreyya Önder'e, Meclis Başkan Vekili olarak, aynı mevkidaşta, aynı makamda olan kendi meslektaşına bu saygısızlığı açıkça yapmıştır. Görülen o ki CHP grubu buna hazırlık yapıp gelmiştir. Meclis Genel Kurulu'nda daha önce görmediğimiz kadar bir kalabalıkla gelmişlerdi ve bir planlı şekilde bizim divan katip üyemizin kalkmasının arkasından, tutanaklarda da sabittir, kendisinin uyarmasına rağmen ara vermemiş. Aynı şekilde divanda görev yapan yasama uzmanlarının kendisini ikaz etmesine rağmen, Sayın Meclis Başkan Vekili "Katip üye kalkmıştır, divan teşekkülü bozulmuştur. Ara vermeniz gerekir." demesine rağmen hiçbir ikazı dinlememiştir. Katip üyenin yerine, boş kalan, belli bir süre boş kalan divan heyetine kendi katip üyelerini getirip oturtmuşlardır. Davet etmeden. Hem de davet etmeden. Neresinden bakarsanız tamamıyla usulsüz, milletin iradesine, Meclis'in iradesine, anayasaya ve iç tüzüğe aykırı bir eylem içerisine girmişlerdir. Biz bugün Meclis'te ortak kararla Sırrı Süreyya Önder'e dayanışmamızı ve geçmiş olsun dileklerimizi bildirmek için bir aradaydık. Böyle bir günde böyle bir korsan eylemi yapacak kadar aciz duruma düşmüş olmalarını milletin ve kamuoyunun takdirine sunuyoruz.
- Bunu yapacak kadar CHP’nin içindeki çekişme ve kavgalar yüzünden, yakın zamanda belirlenecek olan Meclis Başkanvekilliği görevinin ve makamın hevesine kapılarak CHP grubunun yapmış olduğu baskıya karşı Sayın Gülizar Biçer, Divan’da tarafsız oturmayı becerememiştir. Tamamıyla bir CHP grubu veya vekili gibi Divan’ı yönetmeye kalkmıştır. Bu açıdan kendisinin bütün görev ve yetkilerini ihlal ederek Meclis’in bu amir hükümlerine de aykırı geldiği için hem kınıyoruz hem de bunun sonuçlarının mutlaka olması gerektiğini belirtmek istiyorum. Artık tarafsız olarak Meclis Divan kürsüsünde oturup başkanvekilliği görevini yapamaz. Meclis’e, siyasi gruplarına olan güven sarsılmıştır.
CHP’nin bugün yapmış olduğu, haftalardır gündeme taşıdıkları cuntacılığın en ala örneğidir. Bütün milletvekillerinin Anayasa’nın, İçtüzüğün, milletin vermiş olduğu iradenin sınırlarını, görevini aşarak, kötüye kullanarak kendi eylemlerini Divan’dan yapmaya çalışmışlardır. Bundan daha ala cuntacılık örneği de olamaz. Bugün maalesef Meclis’te desteğimizi ve dayanışmamızı bildirerek Sırrı Süreyya Önder’e verdiğimiz dualarımızı, desteklerimizi gündemde tutmak isterken CHP’nin bu aymazlığını, fırsatçılığını ve saygısızlığı sizlerle paylaşmak durumunda kalıyoruz. Bu konuda Sayın Meclis Başkanı’nın yetkisini ve görevini kullanan Sayın Gülizar Biçer’e gerekli işlemi yapması için de çağrıda bulunuyoruz. Artık Meclis Başkanvekili olarak oturum yönetmesi kesinlikle mümkün değildir. Kendisine ısrarla bizim Katip üyemiz olan Sayın Havva Sibel Söylemez’in kalkmasından ve Divan’ın teşekkülünün bozulmasından sonra uyarmama ve Grup Başkanvekili olarak ‘Sayın Başkan, Divan teşekkülü bozulmuştur. Bu uygulamayı devam ettiremezsiniz, ara vermelisiniz’ dememize rağmen hiçbir uyarıyı dikkate almamış, kafasını dahi çevirip bakmamıştır. Arkasından söz istememize rağmen, okuttuğu bildiriden sonra Meclis’i hiçbir söz hakkı vermeden, kendi keyfiyetince söz haklarımıza da müsaade etmeden kapatıp gitmiştir. Bu konudan diğer siyasi parti gruplarının da haberinin olmadığını paylaşmak istiyorum. DEM Parti Grup Başkanvekili, onların da haberi olmadığını ve çok üzüldüklerini, böylesine bir günde böylesine bir tutumun sergilenmesinden çok üzgün olduklarını bana da bildirmişlerdir.
TBMM, bu ülkenin yasama görevinde en üst düzeyde olan bir yer. Eğer burayı siyasi parti gruplarının kafalarına göre, hukuka ve İçtüzüğe aykırı eylem alanına çevirme gibi çabaları varsa CHP’ye buna müsaade etmeyeceğimizi kararlılıkla bildiriyoruz. Kendi iç çekişmelerini ve kavgalarını artık gidip kendi partilerinde yapsınlar. Ne üniversitelerimizi ne öğrencilerimizi ne de Meclis Divan kürsüsünü kendi iç çıkar kavgaları için kullanmaya çalışmasınlar. Bu çok büyük bir ayıptır, saygısızlıktır. Yapılanların kabul edilemeyeceğini ve maalesef Genel Kurul’un bu tartışmayla kapatılmasından büyük üzüntü duyduğumuzu paylaşmak isterim. Hiçbir bağlayıcılığı yok. Hukuki camiada hükümsüz bir işlem yapmışlardır, yok hükmündedir. Kararın hiçbir hükmü yoktur, tamamen hukuksuzdur. Kendilerine Genel Kurul’da söylememize rağmen hiçbir dikkate almayıp okutmaya devam etmiştir."