Özgür Özel, Veli Ağbaba ve CHP'ye kurulan kumpası Halk TV'de anlattı
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba'nın 15-20 gün önce bir kamu görevlisi tarafından uyarıldığını "Seni PKK ile ilişkilendirip senin üzerinden partiyi vuracaklar" dediğini söyledi.
Özel, CHP'nin terör saldırısı ile nasıl ilişkilendirilmeye çalışıldığını şu cümlelerle anlattı:
"Aktif görevde olan bir kamu görevlisi, vatansever biri, bundan 15-20 gün önce Veli Ağbaba'ya gelip 'Seni PKK ile ilişkilendirerek senin üzerinden partiyi vuracaklar' diyor. Veli ağabey dedi ki, 'Galiba böyle bir hazırlık var'. 10 gündür bunu konuşuyoruz biz. Dün bu olaylar yaşandı ve ışık hızıyla Veli Ağbaba’nın başkanı olduğu Cezaevi İzleme ve İnceleme Komisyonu’nda, ben de o komisyonun üyesiyim yazdığımız bir cezaevi raporu ki, o yıllarda çok konuşulmuştu. 2012’de hazırlandı, 2013 mayısında hazırlandı. Raporda bu teröristin adı geçiyormuş. Geçiyor da, o dönemde bir gazetede yazdığı yazıdan dolayı orada ve biz raporu yayınladığımızda bu kişi dışarda. Nedim Şener de var o dönem içerideki gazeteciler arasında Tuncay Özkan da, Mehmet Haberal da.
'Veli Ağbaba'ya 10 gündür linç kampanyası uygulanıyor'
10 gün önce 15 20 gün önce bir istihbarat geliyor. 'Seni PKK ile ilişkilendirecekler' diyor. 15-20 gündür Veli Ağbaba sosyal medyada linç kampanyasına uğruyor. Sonra bu olay oluyor ve şaşırtıcı şekilde bu 10 yıl önce yayınlanmış bu rapor bulunuyor. Bu işin içinde bir şeyler var. Bunu bugün ortaya çıkarmamız zor ama günü gelince ben şikayetçi de olacağım, tanık da olacağım. Bugün bu bilgiyi Veli Ağbaba’ya getiren kamu görevlisini tanık sıfatıyla da dinleteceğiz.
'4. yargı paketi ile dışarı çıkmış, kim çıkarmış AK Parti'
188 gazeteci yatmış çıkmış ya da yatıyor. Bir kere bu raporun yayınlandığı gün bu kişi cezaevinde değil. Barış sürecindeki 4’üncü yargı paketiyle çıkmış. Kim çıkarmış? AK Parti çıkarmış. Raporun yayınlandığı günden 15 gün sonra çıkmış.
'Ne görmüşüz ne bir ilişkimiz var'
Bu rapor nasıl hazırlanmış? Bazılarını bire bir ziyaret etmişiz. Bazılarını ben ziyaret ettim. Mustafa Balbay’ı, Tuncay Özkan’ı, Nedim Şener’i ben ziyaret ettim örneğin. Geri kalanına mektup yazmışız. Adınız, soyadınız, kurumunuz, bir hak ihlaline uğruyor musunuz? Biri de dün saldırıda öldüğü söylenen kişi de o zaman bir gazetede çalışıyormuş. O da yazmış. 188 gazeteciden gelen cevapla onu da koymuşuz. Ne gitmiş görüşmüşüz, ne bir ilişkimiz var. Şimdi gelip bize bunun hesabını soracaklar!
'Bu terbiyesizlik, ahlaksızlıktır'
Darbe günü, bütün gece darbeyi yöneten Mehmet Dişli’nin hesabını Hulusi Akar’a sormayacağız. 12 yıl birlikte çalıştılar, yanından ayırmadılar. Akın Öztürk... darbenin en rütbeli generali. YAŞ Üyesi. Onun görevini uzatan Recep Tayyip Erdoğan’a sormayacağız.
Darbe sırasında firari olan Zekeriya Öz, Recep Tayyip Erdoğan ona kendi arabasının aynısını yollamış. Onun hesabını sormayacağız. O gün muteber gazeteci olan Mehmet Baransu, bugün ağırlaştırılmış müebbetle yatıyor Silivri Cezaevi'nde. O gün gazeteci, bugün terörist. Onun hesabını da Recep Tayyip Erdoğan’a sormayacağız. 10 yıl önce sorulara cevap olarak mektup yollamış kişi 10 yıl sonra terörist olarak ortaya çıkmış. Onun hesabını CHP’den soracağız. Bu terbiyesizliktir, ahlaksızlıktır. Bunu reddediyoruz. Biz hapiste yatanın gazeteci kimliği varsa onu rapor yapmışız. Ben nereden bileceğim onun 10 yıl sonra onun terör örgütü mensubu olarak bir terör saldırısına karışacağını..."