Tarih 8 Ocak 1996… Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepe, Ümraniye Cezaevi’nde öldürülen tutukluların cenazesini “Mutlaka ben izlemeliyim” diyerek, Alibeyköy’e gitti. Ancak, “Sarı Basın Kartı” olmadığı gerekçesiyle ilçeye sokulmadı. Haberi izlemekte ısrarcı davrandı ve gözaltına alındı ve yüzlerce insanla birlikte Eyüp Kapalı Spor Salonu’na götürüldü. Burada işkenceci polisler tarafından dövülerek katledildi.

Meryem Göktepe kardeşi Metin Göktepe ile…

Metin Göktepe’nin ablası Meryem Göktepe kamuoyunun yakın tanıdığı bir isim. KESK’e bağlı TÜM BEL SEN Sendikası’nda aktif olarak emek mücadelesi yürüten Göktepe ayrıca bir insan hakları savunucusu.

‘Bu süreç bir yol’

Aday adaylığını öğrenilir öğrenmez telefonla aradığımız Göktepe siyasete atılmasının en büyük nedeninin adalet duygusu olduğuna dikkat çekti. Göktepe, adaletin ekmek ve su kadar elzem bir ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, “Eğer o duygu yeterince, gerektiği gibi olsaydı bugün deprem, sel, iş cinayetleri, gözaltında kayıplar, kadın cinayetleri, çocuk tacizleri bu denli olmazdı. Yıllarca bizlerin de ötelediği laiklik konusu ve ayrıca emeğin hakkını alması için, yoksulluğun geldiği boyutların sorgulanması, bir nebze de olsa dillendirilmesi ve sesimizin daha geniş kitlelere duyurmak için bu sürecin bir yol olduğunu düşündüm” dedi.

“Günümüzde insanların 90 yıllara dönme kaygısı, kutuplaşmanın tırmandırıldığı, nefretten beslenildiği yola evrilmeye çalışıldığı ortamların, kaygılarının önündeki engelin asgari müştereklerde birleşilmesi duygusunun yeşereceği inancıyla bir yola çıktım” diyen Göktepe özetle şunları söyledi:

“İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe girmesi yetmez etkin uygulanmasının önündeki engelin aşılması gerekir. Bugün önümüzde duran en elzem şey ayrılıkları değil, aynılıklarımızı büyütmek. Çevremin de yoğun olarak teşviki sonucu verdiğim bir karar. Bütün bu saydıklarım ve daha fazlası sebebiyle ailemin de yoğun desteği ve talebi üzerine aldığım bir karar. Dileğim tek adam değil, çok kadınla yol yürümek.”