Kemal Kılıçdaroğlu, Partisinin Grup Toplantısında Konuştu.. "CHP'nin Başka Lideri De Olacak"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu. Konuşmasına "Sivas Katliamı'nın zamanaşımı olamaz" sözleriyle başlayan Kılıçdaroğlu, değişim tartışmalarına da değindi. Kılıçdaroğlu "CHP tek adam partisi değildir, başka liderleri de olacaktır" dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu. Değişim ve 'yeni lider' tartışmalarına değinen Kılıçdaroğlu, CHP'nin tek adam partisi olmadığını ve başka liderlerin de olacağının altını çizdi.

Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyet Halk Partisi bir tek adam partisi değildir. Gelecekte bu partinin elbette başka liderleri olacak, o zaman da bugün de ben aynı kalacağım" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

"Sivas Katliamı Zamanaşımına Uğrayamaz: Birileri 'benim gibi düşünmediğin için hapse atarım' derse o ülkede demokrasi olmaz. Sivas Katliamı'nın 30'uncu yılı aydınların yakıldığı ülke asla kabul edilemez. Bir aydının, düşünürün, herhangi bir insanın yakılarak öldürülmesi kadar vahşi bir şey yoktur.

Adaletin sağlanmadığı dünyada bu ateş hep yanar, adaletin sağlanması lazım. Sivas olayları insanlığa karşı işlenmiş suçtur. Zamanaşımına uğrayamaz. Takipçisi olacağız, olmaya devam edeceğiz.

Numan Kurtulmuş'a Can Atalay Çağrısı: Can Atalay, hapiste, 50 günü geçti. Nasıl dünyada nasıl ülkede yaşadığımızı gösteren bundan iyi bir örnek olamaz.

Numan Kurtulmuş'a seslenmek istiyorum. TBMM Başkanı yasalara aykırı olarak tutuluyor ve kendisi bir girişimde bulunmuyorsa yasaları ayakları altına alıyor demektir. Sayın Kurtulmuş'a çağrı yapıyorum nasıl yazı yazmam gerekiyorsa benzer uygulamaları arşivlerde bulabilir.

Meclis Başkanı karar alırken Saray ne diyecek diye sormamalı. Çünkü Saray'ın hakkını hukukunu değil, Meclis'in hakkını hukukunu gözetmeli.

Haksızlık Karşısında Susmayacağız: Osman Kavala 2 bin 72 gündür özgürlüğünden mahrum bırakılıyor. Türkiye'de 2 ayrı mahkeme tahliye edilmesi için karar verdi, beraati için karar verdi. Ama kararları takan kim? Vicdan sahibi herkese sormak istiyorum, neden içeride?

İnsanda biraz vicdan, ahlak, adalet duygusu kırıntısı olmalı. Bunları her ortamda dile getirmeye çalışıyorum. Mısır'daki sağır sultan duydu.

Adalete çifte standart olmaz. Bütün milletvekili arkadaşlarıma gittiğiniz her yerde haksızlıkları anlatın. Haksızlık karşısında susan eğer dilsiz şeytansa asla susmayacağız.

Merdan Yanardağ 7 Gündür Tutuklu: Ve Merdan Yanardağ...Bir gazeteci, yazar televizyoncu. Ne için içeride? Hangi gerekçeyle içeride? O da 7 gündür tutuklu. Bir komisyon oluşturduk CHP grubu olarak. Ziyaret edildi. Bir gazeteciyi tutuklamak hangi aklın işi? Önce bekliyorlar hiçbir şey yok, troller devreye giriyor, her türlü suçlamayı yapıyorlar, sonra savcılık harekete geçiyor. Akıl alacak şey değil. Ama bunları Türkiye'de yaşıyoruz.

İzmir'de minarede müzik çaldı, onu paylaşan kişiyi tutukladılar, yapanı tutuklamadılar. Çünkü kavga çıksın istiyorlar.

Uluslararası Tefeciler Başkan Atıyor: Var olan kabineyi Duyunu Umumiye Kabinesi olarak nitelendirmiştim. Uluslararası tefeciler artık Merkez Bankası'na başkan atıyorsa çok ciddi sorunumuz var demektir.

Dünyanın kaderini parayı kontrol eden belirler. Erdoğan kontrol eden değil uluslararası tefecilerin kontrol ettiği ve yönlendirdiği kişidir.

Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bunları içimize sindiremiyoruz. Öyle bir noktaya geldik ki borçta dışarıya mahkum olduğunuzda dışarının parasıyla işlem yapmaya mahkum oluyorsunuz.

Türk lirası sadece artık çarşıda pazarda geçiyor.

CHP Tek Adam Partisi Değildir: Cumhuriyet Halk Partisi bir tek adam partisi değildir. Mustafa Kemal Atatürk'ten günümüze CHP her zaman kadro partisi olmuştur, tek adam partisi olmamıştır. Doğruları yanlışları olmuştur ama bu hareket her zaman ve her zaman ezilenlerin sesi duyulmayanların adalete susamışların partisi olmuştur. CHP zulme karşı milyonları kapsayan çoğulcu duvardır. CHP'nin tüm kadroları dünden bugüne kişisel ikballerin peşinde koşmamıştır.

Kuruluşundan günümüze tüm kadroların ortak ideali vatandaşlarımızı her türlü ayrışmadan uzak tutmaktır... Atatürk böyle söylemiştir.

Görüşülemez denilenlerle görüştüm: Son 10 yılda Türkiye giderek büyüyen ekonomik krizle karşı karşıya. Toplumun neresine giderseniz gidin bunu hissediyorsunuz. Özellikle aile yapısını temelden sarsmıştır.

Uygulanan göçmen politikası ülkemizin demografisini değiştirmiştir. İktidar ailesi üyelerinin dış ülkedeki mal varlıklarının ülkenin dış politikasında pazarlık unsuru haline gelmiştir. Türkiye bu ve benzeri korkunç sorunların kaynağı alan otoriter iktidar tarafından teslim alınmıştır. Bu gerçekler karşısında CHP olarak sessiz durmamız beklenemez. Konumum gereği yapılması gerekenleri yaptım. Ne mi yaptım? Asla görüşülemez denilenlerle görüştüm, bir araya gelinemez denilenlerle bir araya geldim.

Herkes için adalet diyerek yaptım. Kardeşçe yaşayalım diye tüm bu çabaları gösterdim.

Eğer bizim hayat görüşümüz haksızlığa karşı mücadele ise doğru yolda olmanın verdiği haz her şeyden üstündür.

Ne biz seçimi aldığımızda haksızlığa karşı mücadeleyi bırakacaktık ne de alamadık diye mücadeleyi bırakacağız. Türkiye'yi bu kabustan çıkarmak için kararlılıkla mücadele edeceğiz.

Ne ben tek başıma 25 milyon kişiyi bu namuslu davama kattım ne de tek başına CHP kattı. Bu 25 milyon kişinin tamamı haksızlık karşısında susmama koalisyonunda olmak istedi. Onlar burada çıkar birliği yok halkın birliği var dediğimiz için geldiler. Burada her alanda hakça bölüşüm var dediğimiz için geldiler.

Çete kuramazsınız ancak hak ettiğiniz iş kadar para alırsınız dediğimiz için geldiler. Öyleyse biz doğru yoldayız.

Değişim Tartışmaları: Bizler 25 milyon gibi birçok ülkenin toplam nüfusuna sahip insanla birlikte çıkarsız ve sadece hakkın yanında olmak için koalisyon kurduysak, büyük değişimi zaten başlattık demektir. Ama biz toplum olarak neyin değiştiğine değil neyin değişmediğine bakarsak hata yapmış oluruz.

Değişen şeyler yüzde 20'den yüzde 48'e kadar ulaşan kitlelerdir. Asla görüşülemez denilen kişilerle ittifak yapmak değişen şeydir.

Bugün bu değişimi yaparak 25 milyonu davamıza kattık. Anlatmaya çalıştığım şey 25 milyonu bir araya getirmenin başarısının sadece bana yani bir lidere ait olmadığıdır. Bizler yani hakkın yanında olanlar insanların kimliğini yaşam tarzını siyaset malzemesi yapmayan 25 milyon kişiyiz.

Parti veya bireysel olarak zulmün karşısında haktan hukuktan adaletten yana kim bizimle olmuşsa bu başarı hepimizindir.

Eğer 25 milyona ulaşan bu değişim yeterli değilse başarısızlık benimdir... Bugünkü görevim 25 milyondan 1 kişiyi bile feda etmeden ülkemin namuslu vicdanlı kitlelerin sayısını artırmaktır.

Bu partinin başka liderleri de olacak: Gelecekte bu partinin elbette başka liderleri olacak, o zaman da bugün de ben aynı kalacağım. Bugün CHP lideri olmam ya da olmamam hiçbir şeyi değiştirmez. Kazanımlarımızı geriye değil ileriye taşıyacak değişimi başaracağız. Ben Cumhuriyet Halk Partisi'nin başında olsam da olmasam da demokrasi kitlesi hakkın yanında duran kitle olacak, hiçbir zaman liderin güdümünde olmayacak.

Sizler zaten bir liderin güdümünde olmamak için bir araya geldiniz. Hiçbir zaman mücadeleyi tek bir isme indirgemeyin bizler hepimiz değişimin parçasıyız.

Devrimlerin tek bir lideri olmaz. Ama her zaman devrime inanmış halklar olur. Biz CHP'nin her bir neferi en az 25 milyondan oluşan halkımızla yoldaşları olarak değişime ışık tutmaya devam edeceğiz."

AYRINTILAR GELİYOR...