İmamoğlu'ndan Soylu'ya: Pılını pırtını topla, ceketini al, evine git

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, hakkında 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve siyasi yasak verilen mahkeme kararının gerekçeli kararının açıklanması sonrası açıklamalarda bulundu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "CHP'de kaybettiği itibarı bizlere saldırarak, meseleleri demagojiyle anlatmaya çalışanlar boşuna çırpınış içindedir. Bu bahsedilen kişi İmamoğlu saygılarını sunarak beni aramıştır. Bana, 'CHP Genel Merkezi beni sevmiyor, bana yardımcı olur musunuz' diye ricası olmuştur. Biz 'kanun ne gerektiriyorsa yaparız' dedik ve yaptık. İşine geldiğinde alttan almasını bileceksin, diğer taraftan dönüp hakaret edeceksin" sözlerine tepki gösteren İmamoğlu, şunları söyledi:

"Sana tavsiyem pılını pırtını topla ceketini al evine git. Daha fazla kendini paralama. Bu zavallılığın üzerinden de ekranlar önünde gözü neredeyse buğulanacak şekilde kendini de mağduriyet sınıfına koyup o sandalyeye oturmaya kalkma. Çok mazlumun ahı var sende. Seni Allah'a havale ediyorum."

'Ben seviyenin bu kadar düştüğünü görmedim'

İmamoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"(Gerekçeli karara ilişkin) Bu Beştepe'de yazılmış bir senaryodur.

(İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun 'Beni aradı' iddialarına ilişkin) Ben hiç kimseye ricacı bir telefon açmadım, açmam. Hiç kimseye kendi ailemi şikayet etmem. Bunu birçok iftirayla karşı tarafı lekelemeyle hayatını geçirmiş, bir günde partisini terk edip başka partiye gittikten sonra 180 derecede sözlerini değiştirmiş insandan anlamasını beklemiyorum. Bu zat-ı muhterem şahıs, sayın bakan 'beni aradı, bana saygılarını sundu ve bu münasebetle bir iş konusunda yardım istedi.' Ben şaşkınlığın böyle bir yalanla birleştiği bir anı, seviyenin bu kadar düştüğünü görmedim. Kendisiyle masada bir kez toplantı yaptım. Adalar aracının çalışabilmesi için 6 saat tartıştık. Sayın Cumhurbaşkanı telefonla toplantıya katıldı da onay aldık.

'Çok mazlumun ahı var sende, Allah'a havale ediyorum'

Masa dışında da 2 kez telefonla görüştüğüm doğrudur. Birinde benim çalışma arkadaşlarıma ayar verme girişiminde bulunduğu telefon konuşmamızda kendisine haddini bildirdim. Diğerinde de İSKİ'ye bir valinin geçiş iznini almak için aradığında yine yalan ve iftirayla dolu cümlelerinde kendisine iade-i cevabımı telefonda verdim. Onun için benim telefonda konuşma biçimimi en iyi bilen bakanlardan birisidir. Saygı çerçevesinde konuşan her bakanla da nasıl saygılı hitap ettiğimi de yine aynı kabinede bulunan saygın bakanlar da bilir. Onlara sorabilir. Kendisinin üslubuna hak ettiği şekilde cevabını verdim. Hiçbir belgemize cevap veremedi. Ey sayın bakan acizliğini milletimiz gördü. Sana tavsiyem pılını pırtını topla ceketini al evine git. Daha fazla kendini paralama. Bu zavallılığın üzerinden de ekranlar önünde gözü neredeyse buğulanacak şekilde kendini de mağduriyet sınıfına koyup o sandalyeye oturmaya kalkma. Çok mazlumun ahı var sende. Seni Allah'a havale ediyorum.

Bugün tweetimde söylediğim gibi elbette ki bu ülkenin seçilmiş cumhurbaşkanına, sayın Recep Tayyip Erdoğan'a havale ediyorum."

'Önemli günlerden geçiyoruz'

Toplantıya katılan CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun da İBB CHP Grubu’na hitaben yaptığı konuşmada özetle şu ifadeleri kullandı:

“31 Mart ve 23 Haziran’ın sonucu bu iktidarı oldukça rahatsız etmiş olmalı ki göreve geldiği günden bu yana maalesef İBB’nin ve sayın belediye başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili her türlü karalamayı yapan, her türlü bilgi kirliliği ortaya koyan bir iktidar ve o iktidarın cumhurbaşkanı ve bakanıyla karşı karşıyayız. Tabi İstanbul’u alan Türkiye’yi alır demişti Erdoğan. Haliyle büyük rantları kesildi. Haliyle bu da onları rahatsız etti. Biz işimize devam edeceğiz. Yıllardır çözülemeyen birikmiş sorunlar çözülmeye başladıkça bunların rahatsızlıkları da artacak. Şuan Türkiye çok önemli bir sürece tanıklık ediyor. Çok önemli günlerden geçiyoruz. Tarihi bir sorumluluğumuz var. Bu tarihi sorumluluğumuzu yerine getirdiğimizde inanın bu ülkede birçok şeyin çok çabuk değiştiğini göreceksiniz. İnanıyorum. Bizler tarihi yazanlar olarak geçeceğiz tarihe. Bu karanlık iktidara bu baskıcı iktidara direnen ve bu ülkeye demokrasi adaleti getirenler olarak geçeceğiz tarihe. Hiçbirimizin morali bozulmasın, asla umutsuzluğa kapılmayalım. Doğru yerdeyiz, doğru işler yapıyoruz. Biz bu mücadeleyi büyüttükçe korkusu artacak ve kaybedecekler.”

‘Pinokyo olsa burnu yerlere uzar’

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bugün yaptığı basın toplantısına da değinen Torun özetle “İçerde bir tiyatro izliyorduk. Hani pinokyo olsa burnu böyle yerlere kadar değecek. 1 saate yakın konuştu, içinde tatmin edici hiçbir cümle yok. Eminim bu akşam Erdoğan onun kulağını çekecek ve diyecek ki ‘yani sen ne yaptın Eline yüzüne gözüne bulaştırdın. Bir açıklamayı bile yapamadın’ diyecek. Karanlık dilini, iğrenç yapısını, o bakanlığa yakışmaya iradesini ortaya koydu ama bizde buna pabuç bırakacak bir durum yok. Yalanların içinde boğulacak. Türkiye Cumhuriyeti tarihine karanlık bir İçişleri Bakanı olarak, mafyayla iç içe olan bir İçişleri Bakanı olarak geçecek. Bu dönem geçtikten sonra elbette adalet kantarında o da tartılacak ve bunların hesabını verecek” değerlendirmesinde bulundu.

İmamoğlu'ndan Soylu'nun 'Beni aradı' sözlerine jet yanıt