Ali Mahir Başarır Erdoğan'ın diplomasındaki o iddiayı gündeme getirdi
CHP'nin Cumhurbaşkanı adayını belirleyecek seçimin tek adayı İstanbul Büyükşehir Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun üniversiteye geçişi hakkında iddialar atıldı. İmamoğlu'nun avukatları iddialar üzerine belgeli yanıt verse de iktidar medyası aynı iddiaları döndürüp tekrar servis ediyor.
İmamoğlu, bugün de savcılığın diploma iddiaları nedeniyle açtığı soruşturmada ifade verdi.

TBMM'de basın toplantısı düzenleyen CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır da İmamoğlu'na yönelik diploma dahil açılan soruşturmalara tepki gösterdi.
CHP'li Başarır, İmamoğlu'na açılan soruşturmaların 'utanç verici' olduğunu söylerken CHP'nin üç belediye başkanının da cezaevinde olmasına isyan etti.
İşte İmamoğlu'nun ifadesi: Diploma soruşturması için adliyedeydi
Başarır, İmamoğlu'na yönelik diploma iddiaları gündeme gelirken Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın diploması hakkındaki iddialara ilişkin konuştu.
"OLAN DEĞİL OLMAYAN DİPLOMAYI SORGULAYIN"
"Olan bir diplomayı sorgulayacağınıza olmayan diplomayı sorgulayın." diyen Başarır, Erdoğan'ın lisans diploma defterinde yer alan imzalara dikkat çekti.
Başarır, Erdoğan'dan önce ve sonra imza atmış iki kadının kızlık soyadlarını da kullandığını belirtti.
Başarır, Erdoğan'ın mezun olduğu dönemde kadınların kızlık soyadlarının olmadığını söyledi.
Başarır'ın bahsettiği diploma defterinin örneği şu:

Başarır'ın konuşması da şöyle:
"AMA BİR KİŞİNİN DİPLOMASI YOK"
Utanç verici soruşturmalar. Üzülerek söylüyorum ki, ülkede hukuk, hukuk eliyle bir darbe yapılıyor. Bu darbeye aracılık yapan maalesef ki bazı savcılar var. Açıkça söylüyorum bakın. Tarihimizde ilk kez İstanbul'da üç belediye başkanı cezaevinde.
Bir belediye başkanının diploması sorgulanıyor. Oysa o okulda okuduğu dertlik şartlarını taşıdığı yatay geçişe okulun ve YÖK'ün onay verdiği net. Aradan geçiyor 35 yıl, bunu sorguluyoruz. Ben merak ediyorum. Dün de söyledim.
Olan bir diplomayı sorgulayacağınıza olmayan diplomayı sorgulayın.
Ekrem Bey diplomasını koyuyor. Girne Amerikan Üniversitesi'nde okumuş. Oradan İstanbul Üniversitesi'ne gelmiş. Derslerini başarıyla bitirmiş, yüksek lisans yapmış. Hepsi var. Yazışmalar var. O gün yatay geçişe izin verilen, okulunu bitiren, hayatına devam eden birçok öğrenci ve vatandaşımız var.
Ama bir kişinin diploması yok. Gören de yok. Var. Nerede? Nerede? Çünkü Cumhurbaşkanının diploması önemli.
Anayasa net bir sınır çiziyor. 40 yaşını dolduracaksın. Yüksek öğrenimini tamamlayacaksın.
Onun diploma örneğinde imza atan bir hoca o tarihte kızlık soy ismini kullanıyor. O tarihte Medeni Kanun'da böyle bir hüküm yok.
"BAK BU KADAR SOMUT DELİL VERİYORUM"
Bak bu kadar somut bir delil veriyorum. Recep Tayyip Erdoğan'ın diploma örneğinin basına dağıtalım birer tanesini.
Bakalım. İki soy isim kullanıyor oradaki iki hanımefendi. Verildiği tarihte Medeni Kanunda kocanın soy ismini kullanma zorunluluğu var.
Nüfusta böyle bir şey yok. Ha bunu sorgulamayan savcı Ekrem Bey'in diplomasını sorguluyor. İl kongremizi sorguluyor. Büyük kurultayımızı sorguluyor. Kazıma'nı, Tarsus'u, Erdenli'yi, Alanya kongrelerini sorgula. Sorgula. Bir partinin iradesi delegeleri sorgulanır mı arkadaşlar?
Nereden çıkıyor bu? Niye? O delegelerin bir suçu var. Uzun yıllar sonra ve 22 yıllık iktidarında Recep Tayyip Erdoğan'a ilk yenilgiyi tattıran Genel Başkanı Özgür Özu seçtiler. Dayanamıyor. Sen daha bu akılla çok seçim kaybedersin Recep Tayyip Erdoğan. Biz dimdik ayaktayız.
İl örgütlerimizle, ilçe örgütlerimizle, kurultayımızla. Senin haddin hududun değil. Bir o iradeyi, o iradeyi tartışmak. Hadi bakalım AK Parti'nin bir kongresini tartışın. Hadi Bursa Büyükşehir Belediyesi geçen dönem tüm Cumhur İttifakının kongrelerini yapmış, sanıtımını yapmış, resmi para aktarmış. Yok mu bir savcı? Yok mu bir onurlu bir savcı?
Tarihimizde ilk kez yargıyı bu duruma düşürdünüz. Niye? O koltuğun için. Ama bu halt seni o koltukta oturtmayacak.