Ahmet Davutoğlu İzmir'de ölen çocuklar için ağladı: Alnı secdeye değenlerin iktidarında bunları mı yaşayacaktık
İzmir'in Selçuk ilçesinde 27 yaşındaki anne, hurda toplamak için evden çıktı. Kadının kocasının cezaevinde olduğu öğrenildi. Anne, yaşları 1 ila 5 arasında değişen çocuklarının ısınması için elektri soba bıraktı.
İsmail Saymaz İzmir'deki yoksulluk yangınına isyan etti: Bir ülke bu kadar sahipsiz olamaz
Çocuklar, devrilen soba nedeniyle yaşamlarını yitirdi. Çocukların öldüğü evde her şeyi anlattı. Ev baraka bile denemeyecek haldeydi. Penceresi bile olmayan çürük ahşap yapı derin yoksulluğu ortaya koydu.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisi ve Saadet Partisi'nin ortak Grup Toplantısı'nda ölen beş çocuk için ağladı. Davutoğlu, "Alnı secdeye değenlerin iktidarında bunları mı yaşayacaktık?" dedi.
Beş küçük çocuk öldü. Kimse sorumluluğu üstlenmedi. Bu iki açıklama her şeyi anlattı
Davutoğlu ayrıca, "Uyuşturucu yaşı ilkokula kadar inmişse arkadaşlar her gün ayet hadis okumanın Allah indinde ne değeri vardır ya?" ifadelerini kullandı. Davutoğlu'nun konuşması şöyle:,
"KAHROLDUM"
- "Resimlerine tek tek baktığımda o masumların hepimizin yakasına yapışacağını düşündüm ve Allah huzurunda vereceğim cevabın olmamasına kahroldum. İktidarı eleştiriyorum evet ama bir milletteki bu tarz bir bozulmanın sorumlusu olarak hepimizin Allah'a vereceğimiz hesabı, vereceğimiz hesabı düşünmemiz lazım.
"GAZZELİ ÇOCUKLAR İÇİN AĞLARKEN..."
- Siyasetimiz demek ki o kadar güçlü değildi ki, bu masumların Gazzeli çocuklar için ağlarken İzmir'de, dünyanın en gelişmiş Türkiye'nin en gelişmiş şehirlerinden birinde, baraka bile denemeyecek bir yerde 5 çocuğun yalnız kalmasına sahip çıkamamışız arkadaşlar.
"ÖNCE YÜREĞİNİZDE ACI HİSSEDİN"
- Ve bir ses, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde iktidarı temsil eden grup başkanvekili bir hanımefendinin sesi. Diyor ki: "Her şeyi paraya bağlıyorsunuz. Bunun arkasında başka sebepler var." Yakışmıyor. Neyse sebep izah edin. Ama önce böyle bir imada bulunmadan önce bir acı yüreğinizde hissedin ya yüreğinizde. 5 çocuk, annesinin üzerine neredeyse bir suç ima atfeden bir yaklaşımla, ailenin problemleri vardı. Ailelerin hep problemi olur. Devlet o devlettir ki aileye de sahip çıkar çocuğa da sahip çıkar.
"HER ZAMAN BİR SEBEPLERİ VAR"
- Biz bunun için mi 10 yıllarını bizim nesiller için harcamış büyüklerimizin yolunun yolcusu olmaya çalıştık? Ne kadar büyük bir, hüzündür. Şunu söylemiyor, evet eksik yaptık demiyorlar. Her zaman bir sebepleri var, her zaman bir açıklamaları var, her zaman kendilerini mağdur gösterecekleri ve herkesi suçlayabilecekleri bir yaklaşımları var.
- Ben onlar adına utanıyorum. Onlar adına utanıyorum. Geçmişte birlikte olduğumuz bu arkadaşlarım adına utanıyorum.
- 5 kuzu kayboldu Allah aşkına. Bir damla gözyaşı dökün. Tamam bundan da bahsedeyim dedim bir başka manzara.
"HER GÜN AYET HADİS OKUMANIN NE DEĞERİ VARDIR YA?"
- Çocukları büyüyünce onları uyuşturucuya karşı koruyabiliyor muyuz? Uyuşturucu yaşı ilkokula kadar inmişse arkadaşlar her gün ayet hadis okumanın Allah indinde ne değeri vardır ya? Ne değeri vardır?
- Namaz, Allah'la kul arasındaki bir ibadettir, yapılması farzdır ama esas halka gösterilmesi gereken namaz değildir, halka gösterilmesi gereken adalettir, haktır, hukuktur, merhamettir, şefkattir.
"ALNI SECDEYE DEĞENLERİN İKTİDARINDA..."
- Alnı secdeye değenlerin iktidarında bunları mı yaşayacaktık? Emin olun bunu eleştirme kastıyla söylüyorum söylemiyorum. Aynaya bakarak söylüyorum ve kahroluyorum. Utanıyorum. Bunları susturamadığımız için utanıyorum, bunları engelleyemediğimiz için bu yolsuzlukları kahroluyorum her gün.
- Siyasi ahlak dedim dinlemediler, tamam ama demek ki biz de dinletemedik, anlatamadık, çocuklarımızı koruyamadık. Ya bu nasıl bir şeydir ya? Gazze çocuklarından bahsederken bu 5 canın hesabını nasıl vereceğiz biz?
- Nasıl vereceğiz? Efendim paraymış mesele. Hanımefendi para ne demek? Siz hiç aç yatan çocukları gördünüz mü? Ne zamandan beri barakalara gittiniz, ne zaman gittiniz son olarak?
- Bir gecekonduda çocuklarını aç yatan 5 çocuk annesi bir kadınla dertleştiğinde para mı kaldı geriye? Annelik duygusuyla böylesine alay edilmez. Böylesine insan vicdanından kopmaz."