Türkiye krizden geçerken şirket k​​ârları iki-üç katına çıkmış

2022’ye uzun yıllardır görülmedik yaygınlıkta işçi eylemleriyle girdik. Motokuryeler, otomotiv işçileri, market çalışanları… Enflasyon kadar, enflasyonun yek parmak üstü kadar ücret zammı alabilmek için Türkiye’nin dört bir yanında direniyorlar.

Kilit kelime: Enflasyon. Patronlara göre “Enflasyon çalışma barışını bozdu.” El hak doğru. AKP iktidarının yanlış ekonomi politikaları, en başta da faiz indirimindeki ısrar, enflasyonu patlattı. Merkez Bankası’nın Cumhurbaşkanı’nın talebiyle geçen Eylül’de başlattığı faiz indirimleri olmasa resmi enflasyon yüzde 50’ye, gerçek enflasyon yüzde 100’e çıkmayacaktı.

İktidar enflasyondaki artışın sorumluluğunu üstlenmemek için bin dereden su getiriyor. Yok, bütün dünyada enflasyon varmış da, yok bizdeki enflasyondan bir sıfır atsak, Amerika’daki enflasyona bir sıfır eklesek aynı oran çıkacakmış da…

Bunlara inanan var mıdır, bilmiyorum. Belki AKP’nin çekirdek seçmeninin küçük bir kesimi. Ama Türkiye’nin büyük bölümü gerçeğin farkında. Gerçek şu: “Faiz neden, enflasyon sonuç” düşüncesinde ısrarınız ekonomiyi batırdı beyler.

Patronların “Çalışma barışı bozuldu” dediği şey, işte bu. Onlardan bunu açıkça söylemelerini, iktidara, “Sizin politikalarınız yüzünden işçilerimizle burun buruna geldik” diye seslenmelerini beklemiyoruz. Türkiye’de burjuvazinin ne kadar ürkek, ne kadar omurgasız olduğunu iyi biliyoruz ne de olsa.

Onlardan istediğimiz tek şey, iktidarın yanlış politikalarıyla patlayan enflasyonun yükünü çalışanlarıyla paylaşmaları. Krizin yükünü çalışanların sırtına yıkmaya çalışmamaları.
“Kriz bizi de vurdu” diyenlere şüpheyle bakın. Zira açıklanan bilançolar, şirketlerin büyük çoğunluğunun 2021 yılındaki kur krizinden etkilenmediğini, aksine kârlarını enflasyondan daha fazla artırdıklarını gösteriyor.

Bilanço açıklama dönemindeyiz. Binlerce, onbinlerce işçi çalıştıran Türkiye’nin en büyük şirketleri arka arkaya 2021 yılı bilançolarını açıklıyorlar. Maşallahları var. Birkaç tanesine bakalım mı?

Erdemir Ereğli k​​ârını yüzde 358, Ford Otosan yüzde 109, İş Bankası yüzde 98, Akbank yüzde 94, Aksa Akrilik yüzde 55, Teknosa yüzde 54 artırmış.

Bunlar daha başlangıç. Önümüzdeki günlerde diğerlerinin bilançoları da açıklandıkça büyük şirketlerin 2021 yılında kriz mriz dinlemediklerini göreceğiz.

Bunu aslında Türkiye’nin hiper enflasyonu yaşadığı geçmiş dönemlerden biliyoruz. Enflasyon ciroları hormonlu biçimde şişirerek kârlarda normalin üzerinde artışlara yol açar. İhracatçı şirketler ise dolardaki artış sayesinde önceki yıllarda görülmeyen büyüme oranları yakalar.

Enflasyon yoksulu daha yoksul, zengini daha zengin yapar denen şey işte bu.
Gözümüz yok, Allah bin bereket versin. Ama bu kadar çok para kazanan şirketlerden enflasyonun yükünü çalışanlarıyla paylaşmalarını, enflasyonun üzerinde zam vermelerini beklemek de hakkımız.

İçlerinden bazılarının bunu yapmak yerine çalışanlarını açlık seviyesinde ücretlere mahkum ettiğini, karşı çıkanları işten çıkardığını, direnenleri polisle bastırdığını görüyoruz.
Hele ihracata çalışan, geçen yıl büyük olasılıkla k​​âr rekoru kıran Farplas gibi şirketlerin bu yolu tercih ettiğini görünce insanın nevri dönüyor.

Ayıptır, yazıktır, günahtır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Barış Soydan Arşivi