TL neden en çok değer yitiren para birimi oldu?

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı dünya piyasalarını vurdu. Altının roket gibi yükselmesinde şaşıracak bir şey yok, petrol ve doğalgazın da. Ama en çok değer yitiren para birimleri listesi şaşırtıcı. Hem de çok.

Dün akşam saatlerinde dolar karşısında para birimlerinin günlük seyri şu şekildeydi (Tabloyu ekonomist Murat Sağman’ın paylaşımından aldım):

lira.jpg

Özet: Türk Lirası gün içinde en çok değer kaybeden para birimi oldu. Öyle ki, TL dolar karşısında, saldırıyı başlatan Rusya’nın para birimi Ruble’den bile daha fazla değer yitirdi.

Neden böyle oldu? Çünkü her ne kadar kur korumalı TL mevduat uygulaması ve kamu bankalarının rezerv satışlarıyla dolar/TL’ye gem vurulmuş olsa da Türkiye ekonomisi hasta.

Kronikleşmiş onlarca sorun var. Akut hastalığımızın adı ise enflasyon. İktidar sorunların kaynağıyla mücadele etmek yerine semptomları bastırmayı tercih etti. Seçime kadar hastalığın azmayacağı konusunda şansına çok güvendi. Yani aslında büyük bir kumar oynadı.

İktidarın oynadığı kumar şöyleydi:

“Doları rezerv satışları ve kur korumalı TL mevduatla yaza kadar kontrol altında tutarız. Yaz gelince turist sayısında patlama olur. Pandemi öncesindeki seviyeleri yakalar, hatta geçeriz. Türkiye’ye döviz yağar. Cari açık kapanır. Dolar düşer. En azından artmaz. Baz etkisi de yardım eder, seçimin yapılacağı 2023 Haziranına tek haneli enflasyonla gireriz evelallah.”

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati bunu defalarca söyledi. Londra’da uluslararası yatırım kuruluşlarıyla yaptığı toplantıda kendi görev süresinde dolarda büyük bir artış yaşanmayacağı sözü verdiğini de biliyoruz.

Ne oldu? İlk fırtınada evdeki hesap suya düştü.

Neden böyle oldu? Çünkü iktidar ekonomideki hastalığı tedavi etmek yerine sorunları halının altına süpürmeyi tercih etti. Bir Rus ruletiydi bu.

Gözükara bir patron kendi şirketinde böylesi bir risk alabilir. Bir şirket en fazla batar. O da gider, yeni bir şirket kurar. Ama bir ülke… Sultanhamam tekstilcisi kafasıyla bir ülke yönetilir mi?

TL'nin dün neden en çok değer yitiren para birimi olduğu sorusuna geri dönelim. Çünkü savaşın derinleşmesi durumunda iktidarın planlarının suya düşeceği ortaya çıktı.

Dün tam olarak ne oldu? Rusya'nın saldırısı başlar başlamaz petrolün varil fiyatı 105 doları geçti. Ciddi analistler 120 dolardan söz ediyor, uluslararası yatırım bankası JP Morgan 150 dolara çıkabileceğini söylüyor.

120 dolar Türkiye’nin petrol ithalatı faturasını yüzde 30, 150 dolar yüzde 50 artırır.

Savaşın uzun sürmesi durumunda fiyatı artacak tek emtia keşke petrol ve doğalgaz olsa. Buğday, arpa, ayçiçeği, alüminyum... Bu ürünlerin tümünde Türkiye dışa bağımlı.

Mesela Rusya'nın en fazla buğday sattığı ülke Türkiye.

Buğday fiyatı artınca ne olur? Türkiye'de ekmek fiyatı artar. Petrol fiyatı artınca ne olur? İğneden ipliğe, her şeye zam gelir.

Peki bu ürünlerin fiyatları aynı anda artarsa ne olur? Zaten yüzde 50 olan resmi enflasyon yüzde 100'e çıkar. Başka? Türkiye'nin dış ticaret açığı ve dolayısıyla cari açık patlar.

Bir de bunların üstüne Rusya ve Ukrayna'dan bu yıl umulanın çok altında turist gelirse? İktidarın planları tümüyle suya düşer. Rus ruleti oynadığınız altıpatlardaki o tek kurşun patlar.

TL dün en çok değer yitiren para birimi oldu, çünkü savaş Türkiye ekonomisinin ne kadar kırılgan olduğunu, altta yatan sorunların çözülmediğini, halının altına süpürüldüğünü ortaya çıkardı.

"Ne yapalım, şansımız yaver gitmedi. Allahın işi" deyip kapatacak mıyız? Devlet yönetiminde bu kadar büyük risk alınır mı, Sultanhamam tekstilcisi mantığıyla ülke ekonomisi yönetilir mi, diye sormayalım mı?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Barış Soydan Arşivi