Rize'de 1 Mayıs

Rize 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı'na bakan iki binanın duvarında boydan boya Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dev fotoğrafları var. Erdoğan, bu fotoğraflarında, Rizelilere gururla gülümsüyor.

Erdoğan'ın, iktidara geldiği seçimden bir gün önce, 2 Kasım 2002'de, eski Başbakan Mesut Yılmaz yanlıları engellediği için giremediği Rize, 20 yılda adım adım Erdoğanistan'a dönüştürüldü.

Bu doğru.

Fakat sanılıyor ki Rize, Erdoğan hemşerisi olduğu için bolluk içinde yüzüyor.

Oysa şehir hızla yoksullaştığından Rizelilerin yüzü gülmüyor.

Çay-Kur zararda

Cumhuriyet'in Rize'ye armağan ettiği Çay-Kur Varlık Fonu'na alındığı beş yıldan beri zarar ediyor. Geçen yıl 503 milyon 849 bin TL zarar açıklandı.

Çay-Kur'u AK Parti Rize İl Başkanı İshak Alim'in ağabeyi Yusuf Ziya Alim yönetiyor. Rize'nin en 'liyakatli' ailesi olan Alim'ler bu tercihten ötürü memnundur.

Bu yıl Çay-Kur'un 630 kişilik mevsimlik işçi kadrosuna 33 bin 929 kişi başvurdu. İşe girebilen talihliler ise kadro hayali kuruyor.

İşçi cephesinde vaziyet böyle.

Ya üreticiler?

Geçen yıl tonu 2200-2600 TL arasında değişen gübrenin fiyatı 8300 TL'ye yükseldi.

Tam üç kat zam yapıldı.

Şehir 3,87 TL olan yaş çayın taban fiyatının 8-10 TL'ye çıkmasını istiyor. Erdoğan'dan bir müjde bekleniyor.

Rize'de kuyruklar var artık.

AK Partili Rize Belediyesi, kuyrukları çağrıştırdığı için 'Halk Ekmek' büfesinin adını değiştirdi.

Denizi doldurup inşaat dikmekten, dereyi HES'le kurutmaktan, ormanı taş ocaklarıyla yağmalamaktan ve yayla yollarını asfaltlamaktan başka 'kalkınma' hikayesi yok.

Pardon!

Ayrıca çay bardağı görünümlü iş merkezi var. 22 metrelik bu bina dünyanın en büyük çay bardağı ünvanını taşıyor. Rize Ticaret Borsası, Guinness Rekorlar Kitabı'na başvurmayı düşünüyor.

Doğrusu en lüks bardak dalında da başvurmaları isabetli olur. Çünkü 23 milyon TL'ye ihale edilen ve hibe desteğiyle yapılan bardağın masrafı 43 milyon TL'ye çıktı. Bu abide, "İtibardan tasarruf olmaz" vecizesinin ihtişamlı bir örneği.

Öteki Rize

Bir de öteki Rize var.

Rizeliler uzun bir zaman sonra 'Emek ve Çay Mitingi' adıyla 1 Mayıs İşçi Bayramı'nı kutladı. AK Partili eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın ismini taşıyan kültür merkezinin önünde buluşan halk "Zamlara, yoksulluğa, savaşa, yolsuzluğa ve işsizliğe karşı yaşasın 1 Mayıs" pankartı arkasında yürüdü.

Kortejde Birleşik Kamu İş ve KESK üyeleri, Eğitim-İş ve Eğitim-Sen'li öğretmenler vardı.

Onlar öğretmenlik meslek kanununun geri çekilmesini istedi.

Çay-Kur fabrikalarında örgütlenen DİSK'e bağlı Gıda-İş 'Mevsimlik işçiye kadro, çay üreticisine destek' yazılı pankart taşıdı. Ellerinde 'Gübrede zam istemiyoruz, üreticiye gübre desteği' ve 'Çay üreticileri tüccarın eline düşürülmesin' yazılı dövizler vardı. Çay üreticileri 'Çayda kota kontenjan kaldırılsın' dedi.

Sık sık 'Çay-Kur halkındır, satılamaz' sloganı atıldı.

İkizdere'de taş ocağına karşı direnenler 'Ormanlar çocuklarundur, taş ocağu olmasun' pankartıyla katıldı. 'Ormanlar nehirler, sermaye değiller' diye slogan attılar.

CHP'li Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Çervatoğlu da İkizdere kortejindeydi.

Ben ve eşim bu kortejde yürüdük.

rize.jpg

Protesto horonu

Kortej 15 dakikalık bir yürüyüşle 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı'na vardı. Esasen meydanın adı, 'Cumhuriyet Meydanı' idi. 15 Temmuz'dan sonra bugünkü adını aldı.

Aynı tarihe kadar meydanda Atatürk heykeli vardı.

Eski Belediye Başkanı Reşat Kasap döneminde Atatürk heykeli vinçle kaldırılarak, kamyonla sahildeki yeni valilik binasının önüne taşındı. Atatürk'ten 'arındırılan' meydana 15 Temmuz anıtı kondu. Ne anlam ifade ettiği hiç anlaşılmayan helikopter maketi meydana yerleştirildi.

2014'teki cumhurbaşkanlığı seçiminde bir binanın duvarına asılan Erdoğan'ın dev fotoğrafı asla indirilmedi. İndirilmediği gibi meydana bakan bir başka binanın duvarına ikincisi asıldı. İşte, 1 Mayıs kürsüsü bu iki Erdoğan fotoğrafı arasına kuruldu. Kürsüde sendikacılar ve parti temsilcileri konuştu.

Alper Taş, şunları söyledi:

"Bu iktidar 'Bir lokma bir hırka' deyip iktidarda saray diyenlerin iktidarıdır.

Bu iktidar 'Bu dünya imtihan dünyası' deyip bu dünyanın malına mülküne tapanların iktidarıdır.

Bu iktidar dini imanı para olanların iktidarıdır."

Taş, Gezi Parkı tutuklularını da andı.

Ardından eleştirel görüşlerinden ötürü AK Partili belediyelerce konserleri yasaklanan Selçuk Balcı'nın yanı sıra Korhan Özyıldız ve İsmail Sırtlı kürsüye çıktı.

Balcı, kemençe çalarken, Sırtlı atma türkü söyledi.

Dedi ki:

"İşçinun emekçinun / Ahi yerde kalur mi

Enflasyon uçti gitti / Boyle duzen olur mi!"

Öteki Rizeliler atma türküyle coşup protesto horonu oynadı.

Erdoğan'ın meydana bakan fotoğraflarındaki yüzü biraz asılmıştı sanki.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Saymaz Arşivi