Ayşenur Arslan
Özlem Gürses… Gazeteci!
Ayşenur Arslan
Bir Siyaset Meydanı programında hayatımıza girdi. Giriş o giriş.
Özlem’i anlatmaya gerek yok herhalde. Gazeteciliğine, deli gibi çalışkanlığına, yeteneklerine yıllardır tanık oluyorsunuz.
İktidar şimdi bu kariyeri, Türkiye’de gazetecilik yapanların mecburi hizmeti diyebileceğimiz cezaeviyle taçlandırmaya karar vermiş gibi!
Gerçi ben bu satırları yazarken mahkemeden henüz karar gelmemişti. Ancak öncesinde sağlık kontrolüne götürülürken ellerindeki kelepçeler karara dair işaret gibiydi.
İnsan yine de umutlanmak istiyor.
“Bunu Türkiye’ye, halkın haber alma hakkı için neredeyse hayatını ortaya koyacak gazetecilere, hukuka.. Ve hatta kendinize yapmayın” diye bağırmak istiyor.
Hukuk da gerçekler de bir gün size de lazım olacak.
*. *. *
Bir sinemacı dostumuz anlatmıştı. Anadolu’da bir Alevi köyünün mezarlığında rastladığı bir mezar taşı.. Üzerinde “İYİLİK İYİDİR” yazıyormuş.
Kötülüğün binbir halini deneyimlediğimiz bugünlerde bambaşka bir anlam kazanamıyor mu!
Sadece bir günde okuduğumuz haberleri, izlediğimiz görüntüleri hatırlayın.
Ankara’daki emekli eylemi mesela. Yaşıtlarımın polis tarafından nasıl muameleye maruz kaldığını görünce inanamadım. Polisin karşısında düşman vardı sanki. 17 bin lira emekli maaşına isyan edenlere biber gazı sıkıldı yahu. Daha ne olsun! (Bu arada ben de 17 bin lira emekli maaşı aldığım için empatiden öte duygularla izledim yaşananları. ‘Nasıl yani’ diye soracak olursanız, şöyle; emekli olmaya karar verinceye kadar atv’de asgari ücretli gösterildiğimi bilmiyordum. Deli gibi koşturmaktan aklıma gelip de kontrol etmemiştim.)
Devam edelim izlediklerimize.. Gezi tutsaklarından Tayfun Kahraman’ın hastane macerasını gördünüz umarım. MS hastası.. Kontrole gidecek, yüksek güvenlikli hastane aracında ama eller kelepçeli. Tayfun Kahraman “çok sıkıyor lütfen biraz gevşetin” diyor. Hayır! Kuralmış. Kural kelepçe mi yoksa o kelepçe ile neredeyse kan dolaşımını engelleyecek kadar eziyet etmek mi? Alın size bir empati noktası daha: Ben de kronik kas hastasıyım. MS’in görümcesi gibi!! Bazen aşırı bir temasın bile nasıl eziyete, işkenceye döndüğünü bilirim.
*. *. *
Derken.. İyi haber mi bilmiyorum. Özlem için mahkemenin “ev hapsi” kararı verdiği açıklandı. Yasını sıra tabii ki yurt dışı yasağı vs. “İyi haber mi bilmiyorum “ dememin nedeni şu.
1) Sehven söylenmiş bir şey için gazeteciye içinde “hapis” sözcüğü geçen bir ceza verilmesi Türkiye’nin demokrasi kalitesini gösterir.
2) Özlem gibi günü 24 saate sığdıramayan, aynı sırada üç beş haberin, sosyal sorumluluk projesinin peşinde koşan biri biliyorum eve sığamaz. Neyse ki günümüz teknolojisi ona kanat takacak, nefes olacaktır.
*. *. *
Günün en keyifli haberi Şam’dan gelmişti dün. HTŞ’ye rağmen on binlerce kişi meydanlara çıkıp demokrasi ve laiklik için haykırdı. Şeriatın karanlığı çökerken cesaretiyle herkese örnek oldu.
Ve Özlem.. tutuklanmadı.
Geçmiş olsun. Sadece ona değil,hepimize..