Ayşenur Arslan

Ayşenur Arslan

O BUNU HEP YAPIYOR: KULLAN AT!

Sadece iki gün önce yazdım. “Bir hadise var can ile canan arasında” dedim.
Ankara semalarında haberler havai fişekler gibi patlamaya başladı.
Özellikle bu başlıkta çok ama çok kritik iki konu öne çıktı:
* Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı gözaltına alındı. Hem de Sinan Ateş suikastinin izini süren Ankara Başsavcısı ve soruşturma savcısının tehdit edilmesi yüzünden. Bu arada, sürpriz gelişmeye, bir başka sürpriz iddia eklendi: Dosyadaki şüphelilerden Tolgahan Demirbaş -o dönem milletvekili olan- MHP’li Olcay Kılavuz’u cinayetten sonra aramıştı. Dosyayı yakından izleyen meslektaşlarım da bütün bu gelişmeler sonrasında başlığı da şöyle atmıştı: “ÇEMBER DARALIYOR”.
* Derken, çemberin nerede ve kimin / kimlerin etrafında daraldığına dair iddia netleşti. Erdoğan ile Bahçeli arasındaki “planlanmış bir görüşme iptal edildi”. Saray kaynaklarına göre gerekçe, Erdoğan’ın programının yoğun olmasıydı.

*. *. *
Başlıkta özetlemeye çalıştım. Erdoğan bunu hep yapıyor. Kullanıyor.. Atıyor..
Erbakan’ın kanatları altında büyüdü, serpildi. Ne zaman ki “vakt erişti”.. İşte o vakit kurmaylarına, uzmanlarına, sponsorlarına göre “gün tamam oldu”. Erbakan’la yollar ayrıldı. Hem de ne ayrılmak!
Sonra, herkesin malumu, sıra o yol ayrımı sırasında yanında olanlara geldi. Eski dostlar fotoğraflardan birer birer silindi. (Damadı hatırlayan var mı!!)
Benzeri süreçleri, hem Gülen Cemaati hem de Kürt siyaseti ile gördük. Kullanıldılar.. Elbette aynı zamanda kullandılar.. Yine vakit gelince yollar ayrıldı. Modern evliliklerdeki gibi dost da kalınmadı. Dün aynı masada oturdukları ertesi gün düşman ilan edildi. Hapislere tıkıldı.
Sıra “tek bayrak.. tek millet.. tek reis” sloganıyla Erdoğan’a Türkiye’yi sunan MHP’de mi? Bahse girmeyi sevmem ama bahse varım öyle!

*. *. *
Hani Cumhur İttifakı sonsuza kadar yaşayacaktı!
Hani Erdoğan Bahçeli olmadan yapamazdı!
Hayır, bunları ben söylemiyorum. Söyleyenlere / söyleyeceklere şimdiden bir hatırlatmada bulunmak istiyorum.
Bu gözler “eşim duş perdesini takmama yardım etmedi” diye boşanmaya kalkan kadının haberini gördü, okudu. Cumhurcular mı boşanmayacak!
Gerekçeyi falan geçin.
Gülen Cemaati ile aralarının -onca vahim ötesi kumpasları görmezden gelip- dersaneler bahanesiyle bozulduğunu hatırlasanıza. İstenirse bahane çok.
MHP ile yolları ayırmanın yolu da sanki çoktan bulunmuş:
Aslında cinayetin hemen sonrasında her şey -tüm bağlantılarla, isimlerle- ortaya çıktığı halde “zamanı gelinceye kadar bekletilen Sinan Ateş” dosyası.

*. *. *

Her şey gerçekten de ortada. Elbette bakmakla kalmayıp görenlerdenseniz!
Bugün okuduğum bir haberi paylaşmanın tam sırası..
Cambridge Sözlüğü her yıl olduğu gibi yine yılın kelimesini seçti: “HALÜSİNASYON”.
Tansu Çiller’in kulakları çınlasın. Bir gün kürsüde en az beş denemeye rağmen halüsinasyon diyememişti de medyayı birkaç günlüğüne neşelendirmişti.
Ama hakkını vermek lazım; kelimenin tam karşılığıyla kamuoyunu -elbette ve neyse ki kısa süreliğine- nelere nelere inandırmıştı.
Erdoğan da bu konuda hatırı sayılır bir skor elde etti. Dolar, faiz, enflasyon.. Ve hepsinin sonucu olarak içine düştüğümüz çukur ortada. Yüzde 50 + 1 sisteminden dönme işaretleri, oylarının da oralara düşmesinden!

*. *. *

Peki yeni “yol arkadaşı kim / kimler” olacak?
Hiçbiri MHP’nin ya da geçmişteki Gülen Cemaati’nin yerini tutmaz belki ama hesapta üç beş seçenek vardır. Aralarında, yemin edebilirim ama ispatlayamam, Gülen Cemaati’nden kopan bir kesim bile olabilir.
Bize onları bambaşka bir isimle takdim edecekleri için gerçeği anlayamayabiliriz.
Ama zaten gerçek kimin umurunda, değil mi!
Batı (kendi vatandaşının) refah düzeyinden teknolojiye, bir sonraki yüzyıla yatay geçiş yapmış.. Biz hala onların bizi kıskandığını zannediyoruz ya!
Erdoğan’ın Almanya’da çocuklara dağıttığı 200 liranın yaklaşık 6 buçuk Euro ettiğini görmüyor, göstermiyoruz ya!
Din simsarlarının aklıyla “cennete kavuşabilmek uğruna daha büyük bela, daha çok dert için dua” ediyoruz ya!
Her bahane, her yol, her yoldaş uyar bize.
Türkiye’yi açıktan tehdit eden Büyük Doğu’cular bile!

NOT: İSMAİLAĞA CEMAATİ İÇİNDEN, AMA ASIL OLARAK BÜYÜK DOĞU CEPHESİNDEN GELEN SALVOYU GÜNCEL GELİŞMELER NEDENİYLE ERTELEDİM. ÇARŞAMBA GÜNÜNE SAKLIYORUM. ŞU KADARINI SÖYLEYEYİM, NECİP FAZIL’DAN KIŞLALI’YA.. İBDÂ-C DİYE BİLİNEN ÖRGÜTTEN HAMAS’A.. İNANILMAZ BİR TÜRKİYE HİKAYESİ.. AĞZINDAN ÇIKANI KULAĞI DUYMAYAN HOCA TAKIMINDAN BİR CİSMİN PALAVRASI OLMAKTAN ÇOK ÖTE BİR FOTOĞRAF

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ayşenur Arslan Arşivi