New York’taki Yuvarlak Masa

NATO zirvesi için gittiği Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta 10 Temmuz'da NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson biraraya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkedeki “teröristlerin” iadesi şartına bağladığı İsveç'in ittifaka üyeliğine yeşil ışık yaktı.

Gerek Avrupa çephesinde, gerekse de iç kamuoyunda Türkiye’nin bu kararı hangi kazanımlar ya da tavizler karşılığı aldığı sorgulanıyor.

Erdoğan’ın İsveç’te imzaladığı mutabakat metni TBMM’de oylanacak.

Yalnızca muhalefet partileri değil, iktidar çevresinden de İsveç’in NATO üyeliğine itirazlar yükseliyor.

Eski AKP’li Sanayi Bakanı ve AKP Bursa Milletvekili Mustafa Varank bunlardan biri…

Varank, "NATO zirvesi, hükümetimizin ortaya koyacağı perspektifi değiştirmeye yetmez ise İsveç'in üyeliğine parlamentonun bir mensubu olarak 'Hayır' oyu vereceğim" açıklaması yaptı.

Ankara’da 1 Mart Tezkeresi (Meclis’te Erdoğan’ın desteğine karşılık ABD’nin 2003 Irak işgaline karşı oy kullanılan) travması yaşanırken, iş dünyası finansal kazanımlar peşine düştü.

İktidarın yabancı sermaye davetine ev sahipliği yapacaklar.

Türk Amerikan İş Konseyi (TAİK) Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile 19 ve 20 Eylül'de ABD'li şirketlerin CEO'ları ve yatırımcılarla bir araya geleceğini açıkladı.

Litvanya'daki NATO zirvesine dair yazılı açıklama yapan Yalçındağ, ABD Başkanı Joe Biden'ın ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki görüşmenin ekonomi açısından "çok önemli sonuçları olacağını" öne sürüyor: Türkiye'nin NATO'da kazandığı siyasi ivmenin, iş ve yatırım fırsatına çevrilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.

Görüşmede Türk-Amerikan ilişkilerinde yeni bir sürecin başladığı sinyalinin verildiğini belirten Yalçındağ, ABD eski Başkanı Donald Trup döneminde konulan 100 milyar dolar ticaret hedefini tazeliyor.

“Amerikan iş dünyasında yatırım iştahı kabardı" diyen Yalçındağ,“ NATO zirvesinde oluşan ortamda bu hedefe çok daha rahat ulaşılacağını" iddia ediyor.

TAİK olarak 19 Eylül'de New York’ta 13. Türkiye Yatırım Konferansı’nı düzenleyeceklerini belirten Yalçındağ, "Dünyanın en büyük yatırım bankalarından Goldman Sachs ev sahipliğinde, Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek’in katılımı ile yeni ekonomik programın ilk büyük ‘roadshow’unu gerçekleştiriyoruz. Yatırım Konferansı’na ABD’nin önde gelen finans ve bankacılık çevreleri ile Türkiye’nin halka açık en büyük 50 şirketinin ve büyük bankalarının CEO’larını davet ediyoruz" diyor.

Konferansın hemen ardından 20 Eylül’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Fortune 100’de yer alan 25 Amerikalı şirketin CEO’su ileYuvarlak Masatoplantısında bir araya getiriyoruz” diyen Yalçındağ, “Bu Yuvarlak Masa toplantısına geçtiğimiz yıl Amazon, SpaceX, Amerisourcebergen, META, Boeing, Citibank, Coca-Cola, Ford, GE Havacılık, Goldman Sachs, J.P. Morgan ve P&G gibi dev firmaların CEO ve başkanları katılmıştı” diye de ekliyor.

Bir hatırlatma yapmam gerekirse, Erdoğan ABD’de yatırımcılarla en son geçen yıl Birleşmiş Milletler (BM) 77. Genel Kurulu'na katılmak üzere gittiği New York'ta biraraya gelmişti.

Aynı ziyarette, Dünya Yahudi Kongresi Başkanı Ronald Lauder'i kabul eden Erdoğan Amerikan Yahudi Toplumu Çatı Kuruluşları temsilcileri ile de biraraya gelmişti.

Türkiye’nin 2018 yılından beri uyguladığı ekonomi politikası, yabancı sermayenin ülkeden çıkışına yol açtı. Bu süreçte Türkiye’nin finans havuzuna Suudi Arabistan, Katar, Rusya ve Çin su taşıdı.

İsveç’teki Nato zirvesi Türkiye’nin mesafelendiği Batı’ya uzattığı zeytin dalı olarak yorumlanıyor ki bu konu oldukça tartışmalı.

10 Haziran 2023 tarihli BBC Türkçe’de, ABD’nin önde gelen yatırım bankalarından Goldman Sachs’ın “rasyonel politikalar” uygulamak üzere ekonominin yönetimine Mehmet Şimşek ve Hafize Gaye Erkan’ın getirilmesiyle ilgili bir değerlendirme yayımlanmıştı.

Söz konusu haber şöyle devam ediyordu:

“Kuruma göre bu iki yeni ismin atanması, yeni yönetimde para politikası ve mali politikalarda değişikliğe gidilmesi gerektiği anlayışının yer aldığını gösteriyor. Goldman Sachs, ekonominin istikrar kazanması için “kura büyük ve aralıklı bir ayarlama yapılması” gerektiğini belirtti. Goldman Sachs ekonomisti Clemens Grafe, ortodoks bir politika yapıcının politika faizini yüzde 40’a çıkararak piyasa faizleri seviyesine yükseltmesi gerektiğini aktardı.

TCMB Başkanı H. Gaye Erkan başkanlığındaki ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizi 650 baz puanlık artışla yüzde 8,5'tan yüzde 15'e yükseltildi.

Küresel piyasaların beklentisi ile gerçekleşme arasında açıklık sürüyor.

Erdoğan’ın New York toplantısı, Ağustos PPK kararını nasıl etkiler göreceğiz…

Erdoğan’ın NATO zirvesinde AB’ye “Hadi bizi üye alın artık” türünden yaptığı sürpriz çağrı NATO çevresinde sempatik bulundu.

Avrupa Konseyi Erdoğan’ın çağrısına mesafeli duruşunu korurken, Erdoğan ile 1 saat 15 dakikalık görüşme sonrası ABD Başkanı Biden ağzı kulaklarında bir fotoğraf verdi.

Rusya, Çin ve İran'ın hedef alındığı, daha fazla silahlanmanın vadedildiği zirve sonrası Biden'ın Twitter hesabından paylaşılan videolu mesajda "Dün Türkiye, İsveç'in NATO'ya kabulü konusunda tarihi bir anlaşmaya vardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, cesaretiniz, liderliğiniz ve diplomasiniz için teşekkür ederim. Bu zirve NATO savunmasına olan bağlılığımızı bir kez daha teyit etmiştir ve umarım bunu daha da güçlü hale getirmeye devam edebiliriz" ifadeleri yer aldı.

Biden’ın İsveç’ten sonra Finlandiya’ya yaptığı ziyarette “NATO hiç bu kadar güçlü olmamıştı” sözlerini, AB ve ABD yakınlaşması olarak da okumak mümkün.

Dün akşam Habertürk’te Mehmet Akif Ersoy’un sorularını yanıtlayan AKP Sözcüsü Ömer Çelik , NATO ile AB ilişkilerinin birbirine karıştırıldığı eleştirilerine, “Türkiye’nin AB sürecine ilk destek açıklaması Biden’dan geldi” diyerek iki kurumsal yapının kesişme noktalarına vurgu yaptı.

AB eski Bakanı da olan Çelik, Türkiye’ye yönelik Batı dünyasının “eksen kayması” ifadesini ilk kez Erdoğan’ın Suriye Devlet Başkanı Başer Esat’la kurduğu temas sırasında kullanıldığını belirtti.

Erdoğan’ın Rusya ve Pasifik bölgesi ile Batı dünyasına eşit mesafede bulunduğunu söyleyen Çelik, Türkiye’nin NATO zirvesindeki tutumunun; Batı dünyasına yönelme olarak yorumlanmasının gerçekçi olmadığını vurguladı.

"Türkiye'nin AB'ye üyelik isteğini destekliyorum" ifadesini , gerek NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg kullansın, gerekse de Beyaz Saray; sonuçta Türkiye’nin İsveç’ten beklentisi somut: PKK/PYD/FETÖ’cü teröristlerin iadesi…

İsveç mahkemeleri dün de FETÖ’cü oldukları iddiasıyla yargılanan 2 kişiyi daha Türkiye’ye iade etmeme kararı verdi.

İsveç’in NATO üyeliğine yeşil ışık yakan Erdoğan’ın iç kamuoyundan destek bulabilmesi, ekonominin düze çıkabilmesi için, ABD başta olmak üzere Batı sermayesine acayip ihtiyacı var.

New York’ta TAİK’in kuracağı Yuvarlak Masa’nın aktörlerine çok iş düşüyor.

Yahudi Cemaati ya da başka cemaatlerin aldığı pozisyonların siyasete etkisini de gözardı etmeyelim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serpil Yılmaz Arşivi