İsmail Küçükkaya
Konuşulmayanlar
Gündem mühendisliği yine devrede. Tıpkı seçimden önce olduğu gibi.
İktidarın sihri ve başarısı burada. Gündemi işine geldiği gibi tayin etmek.
Ekonomide olağanüstü gelişmeler yaşanıyor. Yılların birikmiş sorunları ‘rasyonel zeminde’ artık gün yüzüne çıkıyor. Paramızın değeri eriyor. Zam yağmuru altındayız. Geçim şartları ağırlaştı. Peki biz bunları konuşuyor muyuz?
Asgari ücret konusu var. Tartışılıyor mu?
Deprem sonrası yapılması gerekenler, çadırda ve konteynerde yaşayanlar, kentleri terk edenler gündemde ml?
Eğitim, sağlık ve demokrasi sorunları toplumda yer bulabiliyor mu kendisine?
Hayır. Bunlar konuşulmuyor.
Gündem CHP. İktidar yandaşı medyada da muhalefet medyasında da. Tek konu bu.
Evet doğru; CHP yönetimindeki zaafiyet konuşulmalıdır. Seçim muhasebesi yapılmalıdır. Yenilenme sağlanmalıdır. Bu kesin.
Peki ama hiç sorgulamıyor musunuz?
Gündem nasıl ve neden sadece CHP’den oluşuyor? Neden sizce? Ve nasıl? Nasıl bir mekanizma bunu sağlıyor?
Ve unutmayın…
Yerel seçimlere gidiyoruz. Sandığa sadece 9 ay var. Ve 14 Mayıs/ 28 Mayıs'taki iki turda büyükşehirlerdeki tabloyu hatırlayın. İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Mersin, Antalya, Balıkesir, Eskişehir, Denizli gibi kentlerde seçimde nasıl bir sonuç çıktı? CHP ne kadar önde biliyor musunuz? Ekonomik kriz büyük kentlerde hissediliyor. İktidar işte bu gündemi değiştirmek istiyor. Başarıyor da.
Demem o ki; Türkiye düşünsün. Halkımız yaşantısını değerlendirsin. Ekonomiyi, mutfağı, kirayı, eğitimi ve hukuku göz önüne alsın.
21 yıllık iktidara 5 yıl daha yönetme yetkisi veren halkımız ne yaşıyor? Ne bekliyor ve ne konuşulmalı?
Kılıçdaroğlu meselesi...
Çok gayret etti. Değil mi? Çok çalıştı.
Seçilseydi ne olacaktı, bir an düşünün. Bugün ne konuşuyor olacaktık? Ne hissediyor olacaktık?
Ama olmadı, seçilemedi. Şartlar nasıldı? Adil miydi? Rakibinin elinde neler vardı? Hangi güçler?
Sistemi eleştirmeden yapılacak tüm yorumlar eksiktir. Bu sistem varken, şartlar aynı iken hangi adayı belirleseydiniz sonuç değişecekti? Değişir miydi?
Kılıçdaroğlu son kez şans denedi. Riskliydi; o riski üstlendi, olmadı.
Peki o Millet İttifakı'nın adayı değil miydi? Konuşulmayanlar arasında onlar da var. Niye?
Sorumluyu arayalım ama tek kişi mi? İhale tek kişiye mi kalacak? Diğer hiçbir lideri gündeme almadan yapılacak tüm değerlendirmeler eksiktir.
Kemal Bey'in sorgulaması gereken milletvekili listeleri... Adayları kim-ler belirledi? Kim etkili oldu? Ve teşkilatlar. Merkezdeki yönetim, kadrolar...
Sonra 14 Mayıs'ta konuşmaması. O iki haftadaki süreyi yönetememesi. Kendi hatası ve partisi ve ortakları. Ortak zaafiyet. NEREDEYDİLER?
Başka? MYK’sı zayıf. Heyecan yaratmaktan uzak.
Eleştiriyi hak ediyor. Ama hakareti değil. Nezaket zayıflık değildir. Şimdi onun yapması gereken BİR FORMÜL BULMAK. Geçiştirmek değil. Oyalamak değil. Gerçek ve köklü bir değişim ve dönüşüme, esaslı bir yenilenmeye önderlik etmek. ÜÇÜNCÜ YOL MÜMKÜN. Hafta boyu bunu konuşacağız. NASIL BİR FORMÜL ?