
İsmail Saymaz
Komşu, Barış’ı görmemiş!
Barış Büyüksu’nun yasadışı şekilde geldiği ve 20 gün yaşadığı Kos adasında çekilmiş hatıra fotoğrafı var.
Bu bir kanıt sayılmaz mı?
Arkadaşı Ali Şahin Polat gözleriyle gördü; Büyüksu’nun Kos’tan Atina’ya kalkan vapurda iki polis tarafından gözaltına alındığını.
Polat’ın tanıklığı yeterli gelmiyor mu?
Büyüksu ile birlikte şişme sala bindirilip Türkiye tarafına itilen Filistinliler şahit…
Yunan askerleri Büyüksu’yu öldüresiye dövüp baygın bir halde önce bota, denize açıldıktan sonra sala attılar.
Gel gör ki Büyüksu’yu bir tek komşumuz Yunanistan görmemiş!
Ölümünden 2.5 yıl sonra ailesine teslim edilen soruşturma dosyasında, Büyüksu’nun ne Kos’a geldiğinden ne de Türkiye’ye doğru ölüme itildiğinden söz ediliyor.
Kıyıya vuran can salı
Bodrum’da 22 Ekim 2022 sabahı saat 04.25’te bir adet can salı kıyıya vurdu.
İçinde 16 kişi vardı.
Bunlardan 15’i Filistinliydi.
Filistinliler dokuz erkek, üç kadın ve üç çocuktu.
Üzerlerinde can simidi bile yoktu.
Yunanistan sahil güvenlik ekiplerince yakalandıklarını ve geri itildiklerini söylediler.
Yanlarında ağır yaralı ve baygın bir Türk vardı.
Filistinliler “Yunan askerleri iki gündür bu kişiyi dövüyor ve ona elektrik veriyor” dedi.
Genç adam saat 05.52’de öldü.
Sağ-sol elmacık kemiklerinin üzerinde morartı ve kabuklaşmaya başlamış yara, vücudun birçok yerinde sıyrıklar tespit edildi.
Atina vapurunda gözaltı
Parmak izi incelemesi sonucu cesedin kimliği tespit edildi. Bu kişi 1992’de İzmir’de dünyaya gelen Barış Büyüksu’ydu.
Hikayesi şöyle:
Büyüksu, sekiz yıldır tutukluydu.
Pandemide tanınan izinle tahliye edildi.
İki yıl iş bulamadı.
Pandemi izni bitip cezaevine girme ihtimali belirince Fransa’ya gitmeye karar verdi.
Bir yıl önce Yunanistan’a iltica etmiş olan cezaevi arkadaşı Ali Şahin Polat’a ulaştı.
Ekim 2022’de Bodrum’dan tekneye binip Kos’a indi.
Şahin’in evinde 20 gün kaldı.
Fransa’ya geçmek için sahte pasaport edindi.
21 Ekim 2022’de Atina vapuruna binerken, iki polis tarafından gözaltına alındı. Büyüksu’yu uğurlamaya gelen Şahin, arkadaşının götürülüşüne şahit oldu.
‘Dövdüler, elektrik verdiler’
Sonrasını Filistinliler biliyor.
Onlar 20 Ekim 2022’de Bodrum’dan kaçak botla Kos’a varmış ve saklandıkları ormanda yakalanmışlardı.
Kelepçeli halde sopalarla dövüldüler.
Bir binaya götürüldüler, çırılçıplak soyunduruldular.
Abdurrahman Zekud, Büyüksu’yu kastederek, yan odaya bir Türk’ün getirildiğini belirtip şöyle diyor:
“Bu şahsı dövüyorlardı. Acı çekme ve bağırma sesleri odamıza geliyordu. Seslerden anladığım kadarıyla elektrik verilerek işkence ediliyordu. Gece boyunca işkence yaptılar.”
22 Ekim’de odadan çıkarıldılar.
Büyüksu, yarı baygındı.
Hepsini deniz kenarında yüz üstü yatırdılar.
Sahil Güvenlik botuna bindirdiler.
Bir süre ilerledikten sonra salı şişirip attılar.
Sığınmacıları sala fırlattılar.
Zekud:
“Türk yarı baygın olduğu için denize düşeceği sırada tuttum ve yatırdım. 16 kişiydik. Sal küçüktü. Kadınlar ve çocuklarla birlikte üst üste binmek zorunda kaldık. Hiçbir güvenlik yoktu. Yarım saat sonra Türk Sahil Güvenlik bizi kurtardı.”
Adli Tıp: İşkence
Adli Tıp raporunda Büyüksu’nun “ölümünün beden travmasına bağlı çoklu kot kırıkları ile yaygın yumuşak doku iç kanama sonucunda meydan geldiği” belirlendi.
“Maruz kaldığı travmayla ölümü arasında bağı olduğu” tespit edildi.
Bu, işkence iddiasını doğruluyor.
Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı, canavarca hisle öldürme ve ağırlaşmış işkence iddiasıyla soruşturma açtı.
Kos’a geldiğine dair emare yokmuş!
Başsavcılık 1 Kasım 2022’de Yunanistan makamlarından belge ve bilgi istedi.
Hiçbir yanıt gelmedi.
Türk Dışişleri nota gönderdi.
Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Sekreteri Athanasios Papazoğlu, Büyüksu’nun Kos’a varışına, gözaltına alınışına ve alıkonmasına ilişkin emare bulunmadığını iddia etti.
Tek tanık kazada öldü
Halbuki vardı.
Arkadaşı Ali Şahin Polat.
Polat, ölümünden beş gün sonra Büyüksu’nun kardeşine mesaj göndermişti. Bu mesajında, Büyüksu’yu gözaltına alan polislerin eşkalini vermişti.
“Tek tanık benim. Bizi kaybederler” demişti.
Polat, Temmuz 2023’te Atina’da, işinden çıkmış, eve yürürken sarhoş bir sürücünün aracıyla çarpması sonucu hayatını kaybetti.
Tek şahit ortadan kaldırılmış oldu.
Olay Ceridesi’ndeki not
Büyüksu ailesi komşuda bir soruşturma dosyası açtırmak ve bu dosyaya ulaşmak için 2.5 yıl çabaladı.
Nihayet dosyayı Yunan makamlarından aldılar.
Kos Liman Başkanlığı’nın Olay Ceridesi’nde 21 Ekim 2022’de “Türkiye karasuları içerisinde yaklaşık 25 kişinin bindiği kontrolsüz bir sürat botunun tespit edildiği” belirtiliyor. Botun takip edildiği, içerisindekilerin Türkiye Cumhuriyeti’ne ait sahil güvenlik botu tarafından saat 04.53’te denizden alındıkları iddia ediliyor.
2.5 kilometreden yolcu sayısı verilir mi?
Olay Ceridesi’ndeki anlatımın doğru olmadığını düşünüyorum. Yunan Sahil Güvenlik Bot Komutanı Georgio Brataku’nun 14 Mayıs 2024 tarihli tanık ifadesi bu şüphemi doğruluyor.
Brataku, Kos Sorgu Hakimliği’nde, “22 Ekim 2022’de göçmen nakleden bot tespit edip etmediğinizi hatırlıyor musunuz?” diye sorulduğunda, “Her akşam bir ila dört göçmen kaçakçılığa müdahalede bulunuyoruz. Hatırlamıyorum” diye karşılık veriyor.
Hakim tatmin olmuyor.
Kos Liman Başkanlığı’nın 22 Ekim 2022 tarihli saat 03.57’deki mesajını okuyor. Bu mesajda Türkiye karasularında 25 kişinin binmiş olduğu kontrolsüz bir bottan söz ediliyor.
Hakim “Bu olay size bir şey hatırlatıyor mu?” şeklinde soruyor. “Hayır, sıkça görülen olaylardan birisidir, hemen her gece kontrolsüz halde botlar tespit ediyoruz” diyor.
Brataku, gece karanlığında ve 2.5 kilometre uzaklıkta oldukları halde botta 25 kişinin bulunduğunu söylüyor.
Hakim “Yakın mesafede olmamanıza rağmen ne kadar kişi olduğunu nasıl belirlediniz?” diye soruyor.
Brataku, şunları söylüyor:
“Tecrübelerime göre botun boyuna bakarak, binenlerin sayısını yaklaşık tahmin edebiliyorum. Termal kamara ile bota binenlerin sayısını yaklaşık olarak sayabiliyoruz.”
Hakim ayrıca “Bu mesafeden, hedefin can salı veya şişme bot olup olmadığını anlayabilir misiniz?” diye soruyor.
Brataku:
“Hava koşullarına göre değişir. Türkler denizden çekme işlemini gerçekleştirdikleri sırada botun türünü, kişi sayısını tespit etmek amacıyla onlara yaklaştığımda bizi kovalarlar. Bu sebepten sınırdan yarım deniz mili geri kalıyorum, hedefin bot mu veya can salı mı olduğuna dair kesin bilgim olmuyor.”
O halde neden sürat botu ifadesi yazıldı?
Barış için savaş
Barış Büyüksu’nun davası Yunanistan’da kapanmış görünüyor.
İktidar ‘Barış’ın hakkını arar mı?
Sanmıyorum.
Her yıl onbinlerce vatadandaşının AB ülkelerine, ABD ve hatta Kanada’ya iltica etmesinden utanıp sıkılmayan, yurt dışına giden doktorlarının arkasından “Gidiyorlarsa gitsinler” diyen iktidar Barış için savaş mı verir!