Ayşenur Arslan
KIYAMETİN DE ALAMETLERİ VAR.. BU MEMLEKETTE SEÇİMİN DE!
Her şeyin zamanı var. Mevsimi, günü var.
70’li yıllarda TRT Haber Merkezi’nde, Konya muhabiri bu açıdan bir efsaneydi. Mevsimler o vakit daha muntazam olduğu için işi de kolaydı.
Aralık sonu mu! Soğuk hava üzerine bir haber gelirdi ki Konya’dan, peh peh peh!
Damdan dama atlarken havada buz tutan kedinin bile rol almışlığı vardı o haberlerde.
Hey gidi günler!
Şimdilerde soğuk, kediler gerçekten donmadıkça haber olmuyor. Nasılsa akıllı telefonlarda bir hafta sonrasının derecelerini buluyoruz.
Şimdinin konuları özellikle bugünlerde, başka.
Noel ve yılbaşı geldi mi defterler açılıyor. K harfinden “kıyamet alametleri” başlığı bulunuyor. Ahalinin üzerine boca ediliyor.
Merak ettim, araştırdım. Kıyamet alametleri kıyamet gibi! Milyon tane örnek verilmiş. En yaygını “güneşin batıdan doğacak olması”. Olmaz ya! Olursa kıyamet koptu kopacak demekmiş.
Başka?
*. *. *
Sorularlaislamiyet internet sitesinde aramadığım kadar örnek buldum.
En ilginci şuydu: “Vahşi hayvanlar insanlarla konuşmadıkça, kişiye kamçısının ucundaki meşin, ayakkabısının bağı konuşmadıkça kıyamet kopmaz.”
Düşünsenize! Ayakkabınızı bağlarken “ya konuşmaya başlarsa” diye panik halde olduğunuzu..
Tirmizi’ye atfen bir alamet de not düşülecek kadar anlamlı: “İnsanların dünyaca en bahtiyarını adi oğlu adiler teşkil etmedikçe kıyamet kopmaz.”
Bir parantez açayım: BAHTİYAR yani BAHTI AÇIK yani MUTLU deyince, kıyamet koparması gereken bir tespit geldi aklıma. Reis’e yaranmak için ne konuşacağını şaşıran Abdurrahman Uzun “Allah’ın şehitliği fakir evlerine nasip ettiğini. O evlerin sıvası olmasa da huzuru olduğunu” söylemeye cüret etti.
En zenginin “en nasipsiz” olduğu fikrine Reis ve şürekası ne der bilmem. Ama “şehitliğin bir mükafat sayılması gerektiği” fikrine karşı çıkacağını sanmam.
*. *. *
Son bir örnekle şu kıyamet faslını kapatayım. Sonra gündemdeki alametlere geçeriz.
Buhari’den bir alıntıya göre Peygamber şöyle demiş:
“Devs kabilesinin kadınlarının kıçları, Zü’lhalasa putunun etrafında titremedikçe kıyamet kopmaz.”
Anladığım kadarıyla bu önermede geçmişe yönelik dini ve siyasi bir gönderme var. Dolayısıyla bugünü ve sonrasını ilgilendirmiyor. Ama ilginç bulduğum için not düşeyim dedim.
Bugünkü “seçim alametleri” gibi!
*. *. *
Önce soralım: Her seçim öncesi siyasi atmosferin ısınması.. “Bittiği” kaç kez müjdelenen terörün patlaması.. Atatürk düşmanlarının ve hilafet meraklılarının sokağa dökülmesi tesadüf mü!
Bir yanda PKK’ya destek verdi diye veto etmeye kalktığımız İsveç’in NATO üyeliğine komisyonda AKP ve MHP’nin “evet” demesi..
Aynı gün, şehit cenazesinde Özgür Özel’in çelenginin parçalanması.. Ve bir cenaze töreninin siyasi propaganda malzemesi yapılması..
Nasıl, neyle açıklanır?
Bir zamanlar “PKK ile görüşen arkadaşı ben gönderdim. Sıkıntısı olan varsa bana söylesin” diyen kimdi? Erdoğan!
“Öcalan Kürtler’in lideridir. Onun mesajları bizim de düşüncemizdir” diyen kimdi? AKP’nin devlet bakanlarından Beşir Atalay.
“Öcalan sorumluluk bilinciyle hareket ediyor” diyen kimdi? Yeni Şafak günlerinde Abdülkadir Selvi.
Biliyorum. Bütün bunlar düne ait sözler. Ama o “dün” PKK’nın mayın, silah depoladığını bildiklerini söyleyen de Erdoğan’dan başkası mı?
*. *. *
Özgür Özel liderliğinde CHP, iktidarın bildiri ezberini bozuverdi.
Bir şehit ailesinin, onun çelengine sahip çıkması başka bir ezberi bozdu.
Umarım, medyadan siyaset dünyasına başka ezberler de bozulur.
Şehitlere saygıyı ve gözyaşlarımızı asla eksik etmeden, onların yaşam hakkı da savunulur.
Geride bıraktıkları eşlerin, evlatların, anne babaların, sevgililerin ateşi; Abdurrahman Uzun gibi cisimlerin vicdan yoksunu sözleriyle körüklenmez.
İsveç’in NATO üyeliğine “evet” deyip Özgür Özel’i açıktan tehdit eden Bahçeli’ye gelince..
Bir ara onu da yazarım. Uzun uzun sohbet fırsatı bulduğum 1983 yazından bu yana tanıdığım Devlet Bey’i anlatırım.
İktidarı kaybetmemek adına, Erdoğan’ın, bir zamanlar kendisinin sıraladığı suçlarına / günahlarına nasıl ortak olduğunu kayda geçiririm.
Günah, suç falan demişken..
Kıyamet alametlerinden söz eden hadislerden birinde ne deniyordu:
“İnsanların dünyaca en bahtiyarını adi oğlu adiler teşkil etmedikçe kıyamet kopmaz.”