CHP’de neyin olup neyin olmayacağını anlamaya başladık. Tablo şekilleniyor. CHP’de zorlu bir süreç başlıyor. BİRLEŞE BİRLEŞE BÜYÜYECEKLERİ BİR YOL HARİTASI üzerinde uzlaşma ihtimalleri azalıyor.

Sizin için derli toplu bi özet yapayım:

Son 4/5 günde Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve Özel’le görüşenlerin ortak kanaati şu şekilde:

-Kılıçdaroğlu bırakmıyor. Yerel seçimden önce bir kurultay yapmaya niyeti yok.

-İmamoğlu değişimde ısrarlı. Yerel seçimden önce köklü bir yenilenmeyi zorunluluk olarak görüyor. En azından Kılıçdaroğlu’nun ‘yerel seçim sonrasında bırakıyorum’ demesini bekliyor.

-Özgür Özel ‘ben geçiş dönemi için yardımcı olurum’ çizgisinde. Değişim sürecine geçişte ihtiyaç duyulan geçici liderlik için görev üstlenebileceğini söylüyor.

-Özgür Özel günün sonunda İmamoğlu ile işbirliği yapabilir. Şu anda beraber değiller.

-Kılıçdaroğlu ‘İmamoğlu’nun belediyeyi AKP’ye bırakmasına müsade etmem’ diyor.

-Kılıçdaroğlu Özgür Özel için ‘aday olacaksa Grup Başkanlığı’ndan istifa etsin’ mesajı gönderiyor. Özgür Özel dün beni arayarak ‘kurultay tarihi belli olduğunda, ben de adaylığımı açıklarsam bunun gereğini düşünürüm’ yanıtını verdi.

-İmamoğlu ‘İstanbul'u kazan, belediye meclisinde çoğunluğu elde et, sonra istifa etsen de CHP’li biri belediye başkanı olur; sen de genel başkanlığa aday olursun şeklindeki Kılıçdaroğlu yaklaşımına çok sert tepki gösteriyor. Bu bölümler kayıt dışı. (Off the record)

-Kılıçdaroğlu en sık görüştüğü isimlere sadece 11 büyükşehiri değil, ilave 2 ili ve İstanbul'da toplam 25 ilçeyi kazanacakları iddiasını dile getirmiş. Hatta bazı iller için aday, bazı ilçeler için kadın aday isimlendirmesi yapıyormuş. Kılıçdaroğlu tam yerel seçim öncesi kavgalı bir kurultayın seçime olumsuz etkisi olacağını düşünüyor.

-İmamoğlu tarafı yerel seçimlerin kaybedilmesi durumunda CHP’nin de Türkiye’nin de telafisi imkansız zararlar göreceğini; toplumun nefes alamaz hale geleceğini düşünüyor. O nedenle kapsamlı değişimin kaçınılmaz bir zorunluluk olduğu tezini savunuyor.

-İttifaklar konusu son derece önemli bir kriter. Kılıçdaroğlu kendi liderliği altında yerel seçimde ittifakların devam edeceğini söylüyor. İmamoğlu tarafı ise CHP’de mevcut şartlar altında İYİ Parti ile ittifakın yerel seçimde söz konusu olmasını çok düşük ihtimal olarak görüyor.

-Kılıçdaroğlu ittifakı daha da büyüteceği iddiasında. Zafer Partisini not edin. Yerel seçimlere giderken çok konuşulacak.

-İmamoğlu kurmayları AK Parti’nin kuruluş dönemini hatırlatıyor. O günlerde Erdoğan/Gül ikili sistemi vardı. Erdoğan'ın siyasi yasaklı olduğu dönem. Belli bir dönem ikili bir yapıyla gidilebileceği senaryosu üzerinde çalışıyorlar. Siyasi yasak konusu netleşene veya aşılana dek... İmamoğlu/ Gökhan Günaydın; olmazsa İmamoğlu/Özgür Özel gibi bir ikili yapıyla yol yürünebileceği tezini dillendiriyorlar.

-Kılıçdaroğlu "Ben yerel seçim öncesi partiyi başsız bırakmam. Bir daha zaten aday olmayacağım" çizgisinde.

Durum özetle böyle. Aranan formülü bulabilecekler mi acaba? Kırıp dökmeden yenilenmeyi gerçekleştirebilecekler mi?

Birleşe birleşe kazanacaklar mı?

Yoksa BÖLÜNE BÖLÜNE HEPSİ Mİ KAYBEDECEK?