İsmail Küçükkaya

İsmail Küçükkaya

Kim Kazandı?

Riyad’da yaşanan ‘Süper kupa skandalı’ hangi tarihsel süreçte meydana geldi?

Bu sorunun yanıtı esasen sorunun özünü apaçık ortaya koyuyor.

Cumhuriyetimizin 100. yılındayız.

Türkiye Cumhuriyeti 2. asrına ayak bastı.

İşte bu zamanlama nedeniyle Riyad fikri daha ilk ortaya atıldığında fırtına kopmaya başlamıştı.

Yoksa Ali Koç’un haftalar önce söylediği ‘100.yıl hassasiyeti bir yana konulursa’ Riyad Projesi iyi fikir olabilirdi. Kazanan kulübün 2.5, diğer finalistin 1.3 milyon euro alması spor ekonomisi bakımından karlı bir ticaretti. Suud açısından da ‘imaj cilalaması’ olacaktı. Gelin görün ki; ‘100.YIL HASSASİYETİ BİR YANA KONULAMAZ’dı.

Final bu nedenle oynanamadı. Toplumun hassasiyetleri galip geldi. Bu vesileyle Atatürk’ün kurucu vizyonunun iyiden iyiye yerleştiğini görüyoruz. Hem de milletin yüreğine. Atatürk’e artık “devlet ve asker değil’ HALK SAHİP ÇIKIYOR. Resmi ideoloji değil toplumsal duygu Atasının mirasını koruyor. Toplumda çok güçlü bir Atatürkçülük dalgası var. Bu açık.

29 Ekim'de de görmüştük değil mi? Devlet organizasyonu adeta yok gibiydi. Millet olağanüstü bir seferberlik ve dayanışma ile 100.yıl dönümünü kutladı. Devlet seyretti. Riyad olayında da Atatürk kazandı. Takımları ve toplumu Atatürk birleştirdi.

Sorumlular kim?

Peki tüm olup bitenlerin sorumlusu kim? Kimler?

Hukuktaki ‘müteselsil sorumluluk’ kavramına benzetiyorum. Ortak sorumluluk…

En başta Futbol Federasyonu.

TFF gereksiz, yersiz ve zamansız projesi ve kötü organizasyonu ile tam bir beceriksizlik örneği sergiledi. Baş sorumlu Büyükekşi. Sonra iktidar. 100.yılda bu finali Arabistan’a taşımanın hiç bir mantıki açıklaması olamaz. İktidar bunu önleyebilirdi. ‘Bile bile lades’i öngöremeyen veya umursamayan ve sonuçta rezaleti engelleyemeyen siyasal iktidar da sorumludur.

Hiç bana öyle “TFF özerktir” demeyin. Herkes her şeyin farkında. Büyükekşi’nin nasıl seçildiğini bilmeyen var mı?

Açıkçası iki kulüp yönetimlerini de sorumlu görüyorum. Bu noktaya getirmeden bu sorunu çok önceden çözebilirlerdi. Arabistan’a hiç gidilmemeliydi. Divan Kurulları açıkça tutum açıklamıştı. Bu iptal yolunda bir kozdu. Değerlendirmediler: Açık ve şeffaf iletişim kursalardı skandal yaşanmazdı. GS ve FB yönetimleri ve başkanları son aşamada ‘dirayetli’ davranabildiler de ‘telafisi imkansız zararlar’ meydana gelmedi. Ama öncesinde ‘basiretli bir tutum’ sergileyemediler.

Burada alkışı tek hakeden GS ve FB taraftarlarıdır. Camialardır. Kulüp yönetimlerini öyle bir baskıya aldılar ki; maç oynanmadı.

Bu iki camiaya destek olan tüm renklerden genel kamuoyu da her türlü övgüyü hakediyor.

Sonuçta Atatürk kazandı. Ve 100. Yılında Cumhuriyet’in gücü bir kez daha tescil edildi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Küçükkaya Arşivi

SON ŞANS

27 Ocak 2025 Pazartesi 08:09

Zor bir yıl

20 Ocak 2025 Pazartesi 06:26

Temkinli iyimserlik

13 Ocak 2025 Pazartesi 07:38

Erdoğan mı Belediyeler mi?

30 Aralık 2024 Pazartesi 09:47

İşte gerçek manşet

23 Aralık 2024 Pazartesi 06:43

Finali nasıl yapacak?

16 Aralık 2024 Pazartesi 07:15

Suriye’den alınacak ders

09 Aralık 2024 Pazartesi 07:45

Umut Penceresi

02 Aralık 2024 Pazartesi 07:54

Kazandıran strateji

25 Kasım 2024 Pazartesi 08:32

Doğum sancısı

18 Kasım 2024 Pazartesi 07:20