Kabine dedikodusunu ne bitirdi?

Ağustos ayının başına dek irili ufaklı kabine değişimi sinyallerinin verildiği bir süreci geride bıraktık. Dezenfektan skandalı sonrası yaşanan birkaç koltuk değişimi, Hazine Bakanlığı'ndaki fırtınalı dönem kadar ses getirmemiş olsa da, süreç Milli Eğitim Bakanı'nın istifasına uzanana kadar Süleyman Soylu'nun temelinde yer aldığı sarsıcı bir dönemle geçti.

İçinde bulunduğumuz Ağustos ayı afetler, ihmaller, önlem tartışmaları ve Ziya Selçuk'un ayyuka çıkan af talebi haricinde kabine dedikodularına kapıyı kapattırdı. Kabineye sürekli işaret eden ve iktidara yakın olduğu bilinen kimi köşe yazarlarının da konu arayışları epey zorlaştı. Somut kulis elde edemeyen de "dedikodu" oynatıyordu.

Peki "kabine çok değişecek, sandalyeler artacak" iddiasına ne oldu?

Parti kaynaklarına göre; o iddia havaya karışmadı. Yeni seçim barajı konusunda Cumhur İttifakı paydaşları görüşürken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ajandasında değişimlere devam etme maddesi de var.

Yakın tarihe dek mali konularda bakanlık mesaisi vermiş, Naci Ağbal'ın Merkez Bankası'na geliş sürecini de önceden haber veren emekli bürokrat kaynağıma göre "arayış" sürecek. Söylediklerine bakılırsa epey liste var.

Af Talebi kitabında da yazdığım gibi Erdoğan'ın ilk hedefinin kimi bakanlıkları bölerek hareket etmek olduğunu tekrarlıyor. Erdoğan'ın planı için; "2023 veya olası 2022 seçimine giden süreçte hem güçlü bakanlık figürleri arayışında hem de bakanlıklardaki sorunları çözmek istiyor" cümlesini kuruyor.

Anlattıklarına göre Erdoğan'ın planında sadece bakanlık sayısı veya değişimi değil, kabinedeki üye sayısını artırmak da var. Cumhurbaşkanı Yardımcılığı'nda Fuat Oktay'a eklenecek birkaç isim...

Birkaç ay önce patlayan dedikodu silsilesinde Binali Yıldırım ismi konuşulmuş ama beklenen olmamıştı. Cumhurbaşkanı Yardımcılığı değil, partide genel başkan vekilliği verilmişti. Fark eder miydi? Anlaşılan ediyor.

Kaynağım Binali Yıldırım dışında bir isim daha veriyor:

"Seçime giden dönemde şimdilerde az kalsa da halkta karşılığı olan ve bilinen isimler sahaya ve ekranlara sürülecektir. Olabildiğince güçlü bir fotoğraf verilmeye çalışılacak. Binali Yıldırım istemese de kabine yolu açılabilir. İster Ulaştırma ister yardımcılık. Şimdi "geleceğin genel başkanı" diye propagandası yapılmaya başlanan Numan Kurtulmuş da kabineye yardımcılık zırhıyla girebilir."

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli için de dikkat çeken ifadeler kullanıyor ama Süleyman Soylu için konuşmaya pek niyetli değil:

"Bekir Bey için kalmak mucize olur artık...Sormadan söyleyeyim, İçişleri'nde bir değişimi bilmek çok zor. Suskunluk büyük. Fahrettin Koca da dinlenmek istese de henüz adı sabit gibi."

Erdoğan'ın oy kaybına, yönetim krizlerine ilaç olur diye düşündüğü bu değişimler hangi şapkadan hangi tavşanı çıkarabilir?

Şapkadan tavşan çıksa da etkili olur mu?

Ya da... Belki şöyle sormak lazım.

Tavşan ve şapka ilüzyonu, AKP'den kaçan seçmene yeniden bilet aldırır mı?

Zira hem anketler hem de vatandaşın nabzı, ne ilüzyonla ne de vitrin değişikliği ile ilgilenecek gibi görünmüyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Can Coşkun Arşivi