Mustafa K. Erdemol
İsrail-Lübnan gerginliği patlayabilir: Bir de bu çıkmasın başımıza
Lübnan, Mısır, Suriye’nin "Arap Boru Hattı”nda yeniden gaz akışı için anlaşma imzalamaları iyi bir gelişme. Özellikle “Arap Baharı” denen süreç boyunca Suriye’ye emperyal çullanmanın nedenleri arasında bu boru hattı da vardır. Arap Boru Hattı, Mısır doğal gazını Avrupa 'ya taşımak amacıyla planlanmış, Lübnan’ı, Ürdün’ü, Suriye’yi, Türkiye'yi kapsayacak bir hat. Emperyal güçler bu projelerden memnun kalmamış, Arap Baharı kargaşasında hem Mısır’ı hem de Suriye’yi kaosa sürüklemişlerdi. Suriye Denklemi (2013) adlı kitabımda ayrıntılı yazmıştım bunu.
Anlaşmanın bölge ülkelerinin yararına olduğunu, imzalanmasından memnuniyet duyduğumu belirteyim öncelikle. Bu anlaşmayla bölgede gerilimin artacağını da ekleyelim tabii. Hiç ama hiç beklenmedik bir savaş patlak verebilir bölgede. Bir ara ciddileşen Suudi Arabistan’ın Lübnan’a saldırma ihtimali şimdilik ortadan kalkmış görünüyor. Ama bir İsrail-Lübnan savaşı pek de uzak sayılmaz. Çünkü Lübnan ile İsrail arasındaki deniz sınırı buna yol açabilir. Her iki ülkenin ta Kıbrıs’a kadar uzanan “ekonomik bölgeleri” mevcut. İki ülke de bu “deniz sınırı”ndan pek memnun değiller.
Asla “normalleşmediler”
Tam 860 kilometrelik tartışmalı bir alan petrolle, doğal gazla dolu. Çıkarılması için milyarlarca dolar gerekli. Lübnan’ın ekonomik kurtuluşu buna bağlı. Ama İsrail de bundan yararlanmak istiyor haliyle. Şunları anımsatalım: İki ülke arasında hem de İsrail’in kurulduğu 1948’den bu yana resmi ilişki yok. Donald Trump’ın başkanlığının son aylarında yaptığı, Filistin Devleti’nin yer almadığı “Ortadoğu Barış Planı” ya da diğer adıyla İbrahimi Anlaşmalar uyarınca neredeyse tüm düşmanlarıyla barışan İsrail Lübnan’la normalleşme noktasından hayli uzak. İsrail ile Lübnan 2012’den bu yana ABD’liler aracılığıyla görüşmeler yapıyorlar. Bu arada kaydedelim; 2012 önemli bir yıl, çünkü ABD hazırladığı “Hoff Hattı” planıyla Lübnan-İsrail Deniz Sınırı’nı çizmişti ancak Lübnan bunu kabul etmemişti.
Şu anda iki ülke arasında İsrail’in Doğu Akdeniz’deki Karish sahası nedeniyle de ciddi bir gerilim mevcut. Bu saha doğalgazla dolu. İsrail Energean adlı bir İngiliz firmasıyla buradan gaz çıkarmayı planlıyor. Ancak Lübnan’ın buna itirazları var. Çünkü Lübnan Karish bölgesinin, sürekli değişen deniz suyu koordinatları nedeniyle tartışmalı olduğunu ileri sürüyor. Başlangıçta burada 23 derecelik bir ayrım çizgisi çizen Lübnan, daha sonra bunu 29'a çıkardı. Bu Lübnan'ın, Karish sahasının bulunduğu denize inme hakkına sahip olduğu anlamına geliyor.
Sonuçsuz görüşmeler
Gerginliğin sürmesi üzerine Lübnan, aracı durumundaki Washington’a ne yapılabileceği konusunda başvurmuştu 2020’nin sonlarında. Ancak, 1978’den beri BM karargahının bulunduğu Lübnan’ın Naqoura kentinde yapılan görüşmelerden bir sonuç alınamamıştı. Bu görüşmeler yeniden başlayacak gibi görünüyor. Lübnan’ın, Qana sahasındaki haklarını kabul etmesi koşuluyla İsrail’in bölgede sondaj yapmasını kabul edeceği de belirtiliyor. Ancak Qana sahası İsrail'in kontrol ettiği, çok sayıda petrol, gaz rezervine sahip olduğu iddia edilen tartışmalı bölge içinde yer alıyor. İsrail bu bölgeden vazgeçer, yani Lübnan’ın buradaki haklarını tanırsa aslında iki ülkede buradaki zenginlikten eşit yararlanabilir.
Görüşmeler sürüyor ama öte yandan İsrail kendisine ait olduğunu söylediği tartışmalı alanlarda keşif çalışmalarına devam ediyor. Bu görüşmeleri, müzakereleri zora sokan bir durum. İsrail aralarında Fransız devi Total’in de bulunduğu uluslararası şirketlerle anlaşma imzaladı ancak bu şirketler İsrail ile Lübnan arasındaki sorunlar çözülünceye kadar işbaşı yapmayı kabul etmediler. Bu iyi tabii.
Silah her an patlayabilir
Uzun yıllardır süren ama 2012’den beri daha da artan iki ülke arasındaki gerilimin sıcak çatışmaya dönüşmesi her an mümkün. Bunu eğer İsrail başlatacaksa gerekçesi hazır: Hizbullah. Daha önce Lübnan’a saldırısında Hizbullah’la iki kez çatıştığı ancak ikisinde de mağlubiyetle geri çekildiği anımsanırsa İsrail yeni bir saldırıda öncekilerden daha kapsamlı, daha sonuç alıcı bir stratejiyle yapacak bunu.
Kendi adıma Suriye, Lübnan, Mısır arasında imzalanan Arap Boru Hattı Anlaşması’nın, Lübnan’a bir koruma da sağladığına inanıyorum. Lübnan’ın bu koruma sayesinde İsrail’le sürtüşmesinde güç kazanacağını bilmesi İsrail’i erken harekete geçirmeye zorlayabilir.
Rusya-Ukrayna savaşıyla meşgulken bir de Ortadoğu’da savaşa uyanmayalım bir sabah.
Cidden bozulurum.