İsmail Küçükkaya

İsmail Küçükkaya

Hayır Kandırılmadınız

Geniş bir seçmen ve halk kitlesi seçim yenilgisinin hayal kırıklığını üzerinden atabilmiş değil. Siyasetin muhalif kısmındaki partiler ise travmanın etkisinden kurtulamadı.

Derin üzüntü ve umutsuzluk öfke ile birleştiği için travma altındaki kitleler ve siyaset sınıfı sakin düşünemiyor, soğukkanlı davranamıyor.

Yenilen partiler seçim sonrası süreçte etkili, içten ve ikna edici iletişim yöntemi sergileyemediler. Kitle de bunun üzerine komplo teorilerine yöneldi. Her ağızda ‘kandırıldık’ söylemi…

‘Projeymiş’ suçlamaları…

Hayır efendim. Kandırılmadınız. Ana muhalefet lideri proje filan değil. Akşener de…

Kendinizi kandırmayın.

ALTILI MASA MODELİ DOĞRUYDU.

Seçimi kazandıracak tek fikir oydu.

Kılıçdaroğlu’nun adaylığı da doğruydu. Doğalı oydu. Haaa İmamoğlu? Onu Erdoğan engelledi.

En çok çekindiği rakiptir. (Yeri ve zamanı değil ama Erdoğan’ın çekindiği ikinci siyasi isim de Demirtaş'tır, sonra yorumlarız) Erdoğan'ın gözünde bir seçimin sonucunu kendisinin aleyhine en çok etkileyecek iki siyasi kimlik İmamoğlu/ Ve Demirtaş'tır.

Mansur Yavaş konusu apayrı bir değerlendirmeye muhtaçtır. Onu da konuşuruz.

Bugün 6’lı masanın adaylığı hususu açığa kavuşmalı. Özetle tekraren vurgulayalım: Kılıçdaroğlu’nun adaylığı gelinen noktada hem doğaldı, hem de kaçınılmazdı. Çok da çalıştı.

Seçimi kaybettiren şey DOĞRU MODELİN YANLIŞ UYGULANMASIYDI. En kritik konu başlığı olan adaylığı hiç konuşmadan en son güne bıraktılar. Bir yıl boyunca defalarca toplandılar, her şeyi konuştular başkan adaylığını tartışmadılar. Olacak iş değil. Ve sinirler çok gerildi. Kılıçdaroğlu ve Akşener zihinlerinde ‘emrivaki yaparız dediğimizi kabul ettiririz’ düşüncesiyle bu meseleyi son güne bıraktılar. Çok sinir bozucuydu. O patlamalar bunun eseriydi. Emrivaki düellosunu Kılıçdaroğlu kazandı. Çünkü diğer 4 lideri nasıl ikna edeceğini biliyordu.

Akşener bu gerilimin sonunda masadan kalkınca ittifak ağır darbe aldı. Sinirlerine hakim olamayıp o gün zehir zemberek konuşunca da İttifakın adayı Kılıçdaroğlu’nun kazanma şansı telafisi imkansız bir darbe yedi.

Sadece 2 başkan adaylığı (İmamoğlu/Yavaş) yerine 8 başkan adaylığı formülü ‘bu ülke böyle nasıl yönetilir ki’ şüphesini doğurdu ve seçmeni korkuttu. Kaçırdı.

Ve çok büyük bir stratejik hata yapıldı:

İttifak, MHP gibi davranmalıydı. Bahçeli’nin taktiği doğruydu. Babacan, Davutoğlu, Karamollaoğlu beraber ortak bir liste ile milletvekili seçim yarışına katılmalıydı. CHP zaten bugünkü kadar milletvekili çıkaracaktı. 3’lü liste de 30/35 civarı milletvekili kazanabilirdi. CHP tabanı da öfkelenmemiş olurdu.

Ekonomik kriz, deprem, mülteci akını ile ilgili devasa sorunlar yaşayan vatandaşa bu sorunları çözebilir inancı veremedikleri için kazanılması kolay bir seçimi hep birlikte kaybettiler. Hayır komplo yok. Beceriksizilkten. Yoksa kazanmayı hepsi istedi.

Demem o ki; kandırıldık diyerek kendinizi kandırmayın. Kılıçdaroğlu da kazanmak istiyordu Akşener de. Sadece Erdoğan kadar iyi siyasetçi değiller. Siyasal kurnazlıkta onunla yarışamadılar. E onun eli de çok güçlü. Devlet ve medya emrinde. İnanın bana 14 Mayıs'ta Erdoğan hiç mutlu değildi. 28 Mayıs… Eh işte. Ama seçim sonrası muhalefetin şu tablosuna baktıkça nasıl da rahatlıyordur.

Muhalefet bunu bir görse... Bir anlasa…

Ve yerel seçime buna göre hazırlansa...

Kazanmak için ittifak şart. Ayrışa ayrışa her şeyi kaybedecekler. Gerçekten silinirler. Hatalardan ders alınmış akıllı bir ittifak sistemiyle yerel seçimi kazanabilirler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Küçükkaya Arşivi