Geç kalan CNN TÜRK boykotu ve çıkarcılar!

AKP’nin iktidara gelişinde basını iyi kullanması, sonunda ele geçirmesi önemli pay sahibidir. Sözen zamanında kurulan belediye televizyonu, RTE döneminde Kanal 7 oldu. Büyükşehir başkanlığı sürecinde Erdoğan, merkez medya diye tarif edilen yapılara karşı kendine ait olanı yarattı. Öylesine bir süreçti ki bu, o güne dek eline kalem almamış, kamera tutmamış tiplerin de pazarlanması ve de palazlanması anlamına geliyordu. Olan biteni tam olarak sezemeyenler küçümsedi bu oluşumu, oysa RTE ustaca ilerliyordu. Elbette süreçte Fethullah ekibinin rolü de büyüktü. Gün gelip o günlerin öyküsü de yazılacak elbette.

Artık merkez medya yok. Çok zamandır iktidarın borusunu öttüren, ondan beslenen propaganda araçları var. Demirören grubuna geçen Doğan grubu ile görece özerk olan medya tükendi, bitti. Bakmayın siz her devrin adamlarının kalem oynatmaya devam etmelerine. Onlar duruma uygun konumlanan tetikçilerdir. Yarın, eğer varsa, herkes söylediklerinden de, sustuklarından da utanacak. Belki hesap verecek.

Sabırlı Kılıçdaroğlu

Kemal Kılıçdaroğlu, hakkını teslim edelim, saygısız, ölçüsüz medya mensuplarına bile katlanarak, son günlere dek söyleşilere çıktı. Bana göre doğru bir tutum değildi bu, ama inatla topluma mesaj vermek için çabaladı. Oysa bu tetikçiler, gazetecilikle uzaktan yakından ilişkisi olmayan görevlilerdi. Sonunda, anlaşılan o ki, artık durum katlanılmaz hale Kılıçdaroğlu için de geldi. Haklı, biçimde CNN TÜRK boykot kararı alındı. Bana kalırsa eksik karar bu. Daha geniş biçimde uygulanmalı. Toplum önünde yalnızlaştırılmalı bu ekranlar ve elbette gazeteler.

Gördük ki gazete diye yayımlanan pek çok kâğıt tomarı belediyeden beslenmiş. Okuru olmayan bu gazeteler (!) kaynakları elinden alınınca sapır sapır döküldüler. Televizyonlar için de durum aynıdır. Gazeteci hakikati bulmakla yükümlüdür. İktidarın peşine takılıp, tüm hakikati çarpıtarak sunan bu yapılar topluma, insanlığa yönelik suç işlemişlerdir. Anımsayın, Gezi Direnişi döneminde yaptıkları yayınları ve elbet Kabataş yalanını! CHP, geç de olsa doğru karar aldı. Şimdi başka bir görevi var.

Devlet kaynakları yandaşa

Yıllardır yandaşlara aktarılan para ile yönlendirilen toplumun bilgi alma hakkı konusunda bağımsız medya desteklenmelidir. Kamudan hak ettiği kaynağı alamayan BirGün, Evrensel gibi gazetelerin durumu ortada. Suçları ne? Sadece ve sadece hakikati göstermek, AKP’ye ayna olmaktır. Belediyeler kamu kuruluşudur. Bir görevleri de toplumun bilgilenmesi konusunda ön açıcı olmak, kaynak yaratmaktır. İlan desteği, tanıtım olanaklarıyla üzerine düşeni yapmaları gerekir. Başkanların babasının malı değildir o koltuklar. Çıkarsız bu görevi üstlenmek durumundadırlar.

Kişisel hesap peşinde olanlar!

Şimdi CHP içine çöreklenmiş kimi merkez yöneticiler de, keyfi davranma hakkı olmadıklarını bilmeli, kapalı kapılar ardında siyasi hesap yapmaktan hızla vazgeçmelidirler. Gezi sürecinde topluma nefes aldıran Halk TV’nin önemini bilmeliler mesela. Cumhuriyet gazetesinin bu ülkenin harcı olduğunu kavramalıdırlar. Kişisel hesaplarına özgür basını alet edemeyeceklerini kavramalıdırlar. Boykot kararı kadar, iktidara yem olmayan basının yaşaması da önemlidir.

Açık konuşalım, ben varlıklı gazeteciden kuşku duyarım. Kaynağı belirsiz her oluşumdan da! Gazeteci yazı yazar, program yapar, kitap yazar, söyleşiye gider. Sınırlar bellidir. Bu işleri iyi yaparsa da belli ölçüde varlık edinir. O da şeffaf olarak görünür zaten. Ama yalıların olması, medya patronu olacak kadar zenginleşmek, devletin işlerinde rol oynamak falan, bunlar gazeteci işi değildir. Akçeli işlere, güç ilişkilerine girmiş biri kimseye akıl veremez. Geçmişinde bu türden gazetecilik olan biri siyasette kimselere akıl veremez ayrıca!

Dost acı söyler!

Bir uyarı da eski vekil, başkan, yönetici olan isimlere. Sizi ekrana çıkarmak için davet eden, esasen tetikçilik yapan tiplere kanmayın. Bir muhalif oturtup, karşısına iktidardan on kişi koymak mertçe değildir. Sizin varlığınızla programlarını meşrulaştırıyorlar. Biri sorunca da “E işte CHP’den de şu isimler çıktı” diyorlar. Buna kanmayın, kendinizi kullandırmayın. Şunu sorun kendinize: “Neden şimdi, niye ben?”  

Önceki ve Sonraki Yazılar
Enver Aysever Arşivi