Mustafa K. Erdemol
Galeri Basmak “Serseri Eylem”di... Ama Bak Bu Olur
Bugüne kadar, korunduğu için zarar görmeyeceklerini bilseler de büyük ressamların ünlü tablolarını hedef alan kimi eylemler için pek de hoş düşüncelere sahip değildim. Zarar görmeyecek oluşu, herkesin büyük bir güvenle girdiği müzelerin saldırılacak yerler hale getirilmesine onay vereceğim anlamına gelmez tabii ki. “Lümpen” ya da “serseri eylemler” protestodan amaçlananı gölgede bırakan yaramazlıklardır sadece, ötesi yok. Hayli böyle eylem(!) gerçekleştirdi Just Stop Oil protestocuları, anımsarsınız. Onları savunuyorum, kalbim onlardan yana atıyor elbette ama sanat eserlerini hedefleyen protesto tarzlarını desteklemiyorum. Van Gogh’un ünlü bir tablosuna domates çorbası dökmenin, yaratacağı sansasyon büyük de olsa çevre davasına bir faydası yok.
Son derece yerinde
Ancak Just Stop Oil bu kez hedefi tam tutturan bir eylem yaptı. Öncekilerle kıyaslanmayacak kadar anlamlı, asıl hedef kitlenin bulunduğu bir alanda gerçekleştirilmiş bir eylem elbette. Meraklılarının paralarını bastırıp maç izledikleri Wimbledon Tenis Turnuvası’nda korta atlayarak seslerini duyurdular, neyi protesto ettiklerini söyleyebildiler. Dünyanın hemen her yerinde duyulan iyi bir eylemdi bu.
Grigor Dimitrov ile Sho Shimabukuro arasındaki maç sırasında protestocular çimlere koşarak turuncu konfeti, yapboz parçaları atınca All England Lawn Tennis Club Championships'in 18 numaralı kortunda oyuna ara verildi mecburen. Yine aynı kortta Britanya'nın bir numarası Katie Boulter'ın ilk tur maçı sırasında da başka bir protestocunun çimlere konfeti atmasının ardından oyun ikinci kez durduruldu. Turuncu konfeti ile yapbozlar çevre dostu kabul edilen simgeler bu arada.
Bu neden farklı?
Müze ya da galerideki eylemlerden farkı şu; o mekanlar ücretsiz, gelenlerin hangi sınıfa mensup olduğunu anlamayı olanaksızlaştırıyor böyle olması. Büyük sanat eserlerini görebilmeleri için yüksek bir gelir grubundan olmaları gerekmiyor. Orada gerçekleşen bir protesto eylemi, o tabloları görmek isteyenlerin bu şansını ortadan kaldırabilir kısa da olsa. Çünkü eylemlerden sonra müzeler, galeriler kısa süreliğine de olsa ziyarete kapatılıyor. Bu oraya gelenlerin eylemcileri anlamalarını da amaçlarını desteklemelerini de engelliyor.
Oysa Wimbledon Tenis Turnuvası öyle değil. Halktan da çok sayıda seyircisi de olsa tenis severlerin hatırı sayılır bölümü hayli zengin. Öyle ki özel locaları olan, dolaylı da olsa destekledikleri tenisçileri bulunan zenginler bunlar. Aralarında çevre kirliliğine katkısı olan firmaların sahipleri de var bu zenginlerin. O nedenle Just Stop Oil, zenginler ile bir kez daha ücret ödeyebilip gelecek olanların “eğlencelerini engelleyerek”, rahatlarını bozmuş oldu. Kimse ya da herhangi bir nesne de zarar görmedi. Ne fileler parçalandı ne de raketlerin üzerine domates çorbası döküldü.
Eylemciler yaşlı başlı insanlar
Bakın bu eylemin güzel bir başka tarafı daha var. Protestocular yaşını, başını almış kişiler. Gençlerin eylemlerini değersiz bulduğumdan değil, eylemlerin genellikle “genç işi” görülerek hafife alındığını bildiğimden Wimbledon portestocularının “yaşlı” olmalarının bu algıyı yıktığını düşünüyorum. Onların varlığı meselenin her yaştan bireyi etkileyecek kadar “olumsuz” olduğunu anlatmayı, kavratmayı kolaylaştırıyor.
“Yapmak istediğim en son şey“
Kortta koşan protestoculardan biri emekli bir öğretmen. Londra’da yaşayan 68 yaşındaki Deborah Wilde. "Ben sadece bu hükümetin bize yeni petrol ve gaz ruhsatları verme politikasına karşı direnen sıradan bir büyükanneyim. Bu bir kriz ve krize müdahale edilmesi gerekiyor. Sadece torunlarım için değil, dünyadaki tüm çocuklar ve gelecek nesiller için güvenli bir gelecek istiyorum" diyor. Bir gencinkinden daha fazla dinleyici bulur bu sözler. Manchester'dan, 66 yaşındaki Simon Milner-Edwards da emekli biz müzisyen. O da ne güzel konuşmuş: "Torunlarım ve diğer herkes için buradayım. Politikacılarımızın her şeyi mahvetmesine izin veremem. Yapmak istediğim son şey insanların Wimbledon keyfini bozmaktı ama petrol, gaz yaşamımızı alt üst ediyor“.
Söylemesi ayıp, turnuvayı televizyondan canlı izliyordum. (Anlamaz, etmez, tenis mi seyrediyor bu diyen çıkar diye çekindiğim için “söylemesi ayıp“ demek zorunda kaldım. Cidden anlar, izlerim). Korta koşturan iki kişiyi görünce nasıl sevindim anlatamam. O çok kızdığım Just Stop Oil eylemcileri olduğunu anladım hemen çünkü ünlü İskoç tenisçi, Andy Murray turnuvadan bir kaç gün önce Just Stop Oil’den Wimbledon’da eylem yapmamalarını rica etmişti. Kortta gördüğümde, Murray‘ın “amacınızı destekliyorum ama turnuvayı lütfen hedef almayın“ deyişine pek aldırmadıklarını anladım eylemcilerin.
Soın derece doğru, yapılacak en iyi yerde gerçekleştirilmiş harika bir eylemdi bu. Just Stop Oil eylemcisine teşekkür ederek sesleniyorum: Müzelerde galerilerde, zarar vermesen de, sanat eserlerini saldırılacak nesneler derekesine düşüren budalaca eylemler yapma, petrol şirketlerinin önünde, zenginlerin eğlence mekanlarında çık ortaya.
Seni Ascot at yarışlarında da görmek isterim.
Yap bunu, canımı ye.