İsmail Küçükkaya

İsmail Küçükkaya

Ey Özgür Dünya

Başkan Biden’ın hastane baskınından hemen sonra İsrail’e gitmesi her türlü stratejik akıldan yoksun olma halidir. Bu tutum ne ABD’ye ne İsrail’e ne de insanlığa fayda sağlar. Bilakis.

İngiltere Başbakanı da aynı tutum ve söylem içinde. ‘İsraille beraber ve İsrail için yas tutuyormuş.’ Peki Filistinliler? Hastanede ölen siviller, masumlar? Hadi insani duyarlılığı geçtim; nerde kaldı İngiliz aklı? İngiliz diplomasisi? İnanmasanız bile nezaketen bir iki cümle söyleyemez misiniz?

Dünya hayretler içinde seyrediyor. Bunun adı BARBARLAR ÇAĞI. Hem de teknolojinin en üst seviyeye ulaştığı dönemde. Bir medeniyet krizi yaşıyoruz. Bir illüzyonun sonundayız.

İsrail, ABD’nin tüm küresel lider olma planlarına ipotek koyuyor. Hatta tüm Batı’nın evrenselliği iddiasına da...

Devletler bu krizde sınıfta kaldı. BM gibi AB gibi tüm kurumlar da. Arap Birliği de. Küresel sistem bir lider bir önder bir rehber çıkaramadı. Maalesef...

Peki kim var? Kim samimi? Kim doğru yerde? HALKLAR.

Hemen tüm ülkelerde halklar yaşananlara tepkili. Kamuoyu yaşananları kabul etmiyor ve ses yükseltiyor.

YURTTA ADALET DÜNYADA ADALET

‘Batı Batı’ diyoruz değil mi? Hayır. Orda da illüzyon yıkıldı. Batı kurumları çöktü.

Zaten insan hakları evrenseldir. Batının değil, insanlığın birikimidir. İnsan hakları başta olmak üzere adalet gibi kavram ve değerler üzerindeki tüm iddiasını kaybetti Batı. Sistem böyle gitmez; böyle yürümez. Muhakkak yeni bir düzen kurulur. Bu kaostan bir sistem çıkar. Mesele bunun önderliğini yapacak ülke, lider, ittifak kim olacak, düğüm orada. Ama o düğüm çözülür. Çözülecek.

Burada kriter şudur:

Kendi ülkesinde adaleti tesis edememiş bir lider dünyaya adalet getirme iddiasında inandırıcı olamaz.

Kendi ülkesini tam demokrasiyle buluşturamamış bir iktidar dünyaya demokrasi modeli sunma iddiasında ikna edici olamaz.

Ülkeler ve dünya liderini arıyor. Barışı, demokrasiyi, adaleti ve insan haklarını savunacak ve herkesi samimi olduğuna inandıracak bir lider. Nerede?

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Küçükkaya Arşivi