
İsmail Saymaz
Ensarioğlu: Bağımsızken millete yardımcı olamıyorum
AK Parti’ye katılan İyi Parti eski İstanbul Milletvekili Salim Ensarioğlu, neden böyle bir karar verdiğini Halk TV’ye anlattı.
Ensarioğlu, bağımsızken millete yardımcı olamadığını ifade ediyor. “Türkiye'deki barış, Suriye'deki izlediği doğru politika ve Ortadoğu'daki dik duruş” çizgisinden ötürü AK Parti’yi tercih ettiğini kaydeden Ensarioğlu, İmralı ile başlayan görüşme süreci için de “Bahçeli'nin 10 yıl önce söylediğimi söylemesi hem memnun etmiştir hem de Bahçeli işin içinde olması daha önemlidir. Çok doğrudur ve çok kıymetlidir” diyor. Ensarioğlu, İyi Parti’den istifa etmesine yol açan Şeyh Sait ile ilgili görüşlerinin arkasında durarak, “Şeyh Sait de Seyyid Rıza da Bediüzzaman Hazretleri benim de değerlerimdir” diye konuşuyor.
İşte, söyleşimiz:
Neden AK Parti’ye katıldınız?
- Benim milletvekili olmamın nedeni barışı sağlamak, bu kanın durması… Bunu yapmaya çalışırken, İyi Parti’de olmadı, disipline verildim. Şeyh Sait olayından sonra istifa ettim. Şeyh Sait olayından sonra 21 milyon küsur insan bana destek verdi. Türk-Kürt fark etmez. O zaman da Ahmet Türk geldi. “Gel, bizim başımızda ol, eş genel başkan ol.” CHP konuşuldu. Hepsi kıymetli partiler. Ben yapmak istemedim. 14 aydır bağımsızım.
CHP’ye geçmek istiyordunuz diye biliyordum.
- Hayır, böyle bir arzum yoktu. Sekiz ay önce söyledim; CHP şu anda merkez görünüyor. Ama Özel, İmamoğlu ve Yavaş anlaşırsa iki dönem merkez oyları CHP’ye gider. Anlaşamazsa tekrar Erdoğan'a döneceğini ifade ettim. 20 gündür CHP’de kavga var. Sen tek başına seçim yapıyorsun, o zaman yapma bu seçimi. “Ekrem’ciyim, Mansur’cuyum…” Devlet Bakanlığı yapmışım, niye bir şeyci olayım? Ben partiye giderim. 14 ay bekledim. Birileri gibi hesap kitap yaparak gitmedim. Halk talep ediyor. İşleri oluyor. Yürümüyor işleri. Bağımsız olarak bir şey yapamıyorum. Millete yardımcı olamıyorum.
Katılım süreci nasıl gelişti?
- Olmam gereken, merkez sağ parti yoktu. Bir Türkiye partisine gitmek istiyordum. HDP, bir kısım kızıyor ama Türkiye partisi değil.
CHP de mi değil?
- CHP, Türkiye partisi ama son zamanda Kürt meselesinde geri duruyor.
Bu kararı almanızda Devlet Bahçeli'nin ortaya attığı sürecin etkisi oldu mu?
- Evet. Ben açık söylüyorum, Bahçeli'nin 10 yıl önce söylediğimi söylemesi hem memnun etmiştir hem de Bahçeli işin içinde olması daha önemlidir. Çok daha doğrudur. Bir iki konuşmamda demişim, MHP de bu işin içinde olmalıdır. Daha doğrudur ve çok kıymetlidir. Kendisine bir devlet adamı ve parti olarak teşekkür ediyorum.
AK Parti’ye katılmanız nasıl oldu? Cumhurbaşkanıyla mı görüştünüz?
- Bazı insanlar istedi. Cumhurbaşkanı da olumlu baktı, öyle oldu.
Görüştünüz mü Cumhurbaşkanıyla?
- Görüştük. Ama herhangi bir pazarlık, bir şey yok.
Gelecek dönemde vekil olma garantisi ya da bakanlık…
- Asla. Giriş amacım kendisine de söyledim. Türkiye'deki barış, Suriye'deki izlediği doğru politika ve Ortadoğu'daki dik duruş.
Kürşat Zorlu, Şeyh Sait olayında parti sözcüsü olarak sizi disipline verdiklerini açıklamıştı. Şimdi Zorlu da AK Parti’de. Kamuoyu bunu tartışıyor.
- Neden Türkiye Partisi dedim? Türkiye partisinde Salim Ensarioğlu da olur, Kürşat da olur. Alevi Ahmet de olur, Sünni Veli de olur. Arap da olur Türk de olur Kürt de olur. Değil Türkiye, dünyanın tapusunu verseler görüşümden geri adım atmam.
Burada görüşlerini değiştiren Zorlu sanki.
- Beni ilgilendirmez. Ben Şeyh Sait ailesinin akrabası değilim. Ama Şeyh Sait de Seyyid Rıza da Bediüzzaman Hazretleri benim de değerlerimdir. Ben Topal Osman'a bir şey demiyorum. Saygı duyuyorum. Ölü insan üzerinden asla politika yapmam.
Yani görüşlerinizi değiştirmiş değilsiniz.
- Hayır hayır. Ankara’da kayınvalidem yatıyor Karşıyaka Mezarlığı’nda. Ona gidiyorum, Deniz Gezmiş’e de Hüseyin İnan’a Yusuf Aslan’a da Fatiha okuyorum.
Zorlu'yla aranızda diyalog var mı?
- Onunla samimi bir şeyim olmaz. Ama bana yakışmayan ters hareket yapmam. Yalnız ben, çok basit gördüm o hareketlerini. Onun da Meral'in (Akşener) de.
Hangi hareketlerini?
- Üç dönem bakanlık yapmışım. Beni ihraç edecek tüzüğe aykırı bir hareketim yok. Kanunsuz bir hareketim yok. Grup kararı yok, kanun yok. Beni ihraç edecek adam değildir.