Tek kişilik hükümetin Türk lirasının değerini düşürerek ihracatı arttırma politikasını Milli Güvenlik Kurulu’na onaylatmasına karşı çıktım…
Galiba ilk karşı çıkan bendim. Sıcağı sıcağına Halk TV com. tr sitesinde yazdım. Program ortaklarım da meseleyi önemseyince (Seda ve İbrahim) Halk TV’deki Neden/Sonuç programının büyük bölümünü buna ayırdık.
Çok iyi de oldu…
İtirazımız şuydu: Milli Güvenlik Kurulu yürütmenin ekonomik politikasını onaylayan bildiri yayınlayamaz. Yürütmenin ekonomik politikasını devlet politikası haline getiremez.
Tek kişilik hükümetin Türk lirasının değerini düşürerek ihracatı artırma niyetine, Türkiye’yi ucuz işçi cenneti yaparak Çin’in yerine tedarik ülkesi yapmasına MGK destek veremez.
Bu MGK’nın işi değil!
Ekonomi konusundaki kararları hükümet alır, hükümet uygular, yanlış yaparsa bedelini seçimde öder. Devlet kararı haline getiremez.
‘Şahsım devletim’ diyen Erdoğan deneysel ekonomi politikasını devlet politikası haline getirdi.
Şiddetle karşı çıktım.
Devreye Hürriyet’in Yayın Yönetmeni girdi. MGK kararının yadırganmaması gerektiğini söyleyerek; “Onlar alışmışlar ‘Türkiye’nin ekonomi politikalarında yapılan yanlışlar nedeniyle hükümet uyarılmıştır’ türü bildiriler çıkmasına diyerek bana gönderme yaptı.
Neden mi üstüme alındım?
Çünkü o güne kadar bu konuyu mesele yapan başka kimse yoktu. Yanıt verecektim araya başka konular girdi.
Dün de baktım Sabah’ın doçent (!) yazarı CHP lideri de benzer tavır koyunca silahını çekmiş ateşlemiş.
Kurşunlar Kılıçdaroğlu’na ise birkaçı da bana.
Susmamak lazım dedim…
Meydanı boş bırakmamak lazım dedim…
Maiyet yazarlarına, ekranların hükümet komiserlerine meydanı boş bırakmamak lazım dedim…
Yazar, MGK kararından neden rahatsız oluyorsunuz diye sorup bir sürü laf ebeliği yapmış.
Efendim, ekonomi milli güvenlik sorunuymuş.
Efendim, ekonominin büyümesinden neden rahatsız oluyormuşuz.
Efendim yatırım, üretim, ihracat ce istihdama dayanan ekonomi politikasından neden rahatsız oluyor muşuz?
Geçen yıl, tek kişilik hükümet coşkuyla tam tersini söylüyordu. ‘Faizi en azından enflasyon seviyesinde tutmak mecburiyetindeyiz’ diyordu.
Doçent yazar o zaman da alkışlamıştı…
Hatırlamadı mı yoksa!...
O tarihte neden MGK tam destek, sonuna kadar destek kararı almadı. MGK üyeleri aynı. O gün, tek kişilik hükümetin kararına onay verselerdi. Bugün ne diyeceklerdi?
Belki de ekonomi tankla, uçakla, gemiyle düzlüğe çıkardı!!!
Bugün deneysel ekonomik karar çuvallarsa yarın ne diyecekler? Erdoğan’ın son üç yılda üçüncü ekonomi de politika değişikliği oldu.
Sayın Genelkurmay Başkanı… Sayın Kara, Deniz, Hava Kuvvetleri komutanları sizce son üç yılda uygulanan ekonomik politikalardan hangisi doğru?
Sonuncusu diyorsunuz ki altına imza attınız.
Soruyorum…
Türk lirası değer kaybettikçe ne iyi yaptık diyor musunuz?
Mesela Hava Kuvvetleri Komutanı akşam evde otururken dolar kuru yükseldikçe eşine dönüp ‘ bak ne iyi yapmışız, dolar kuru yükseldikçe ülkemizin refahı artacak’ diyor mudur?
Attığı imza ile övünüyor mudur?
Tarihte böyle bir olay olmadı…
Askeri vesayetin en güçlü olduğu dönemlerde bile Türk lirasının değerini düşülmesi için komutanlar imza vermedi. Veya Türk lirasının değerini düşürün diye bildiri yayınlamadı.
Şimdi diyecekler ki asker kışkırtıcılığı yapıyorsun hadi ordan!
İktidarın doçenti paramızın değerini düşüren MGK kararını ‘var bunda ekonomi de milli güvenlik sorunu’ dedi!..
Sayın yayın yönetmeni, sayın doçent yazar…
Yarın bir başka iktidar kapalı ekonomiye geçerse, Türkiye’yi dünyadan koparırsa emrindeki Milli Güvenlik Kurulu’na karar çıkarıp devlet politikası ilan ederse ne dileceksiniz!..
MGK’nın onaylaması normal diyecek misiniz?
MGK onayladığına göre adını koyalım. Bu askeri ekonomik düzendir.
Sonuçlarından komuta kademesi de sorumludur.
Neden mi böyle dedim…
Çünkü yeni ekonomik modele/deneye geçişte bakanların imzası yok. Askerlerin imzası var.
