Mustafa K. Erdemol

Mustafa K. Erdemol

Çağlar boyu süren kadın mücadelesinin örnekleri
Dün gladyatördü bugün futbolcu

İngiltere Milli Kadın Futbol takımının UEFA 2022 Avrupa Şampiyonluğu’nu kazanmasının ardından kadın futbolcuların ne kadar zorlukla karşılaştıkları, itildikleri, ciddiye alınmadıkları daha rahat konuşulabilir oldu. Küçümsenecek bir başarı değil tabii elde ettikleri, o nedenle yaşadıklarını dile getirmelerini engellemek kolay olmazdı elbette.

Ait oldukları anlı şanlı kulüplerin kendilerine antrenman yapacak saha vermemesi, maçlarını izleyicinin gelmesinin kolay olmadığı sahalarda yapmak zorunda bırakılmaları, bütçeden pay almamaları, daha da önemlisi hayatını futbol oynayarak kazanan kadın futbolcuların erkek meslektaşlarınınkiyle kıyaslanamayacak kadar düşük para almaları gibi inanılmaz engelleri aşmaları yazıldığı kadar kolay olmadı gerçekten.

Bu, erkeklere ait olduğu spor ya da etkinliklerde yer almak isteyen kadınların başına hep geliyor. Futbol gibi kadınların yapamayacağını sandığımız spor ya da gösterilerden biri de gladyatör dövüşleri tabii. History dergisinde çok hoş bir yazıya rastladım. (Did Women Fight as Gladiators in Ancient Rome? -HISTORY) Oradan konuyla ilişkin bilgileri aktarayım. İlginç bulacaksınız.

'Yemek sonrası aktivitesi'

Antik Roma’da da demek ki spor ya da gösteri dahil her şeyin kolay tüketilmesinden bıkkınlık gelmiş ki, akıllı bir girişimci Romalı gladyatör dövüşü izleyicilerinin değişim beklentisini fırsata çevirmiş. Kadınların da arenaya sokulup dövüştürülmesinden daha uygun “değişim” olur mu? Geç Roma Cumhuriyeti ile erken Roma İmparatorluğu döneminde kadınların bu vahşi gösterilerde yer aldıklarını gösteren çok sayıda kanıt olduğu belirtiliyor. Ancak, erkeklerle aynı seviyede yapılan dövüşler olmadığı da belirtiliyor. Eğlence amaçlı gösteriler olduğunu vurgulayanlar da var. O dönemin yani MÖ 1. yüzyılın tarihçileri kendilerinin de izledikleri kadın gladyatör gösterilerini “yemek sonrası aktivite” olarak değerlendiriyorlarmış. Kadınların futbol oynamasına da uzun zaman böyle bakıldı yanılmıyorsam. Ciddiye alınmadı önceleri pek. Hatta İngiltere’de, 1910’larda da rastlanılan futbolcu kadınlara 1950’lerde yasak getirilmişti.

Kadın gladyatörler bir volkan patlaması sonucu yok olan Pompei kentinde katılmışlar bu tür bir gösteriye. Ostia liman kentinde bulunan bir yazıtta, kente, kuruluşundan beri “kadın glatyatör getiren” bir hakimin övgüsü yer alıyor. Söylenene göre bu gösterilere/maçlara her sınıftan kadınlar katılmış. Köle kadınlar zengin aileler adına yarışmışlar. Eski sporlar uzmanı olan Michigan Üniversitesi’nden Profesör David S. Potter, girişimci bir mal sahibinin bir fırsat sezebildiği anda bir kadına "Güçlüsün, hadi seni bir gladyatör olarak eğitelim. Dövüşlerinden çok para kazanacaksın" dediğini belirtiyor.

Doğum için güç kazansınlar diye

Potter, o zamanlar kadınların çeşitli sporlarla uğraştığını, formda kalmaya değer verdiklerini belirterek Romalı yetkililerin de onları doğum için güç kazanmaları amacıyla teşvik ettiğini vurguluyor. Varlıklı kadınlar eğitim alabiliyordu, çalışmak için boş zamanları vardı. Profesyonel gladyatör gösterisi yöneticileri, maçlarda başarılı olanları başta para olmak üzere hayli cazip ödüllere boğuyordu. Potter, "Bunu bir eğlence biçimi olarak düşünürsek, kadınların bunu neden yapmak istedikleri belli olur" diyor.

Roma Senatosu MS 11 ile 19'da orta ya da üst sınıftan kadınların gladyatör olarak savaşmasını yasaklayan yasalar çıkarmış nedense. Soylu kadınların bu maçlara/gösterilere katıldıklarına dair bilgiler iki yüz yıl boyunca sürdüğüne göre bu yasak pek az etkili olmuş demek ki.

Ancak MS 200'de imparator Septimius Severus da bir spor müsabakasında kadınlara yönelik “edepsiz şakalar” duyunca tüm kadın gladyatör dövüşlerini yasaklamış. Secerus çok ince biri olmalı, “bu sporun tüm kadınlara saygısızlık doğurmasından korkmuş” çünkü.

Romalı tarihçi Cassius Dio'ya göre, Neron MS 59'da kadın gladyatörlerin de bulunduğu bir gösteri düzenlemiş. MS 66'da yine Nero, öldürdüğü annesini onurlandırmak amacıyla düzenlediği oyunlarda kadın gladyatörleri de savaştırmış. Başka bir Roma tarihçisi olan Suetonius'a göre, İmparator Domitian da geceleri meşale ışığında gladyatör dövüşleri düzenler, bazen kadınları cücelerle ya da birbirleriyle dövüştürürmüş.

Bodrum’dan giden kabartma

Kadın gladyatörlerin sanatın konusu olmaması mümkün mü? Hayli eserde yer aldıkları bilinse de günümüze kalan fazla bir örnek yok. British Museum'da bulunan, bu konuya ilişkin korunabilen tek sanat eseri olduğu vurgulanan bir kabartmada kadın gladyatörler açıkça tasvir ediliyor. Bodrum’da keşfedilen (İngiltere’ye nasıl gittiği malum) bu antik mermer kabartmada, kalkanlar, kılıçlar ellerinde, bacak koruyucuları da olan iki kadının karşılaşması yer alıyor. Kadınlar, muhtemelen Yunan mitolojisini çağrıştırması amacıyla Amazon ile Achillia olarak adlandırılmışlar. Başlarının üzerindeki bir yazıda, onurlu bir beraberlik için savaştıkları belirtilmiş.

Bu arada bu konunun uzmanı bilim adamları, kadın gladyatörleri temsil eden diğer eserlerin yüzyıllardır yanlış yorumlanmış olabileceğini ileri sürüyorlar. Almanya'da Museum für Kunst und Gewerbein'de saklanan MS birinci yüzyıldan kalma bronz bir heykelin, uzun süredir elinde temizlik aleti tutan bir kadın olduğu düşünülüyormuş örneğin. Ancak İspanyol bir bilim adamı tarafından 2011'de yapılan bir yeniden değerlendirme, onun “sica” adı verilen kısa, kavisli bir kılıcı kaldıran zafer kazanmış bir kadın gladyatör olduğunu olduğu ortaya çıkarmış. Söz konusu kadının erkek gladyatörler gibi çıplak göğüslü olduğu da görülüyor. Gol attıktan sonra formasını çıkarıp sütyeniyle kalan İngiliz milli kadın futbolcu Kelly’yi anımsayın. Kelly’nin bu hareketi, son derece cinsiyetçi “bakalım kadın futbolcular da golden sonra forma çıkaracak mı? Çıkarsınlar da memelerini görelim” sataşmalarına bir göndermeydi bu arada.

En ilgi çekici keşiflerden biri, 1996 yılında Londra Müzesi'nden arkeologların Londra'nın Southwark bölgesindeki Roma döneminden kalma bir mezarda yakılan küller arasında bir kadının pelvisinin bir parçasının ortaya çıkması olduğu belirtiliyor. Dekoratif eşyaların, gösterişli bir şölenin kalıntılarının bulunmasından yola çıkılarak buranın bir gladyatörün mezar yeri olduğu düşünülüyor. Londra Müzesi'nin o zamanki küratörü Jenny Hall, ölen kişinin bir kadın gladyatör olmasının "yüzde 70 muhtemel" olduğunu söylemiş.

Gladyatörler her zaman ölmezdi

Batı Asya'dan Britanya Adaları'na kadar uzanan Roma İmparatorluğu'nun her yerinde yaklaşık bin yıl boyunca savaşmış erkek gladyatörlere ilişkin çok daha fazla kanıt var tabii. Roma'da gladyatör dövüşleri, MÖ birinci yüzyıllarda, özellikle politik olarak hırslı aristokratlar arasında, cömert cenaze hizmetlerinin bir parçası olarak başladı. 65 yılında İmparator Julius Caesar ölmüş olan babasını onurlandırmak için 320 çift gladyatörle gösteriler düzenlemiş örneğin.

Yazıda “Hollywood tasvirlerinin aksine, gladyatörler nadiren ölümüne savaşırdı” bilgisi de var. Potter, herhangi bir yarışmada bir gladyatörün ölme olasılığını 20'de 1 olarak tahmin ediyor.

Yüzlerce yıl önce hangi amaçla ya da hangi düzeyde olursa olsun kadınlar gladyatör dövüşlerinde yer aldılar. Karşılarına çıkarılan tüm engellere rağmen. Defalarca yasaklandılar, ancak inatla sürdürdüler bu dövüşleri. Beşinci yüzyılda Hıristiyanlığın da etkisiyle bu dövüşlere ilgi azalıncaya kadar hem de.

Kadın mücadelesinin kesintisiz olduğunu, her dönemde mutlaka kadınların istediklerini ancak mücadeleyle alabildiğini bundan daha iyi ne örnekleyebilir?

Dün gladyatör dövüşlerine katılma hakkı kazanan kadın, bugün de futbol oynama mücadelesini kazandı.

Ne mutlu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mustafa K. Erdemol Arşivi