
Aytun Aktan
Yoldan Çıkan Oyun, seyircisine kahkahaları armağan ediyor
YOLDAN ÇIKAN OYUN, SEYİRCİSİNE KAHKAHALARI ARMAĞAN EDİYOR
Tiyatro sahnesinde her şeyin plana uygun gitmesini bekleriz. Dekorlar yerli yerinde olacak, oyuncular repliklerini ezbere bilecek, ışıklar doğru alanları aydınlatacak ve zamanında yanacak… Peki ya sahnede her şeyin ters gittiği, dekorların yıkıldığı, oyuncuların rollerini karıştırdığı, rejiyle oyunculukların birbirine girdiği bir oyun izlemeye ne dersiniz? Üstelik bütün bu kaosun her saniyesi incelikle planlanmış ve kusursuz bir mizah duygusuyla yazılmışsa… Yoldan Çıkan Oyun tam da böyle bir oyun.
Orijinal adı The Play That Goes Wrong olan bu oyun, İngiltere’de 2008 yılında kurulan Mischief Theatre adlı tiyatro topluluğu tarafından yaratıldı. Topluluğun kurucuları aynı zamanda oyunun da yazarları. Üç kişiler, Henry Lewis, Jonathan Sayer ve Henry Shields. Kraliyet merkezli LAMDA (London Academy of Music and Dramatic Art) mezunu bu üç genç tiyatrocu, başta kısa doğaçlama skeçlerle seyirciyi güldürmeyi amaçlarken, 2012 yılında Yoldan Çıkan Oyunu yazarak çağdaş İngiliz komedisinin en parlak örneklerinden birine imza attılar.
Oyun Afişi
Oyun ilk olarak Londra’nın 60 kişilik küçük bir sahnesinde sergilendi, ancak öylesine büyük bir ilgi gördü ki kısa sürede West End’e, ardından da Broadway’e taşındı. Bugün hâlâ her iki şehirde de kapalı gişe oynayan bu “talihsiz” oyun, aslında müthiş bir başarı öyküsü.
Peki, ne anlatıyor bu oyun? Bir üniversite tiyatro topluluğu, Agatha Christie tarzı bir dedektiflik oyununu sahnelemeye çalışıyor. Ancak sahneye adım atar atmaz işler çığırından çıkıyor. Kırılan mobilyalar, düşen oyuncular, kaybolan eşyalar, unutulan replikler, hatta bayılan teknisyenler derken oyun, oyunun içinde başka bir oyuna dönüşüyor. Tüm bu aksaklıklar izleyici için kahkaha dolu dakikalar anlamına geliyor. Böylesi metinlerin sahneye aktarımı ciddi bir matematik, tempo ve enerji gerektiriyor. Aslında oyunun konusunun aksine rejide mükemmel bir yoldan çıkmama çalışması geriyor. Başrolü olmayan, her oyuncunun bütünün parçası olduğu bir takım oyunu yani ansambl seyredeceksiniz. İBB Şehir Tiyatroları, seyircisine gülme hakkını teslim ettiği bu oyunuyla tiyatro sezonunu kapatıyor. Okuyucularımın notları arasına almasını tavsiye ettiğim Yoldan Çıkan Oyun’un türüyle devam etmek isterim.
Yoldan Çıkan Oyun, tiyatro literatüründe “fars” olarak tanımlanan türün çağdaş ve başarılı bir örneği. Fars, abartılı karakterler, fiziksel komedi, sakarlıklar, yanlış anlamalar ve tesadüflerle örülü bir mizah anlayışı sunar. Bu tür, Shakespeare'den Molière’e, Haldun Taner’den Günter Grass’a kadar pek çok yazar tarafından ustalıkla kullanılmıştır. Mischief Theatre’ın başarısına gelirsem, bu eski türü 21. yüzyıl seyircisine yeniden sevdirmek gibi zor bir işin altından ustalıkla kalkmışlar. Dünyada kısa sürede seyirciden bu kadar ilgi ve beğeniyi toplamasının ardında tiyatronun zorluklarını da içeren evrensel bir metin oluşunun etkisi de tartışılmaz. Bütçesizlikten Sefiller yerine Sefil’i, Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler yerine, Pamuk Prenses, Bir Cüce ve Birkaç Adam’ı, Romeo ve Juliet yerine, Juliet’i oynayan iyi niyetli bir ekip karşımızdaki.
Tekrar oyunun türüne dönersem farsın yanı sıra oyunun temelinde “slapstick comedy” olarak bilinen fiziksel mizah unsurları da yer alıyor. Oyuncular defalarca düşüyor, kalkıyor, sakarlıkları tekrar ediyor ama bunların her biri ustaca koreografisi yapılmış sahneleri içeriyor. Her yana saçılan dekorların üstünde, altında fiziksel olarak büyük eforlarla oynanan oyunda sahne önü kadar, sahne arkasında da büyük bir koşturmacanın olduğu akıldan çıkmamalı ve oyuncuları alkışlarken bu fiziksel eforlarına da ek alkış tutmalı derim. Bir repliğin unutulmuş gibi yapılıp sonra başka bir karakter tarafından telafi edilmesi bile elbette ki planlı. Bu da kaosun arkasındaki ustalığı gösteriyor.
Kimi eleştirmenler oyunu “modern vodvil” olarak tanımlasa da klasik vodvillerde yer alan şarkı, dans ve skeç geçişlerinin aksine, Yoldan Çıkan Oyun tek bir hikâyeyi takip ediyor. Bu nedenle “vodvil” yerine “fars” ve “metakomedi” (seyircinin hangi alt metnin gerçek, hangi alt metnin parodisi olduğundan emin olamayacağı derecede orijinalin parodisini parodileştirmekten oluşan bir mizah veya edebi teknik biçim) tanımları bu oyun için daha isabetli.