Ozan Gündoğdu

Ozan Gündoğdu

Buğdaydaki krizin boyutları

Rusya’nın Ukrayna’ya dönük 3 koldan başlattığı işgal harekatı, buğday piyasasında endişelere neden olmuş durumda. Çin ve Hindistan’ın ardından Rusya dünyanın en büyük buğday üreticisi. Fakat hem Çin, hem de Hindistan milyarı aşkın nüfusları nedeniyle ürettikleri buğdayı iç piyasada tüketiyorlar. Hatta Çin, 1,5 milyarlık nüfusu için bir miktar buğdayı ithal etmek zorunda kalıyor. Bu nedenle ihracat pazarında lider Rusya. Buğday ihracatında lider pozisyondaki ilk 5 ülke şu şekilde;

  1. RUSYA: 37,3 milyon ton
  2. ABD: 26,1 milyon ton
  3. Kanada: 26,1 milyon ton
  4. Fransa: 19,8 milyon ton
  5. UKRAYNA: 18,1 milyon ton

Savaşan güçlerden biri dünyanın en çok buğday ihraç eden birinci, diğeri beşinci ülkesi. Türkiye ise buğdayda ithalatçı konumda. Aynı listeyi bu sefer de ithalat pazarı için hazırlayalım. Buğday ithalatında lider pozisyondaki ilk 5 ülke de şu şekilde;

  1. Mısır: 13 milyon ton
  2. TÜRKİYE: 11 milyon ton
  3. Endonezya: 10,75 milyon ton
  4. Çin: 9,5 milyon ton
  5. Cezayir: 7,7 milyon ton

Bu iki listeden çıkan önemli bazı sonuçlar var. İlki, buğday üretiminin sanayileşmemiş ülkelerde gerçekleştiğine ilişkin ülkemizdeki hakim kanının son derece yanlış olduğu. Bilakis, buğdayı elinde tutan, buğday üretimine ağırlık veren ülkeler sanayileşmiş ülkelerden oluşuyor. Tam tersi, buğday ithalatçısı olan ülkeler Mısır, Türkiye, Endonezya gibi sanayileşmemiş ülkeler.

Dolayısıyla, buğday fiyatlarının artması ihracatçı ülkelerin işine gelirken, ithalatçı ülkeleri zorlayacak. Mısır’ın Türkiye’den daha fazla buğday ithal etmesinin nedeni 100 milyonu aşkın nüfusundan kaynaklanıyor. Merak edenler için buğday ithalatında Türkiye’yi takip eden Endonezya’nın nüfusu 273 milyon. Yani Türkiye kişi başına buğday ithalatında dünya lideri konumuyla buğday fiyatlarının artmasından en çok etkilenecek ülke.

Peki fiyatlar ne durumda. IMF verilerine göre Nisan 2020 ile Aralık 2021 arasında küresel buğday fiyatları yüzde 80 oranında arttı. Sadece 2022 yılındaki artış yüzde 22 oranında seyrediyor. Fiyatlardaki artış ise küresel buğday tedarikçilerinin işine geliyor.

Buğdayın ABCD’si

Fakat meseleye ülkeler bazında bakmak resmin detaylarını görmemizi engelliyor. Ülkeleri bir tarafa bırakalım ve şirketlere bakalım. Dünya tahıl ticaretinin yüzde 75’ini ABCD grubu denen 4 gıda şirketi elinde tutuyor. O şirketler şunlar;

  • ADM (Archer Daniels Midland)
  • Bunge
  • Cargill
  • Louis Dreyfus

ABCD grubu denmesinin nedeni şirketlerin baş harfleri. Küresel gıda piyasasını elinde tutan bu şirketler savaştan tıpkı silah tüccarları gibi karlı çıkıyor. Aşağıda bu şirketlerin son 1 aydaki hisse senedi fiyatlarına ilişkin grafikler göreceksiniz.

hisse1.jpeghisse2.jpeg

Buğday piyasasını büyük gıda tekelleri ellerinde tutuyor. Yani dünyanın bütün çiftçileri bu tekeller tarafından sömürülüyor. Bu nedenle muhalefetin tarımda ithalata ilişkin oluşturduğu “Türk çiftçisi dururken, yabancı çiftçiden buğday alıyorlar” gibi bir dil gerçeği yansıtmıyor. Hayır! Biz küçük çiftçilerden buğday almıyoruz, ABCD grubu gibi gıda tekellerinden buğday alıyoruz.

ABCD grubunda hisseler son 1 ay içinde yaklaşık yüzde 10 oranında değer kazanmış durumda. Peki bu gelişmenin nedeni ne? Büyük oranda beklentiler… Başta buğday fiyatlarına ilişkin olanlar…

Dünyanın tarım bakanları teyakkuzda

Dünyanın en büyük 6. buğday ihracatçısı Avustralya’da buğday fiyatları önemli gündemlerden biri. The Sidney Morning’ten Jessica Yun’un 27 Şubat tarihli haberine göre Avustralya Tarım Bakanlığı, ülkedeki buğday üreticilerine fiyatların kısa süre içinde yüzde 50 oranında artacağını duyurdu. Krizin derinleşmesi halinde fiyatlardaki artış oranı daha da sert olabilir.

Sadece Avustralya Tarım Bakanlığı değil, bir diğer önde gelen tahıl üreticisi olan ABD’de de Tarım Bakanı Tom Vilsack krize ilişkin buğday çiftçilerini destekleyeceklerini, krizin küresel etkilerini azaltmak için üretimi artıracaklarını duyurdu.

Altını çizelim, bu ülkeler buğday ihracatçısı. Biz ise ithalatçı olmamıza rağmen henüz Tarım Bakanlığı’ndan krize ilişkin bir açıklama gelmiş değil. Açıklama beklerken Tarım Bakanı’nın affını istediğini öğrendik.

Azov Limanı gemilere kapalı

İyi de fiilen yaşanan sorun ne derseniz, iki buğday devi ülkenin savaşması nedeniyle tedarik zincirinin aksayacak olması en büyük endişe kaynağı. Dünyanın önde gelen denizcilik dergisi Lloyd’s List’in editörü Richard Meade Karadeniz’deki gemilerin görüntüsünü sosyal medya hesabından paylaştı.

Buna göre Rusya, savaş nedeniyle, özellikle tahıl ticaretinde kullanılan Azov Limanı’nı neredeyse kapatmış durumda. Bu limanın Yeni Karadeniz Ekspress Hattı’nın ilk durağı olduğunu, buradan çıkan malların Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşındığını vurgulayalım.

Ekmekte 5-6 TL geliyor

Peki Türkiye’de kıtlık mı olacak? Buğdaysız mı kalacağız? Bunlar en kötü senaryolar. Fakat fiyatların oldukça sert şekilde artacağını söylemek yanlış olmaz. İthalatçı pozisyonundaki Türkiye için bu durum ekmek, makarna, un gibi halkın en temel ihtiyaçlarında sert fiyat artışları görmek anlamına geliyor. Buğday fiyatlarındaki artışla beraber kısa süre içinde ekmeğin 5-6 TL’ye çıkmasını beklemek yanlış olmaz.

Buna karşılık iktidar sorumluluğu muhtemelen savaşın üzerine yükleyecek. Haklılık payı var, buğday fiyatı savaş nedeniyle yükseliyor. Ama Türkiye’yi buğdaysız bırakmak suç sayılmaz mı? Aşağıda son 5 yılın buğday ithalat miktarlarını göreceksiniz. Verilerin kaynağı TÜİK ve verilere durum buğday dahil edildi. Sayılara göz atıldığında Türkiye’nin ABCD grubu tarafından nasıl ablukaya alındığını, Türkiye’nin yerli ve milli üretim dediği şeyin nasıl büyük bir masal olduğunu anlayabilirsiniz.

TÜRKİYE’NİN BUĞDAY İTHALATI

2017: 4,99 milyon ton

2018: 5,78 milyon ton

2019: 9,80 milyon ton

2020: 9,75 milyon ton

2021: 8,13 milyon ton

4 yıllık Pakdemirli döneminde (2018-2021) 33,5 milyon ton buğday ithal edilmiş. Önceki 4 yılda (2014-2017) bu tutar 18,8 milyon tondu. Pakdemirli döneminde buğday ithalatı %78 artmış. İktidar cephesi bu ithalata “makarna yapıp ihraç ediyoruz” diye karşılık veriyor. Ancak 2021 yılında artık kendi iç tüketimimiz için de buğday ithal etmeye başladık. Bu tabloya bakıp, eski Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’yi anmak gerekir. Sizce kendisi torunlarımızdan hayır duası bekler mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ozan Gündoğdu Arşivi