Elazığ’da, dün…

Bir yandan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun şehre gelişini duyuran pankartlar zabıta marifetiyle üst geçitlerden indirilirken, aynı esnada onlarca billboarda provokatif ilan asıldı.

İddiaya göre AK Parti İl Başkanlığı’nca astırılan bu ilanlarda, Kılıçdaroğlu ve CHP’lilerin bağlamından koparılmış açıklamaları yer alıyor. Örneğin, afişte yazıldığı üzere Gürsel Tekin, “2023 seçimlerini kazanırsak HDP’ye bakanlık verilebilir” demedi.

Sezgin Tanrıkulu’na yakıştırılan “İktidara gelirsek İHA ve SİHA üretimi duracak” sözü aslında parodi bir hesaba ait.

İlk bakışta zekice gibi görünen bu kampanya ancak bir avuç ak-trolün mutlu olabileceği bir siyasi acziyeti gösteriyor. Elazığ’da CHP’yi HDP’ye bakanlık dağıtmakla suçlayan AK Parti, Diyarbakır’da aynı ilanı asar mı?

Aksine AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Muhammet Şeref Aydın, “O Altılı Masa’daki kişiler HDP’li temsilci ile aynı masada oturmaya dahi tenezzül dahi etmiyor. Kürtler bunu mu hak ediyor gerçekten” diye sesini titreterek, gözleri dolarak, Kürtleri ikna etmeye çabalıyor. CHP iktidara gelirse Kürt dilinin, Kürtçe müziğin yasaklanacağını savunuyor.

Ertan Aydın’dan telefon

AK Parti Elazığ İl Başkanlığı’nın astığı ve asacağı hiçbir afiş şu gerçeği örtemez: Doğu ve Güneydoğu’da CHP’ye yönelik ilgi artıyor ve bu, araştırmalara yansıyor. Yansıdığı içindir ki AK Parti Genel Merkezi’nde telaş var.

AK Parti, seçim stratejisini belirlemesi için sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı sorumlu olacak bir çalışma grubu oluşturdu. Grubun başına eski AK Parti Ankara Milletvekili Ertan Aydın getirildi. Aydın, geçmişte Erdoğan’a metin yazarlığı ve danışmanlık da yaptı.

Aydın, iki-üç hafta önce bölgede tanınan figürleri arayarak, “CHP niye oylarını artırıyor, araştırıyoruz” dedi ve görüşlerini sordu. Bazılarından randevu istedi.

Görüştüğü kişiler şu gerekçeleri sıraladı:

“Yasaklar, refahın son bulması, Kürt meselesinde güvenlikçi politika. DEVA ve Gelecek partilerinin Kürt meselesini konuşulur hale getirmesi.”

CHP, AK Parti ile makası kapatıyor

AK Parti, CHP’nin yükseliş nedenleri üzerine kafa yorarken, tesadüfe bakın ki, CHP’nin kurduğu Doğu Masası bölge şehirlerini geziyor.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı başkanlığındaki heyet geçen hafta Erzurum, Hakkari ve Van’daydı.

Partiye yeni katılımlar oldu.

Seyahatte CHP’ye özel bir sunum yapıldı.

Bu sunuma göre CHP’nin oyu git gide yükseliyor. Örneğin, bu pazar seçim yapılsa CHP, Gaziantep’te milletvekili sayısını ikiden dörde çıkarıyor. AK Parti ise Erzurum ve Gaziantep’te birinciliğini korusa da oyunu kaybediyor. Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu’nun beğenisi artıyor.

Kılıçdaroğlu açık ara önde

HDP’ye yakın bir çizgideki Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi’nin bu ay Doğu ve Güneydoğu’daki 16 şehirde 1501 hanede yüz yüze yaptığı araştırmanın sonuçları da bu verileri doğruluyor. Son seçimde AK Parti’ye oyunu verenlerden yüzde 43’ü görüş değiştirmiş.

Bu pazar seçim olsa…

HDP yüzde 48.6 ile birinci, AK Parti yüzde 20.1 ile ikinci, CHP yüzde 15 ile üçüncü sırada yer alıyor.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP lideri yüzde 45, Erdoğan yüzde 20.5’e oy alıyor. İmamoğlu yüzde 39.4 oya çıkıyor. Erdoğan, açık farkla kaybediyor.

Girasun: İlk seçmen yüzünü CHP’ye döndü

Diyarbakır merkezli bağımsız araştırma kuruluşu Rawest’ten Roj Girasun’a göre AK Parti, bugün Kürt meselesinde güvenlikçi çizgiyi temsil ederken, CHP ise merkeze yürüyor. CHP’ye Gaziantep, Diyarbakır, Mardin, Van ve Erzurum gibi büyükşehirlerden yönelim var.

AK Parti’den kopan merkez sağ seçmenlerde ve seçimde ilk kez oy kullanacak olanlarda CHP sempatisi artıyor. İlk kez oy kullanacak seçmende CHP, Gaziantep’te birinci, Erzurum’da ikinci parti.

AK Parti ve CHP arasındaki oy farkı kapanıyor.

Cumhurbaşkanı adaylığında İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’nun bir adım önünde görünüyor. Kılıçdaroğlu, muhafazakar bölgelerde öne çıkarken, İmamoğlu ile sekülerlerin ilk tercihi.

Giresun’a şu soruyu yönelttim:

Muhalefet HDP’lilerin oyunu almadan seçim kazanamaz mı?

“Asla” diyor.

Şöyle devam ediyor:

“HDP çekildiği an sinerji kaybolacak. AK Partili Kürtler de HDP’den fetva alıp partisine dönecek.”

Giresun, muhalefetin en güçlü adayının Kılıçdaroğlu olduğunu ifade ediyor.

“Kılıçdaroğlu aday olursa HDP’nin 7 Haziran 2015’te bölgede aldığı oyu ile batıda 2017 yılındaki referandumda çıkan ‘hayır’ oylarını toplayın, işe size hesap” diye vurguluyor.

Kılıçdaroğlu’ndan ters köşe

Kılıçdaroğlu, işte bu tabloyu görüyor olmalı ki beklenmedik bir hamleyle karşılık verdi. Elazığ’da, “Selahattin Demirtaş’ın göğsüne şeref madalyası takacağım” sözünün afiş yapılıp asıldığı billboardın önünde fotoğraf çektirerek, Twitter’de paylaştı. Altına şunları yazdı:

“Bu ucuz provokasyonlar yapılırken, yurttaşlarımızın kırılan kalplerinin ne olacağını kimse düşünmüyor.”

Kılıçdaroğlu, rahat.

Çünkü AK Parti’nin taktiği artık biliniyor.

Milliyetçi bir şehir olan Elazığ’da “HDP’ye bakanlık verilebilir” sözünü billboardlara as. Gel, Diyarbakır’da CHP'yi Kürt düşmanı diye suçla!

Cümle alem biliyor ki Çözüm Süreci dönemindeki açıklamaları afiş yapılırsa AK Partililer sokakta yürüyemez.

Hoş, HDP’den oy geleceğini bilseler vaziyet bugün de değişmez.

Bakmayın, siz HDP’yi terör örgütü göstermelerine…

Yarın PKK’dan ‘referans mektubu’ alsalar bütün sokaklara asarlar.

Ertan Aydın, AK Parti’nin düşüşünü ve CHP’nin yükselişini durdurmak istiyorsa Elazığ’ı arasın.

“İndirin o afişleri” desin.

AK Parti’nin Elazığ’ın billboardlarında kalkıştığı provokasyon ve bu ikiyüzlülük, 155 kilometre ilerideki komşu il Diyarbakır’ın, daha ötede Batman’ın, Van’ın, Ağrı’nın ve Hakkari’nin kalbine işliyor.