Beş gassaldan Ekrem İmamoğlu'na uzanacaklar

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) çökmek için ihtiyaç duyulan 'örgütsel iltisak' nihayet bulundu.

12 yıldır faaliyette olan, Şafi Kürt din adamlarının kurduğu Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) üzerinden İBB'ye ve Ekrem İmamoğlu'na örtük biçimde örgüte yardım suçlaması yöneltiliyor.

Yardım derken...

TBMM'de milletvekili kontenjanı...

Yargıtay'da 107 ve Danıştay'da 50 hakim kadrosu...

Emniyet'in yüzde 60'ı aklınıza gelmesin.

Ne istedilerse vermiş değiller!

İddiaya göre bu dernek referansıyla Mezarlıklar Müdürlüğü'nde beş gassal işe alındı. Bildiğiniz, cenaze yıkayıcısı yani.

Din adamlarına 300 adet 150 TL'lik alışveriş kartı verildi.

Derneğin yıllık takvim masrafı karşılandı.

Hepsi bu.

İstanbul'da dokuz mescidi var

DİAYDER, Şafi mezhebinden Kürt imam ve vaizler ile medreselerden yetişen molla, melle, imam, seyyit ve seydalar tarafından kuruldu.

Kurucu Yusuf İ., emekli bir imam örneğin.

Dernek Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı Bağcılar, Beylikdüzü ve Küçükçekmece gibi ilçelerde dokuz mescit açtı. Diyanet'in denetiminde olmayan mescitlerde Kürtçe vaazlar verilip mevlitler okunuyor. Masrafı cemaat karşılıyor.

Dernek yönetiminin, kimi din adamlarının, kısmen cemaatin HDP çizgisinde olduğu yadsınamaz bir gerçek.

Ancak 15 Temmuz'dan sonra bile kimi TV kanalları PKK ile ilişkilendirilerek kapatılırken, DİAYDER'e dokunulmadı.

Hiç dava açılmadı mı?

Açıldı.

Yine İstanbul'da, bir yıl önce ve hemen hemen aynı sanıklara...

Aynı sanıklara iki dava

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 2014'te DİAYDER'e soruşturma açtı. Altı yıl süren soruşturma 20 Aralık 2020'de aniden davaya dönüştürüldü. Başkanı Ekrem B. de dahil 16 kişiye örgüt üyeliğinden İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.

İddianamede DİAYDER'in KCK bünyesinde kurulduğu iddia ediliyor.

Atfedilen kimi eylemler şöyle:

Kobani'ye destek açıklaması ve Direniş Orucu yapmak, sivil cuma namazı kıldırmak, Demokratik İslam Kongresi düzenlemek, 'Ronahikovar' adlı internet sitesinde yazmak, Suriye'de ölmüş kimi PKK'lıların taziyelerine katılmak...

Bu iddianame kapsamında kimse tutuklanmadı.

2 Aralık 2021'e duruşma günü verildi.

Duruşma beklenirken, 3 Temmuz 2021'de aynı suçlamalarla bir operasyon daha oldu.

Çok tuhaftır...

Meğer ilk dava açılmadan bir ay önce, Kasım 2020'de, ikinci soruşturma başlatılmış

İkinci operasyonu İstanbul İl Jandarma Komutanlığı yürütüyormuş.

İBB iddianamesi

İkinci soruşturma sonunda önceki gün dokuzu tutuklu 23 DİAYDER'liye İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde örgüt üyeliği suçundan ikinci dava açıldı.

Sanıklar aşağı yukarı aynı isimlerden oluşuyor.

Fakat altısı dikkat çekiyor.

Başkan Ekrem B. ve Mehmet Emin A. iki iddianamede de yer alıyor. Bu kez tutuklular.

Nur Mehmet I. ise iki dava da olmakla birlikte tutuksuz.

İlk iddianamede yer almayan şimdi Aydın A. ve Mehmet İ. tutuklu yargılanacak.

İlk iddianamede takipsizlik verilen Fahrettin Ü. ise ev hapsinde...

İkinci iddianameyi birincisinden ayıran en belirgin özellik İBB'nin dolaylı suçlanıyor olması.

Ekrem B., dernekle İBB arasında köprü olmakla itham ediliyor.

Beş kişinin İBB'de gassal olması kanıt sayılıyor.

Neden mi işe alındılar?

Bir gassalın iddiası

İmamoğlu seçilince değişik inanç gruplarına hizmet veren din adamlarına belediyeyi açtı. İslami mezheplere imkan tanıdı. Örneğin Aleviler, Caferiler ve Şafiler...

Şafilik Kürtlerde yaygın olduğu için DİAYDER ile temas kuruldu.

İddiaya göre Mehmet İ., Mehmet Emin A., Nur Mehmet I., Fahrettin Ü. ve Aydın A., 24 Kasım 2019'da İBB'ye girdi.

İddianamede, bu isimlerin DİAYDER referansıyla işe alındığı, maaşların bir kısmını derneğe verdiği ileri sürülüyor. Bu iddia Mehmet İ.'ye dayandırılıyor. Mehmet İ. ifadesinde, maaşının 1000 TL'sini derneğe verdiğini savunuyor. Diğer gassallar için "Vereceklerini söylüyorlardı ancak verip vermediklerini bilmiyorum" diyor.

Aydın A., iddiaları reddediyor.

Şöyle diyor:

"Beylikdüzü'nde seçim öncesinde direkt Ekrem İmamoğlu'na gassal olmak istediğimi söyledim. DİAYDER ile belediye arasında oy karşılığında böyle bir kadro verildiğinden ve para aktarıldığından haberim yok."

Aydın A., 2004'ten beri AK Parti üyesi olduğunu vurguluyor.

Ekrem B. de iddianın asılsız olduğunu ileri sürüyor.

Ancak savcılık, 1000 TL'lik ödentiden örgütsel bağlantı kuruyor.

İddianamede şöyle deniyor:

"DİAYDER tarafından belediyede işe sokulan üyelerin maaşının bir kısmını derneğe aktardıkları, KCK/TM yapılanması çerçevesinde gerçekleştirilen örgütsel faaliyetlerde kullanmak üzere Mali Kampanya adı altında belediyelerde çalışan personelin maaşlarının bir kısmını aktarmaya devam ettikleri..."

Yardım kolisi, alışveriş kartı, takvim gideri...

İBB'nin Ramazan kolilerinden DİYADER'e verdiği ileri sürülüyor. Teröristlere gittiği söylenen kolilerin kimlere verildiği telefon konuşmalarında görülüyor. Örneğin Ekrem B., bir konuşmasında, "En çok fakir olanları, ihtiyaç sahibi olanları..." diyor.

Diğer suçlama, 150 TL'lik 30 adet alışveriş kartı dağıtıldığı iddiası.

Kartların PKK'nın 'Değer Ailesi' dediği 'terörist ailelere' verildiği savunulurken, telefon konuşmalarında din adamlarına gönderildiği anlaşılıyor. Ekrem B., bir telefon konuşmasında, "Belediye kart verdi. Fakir fukaralara vermek için" diyor.

Son suçlama ise DİAYDER'in bastıracağı 5 bin Kürtçe takvimin 34 bin TL'lik matbaa masrafının ödendiği iddiası.

İmamoğlu'na operasyon

Dün iki davanın avukatlığını yürüten Fırat Epözdemir'e, ikinci iddianamenin farkını sorduğumda, "Bu aslında imamlar üzerinden İmamoğlu'na operasyondur" dedi.

Bu görüşe hak veriyorum.

Düşünün...

12 yıldır faaliyette olan, İstanbul'da dokuz mescidi bulunan ve 15 Temmuz'dan sonra bile kapatılmamış DİAYDER, beş imamın İBB'de gassal olarak işe alınmasından sonra 'terörist' örgüt ilan ediliyor.

Gassallar ne türde bir terörist faaliyet yapabilir?

Ölülere propaganda mı?

Bir gassalın maaşından derneğe aktarıldığı iddia edilen ödenti, belediye bütçesinden örgüte yardım kapsamına sokulmak isteniyor.

Oysa İBB, kaynağın tillahını 2018 yılında İBDA/C'nin Kökler Derneği'ne aktarmıştı. O günlerde, değil özel teftiş açmak, İBB'ye bir telefon dahi açılmadı.

Altı yıldır sessizce sürdürülen soruşturma aniden kapatılarak, gassalları içeren ikinci bir davanın açılması; ilk iddianamede tutuksuz yargılanan ve hatta hakkında dava açılmayan kimi şüphelilerin ikinci soruşturmada içeriye atılması beni kuşkulandırıyor.

Bu DİAYDER'li imamlar ve gassallar davası değildir.

Ekrem İmamoğlu Davası'dır.

Beş gassaldan yola çıkarak, İmamoğlu'na uzanacaklar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Saymaz Arşivi